2.5

5.9K 353 333
                                    

Bölümde cinsellik var!!!

~

"Ben bu tırnakları sana tek tek sokmaz mıyım ama amına koduğumun piçi."

Batı yanımda söylene söylene ilerlerken gülmemek için alt dudağımı dişliyordum. Tek kolunu omzuma atmış, sakinleşmek istercesine burnunu şakaklarıma bastırıp kokumu içine çekiyordu. Derin derin soluklarına benim ufak nefes seslerim karışıyordu. İçim huzurla doluyordu.

"Hayır yani sana ne? Ne zararı var lan sana, sanki ona giriyor da konuşuyor."

Dişlerinin arasından tıslayıp dudaklarını hırsla şakağımın üzerine bastırdı ve sert bir şekilde öptü. Bir kaç defa öpüp sıkıca omuzlarımı sardı. Bedenimi iyice kendine yaslayarak ilerlemeye devam etti. Dikenlere dikkat ederek yanında yavaşça yürüyordum.

"Sen bile ağzını açıp tek kelime etmedin, halbuki bu tırnaklar en çok senin canını yakıyor."

Muzipçe konuştuğunda kaşlarımı kaldırarak karnına dirseğimi geçirdim. İçine çektiği nefes kesikleşip öksürmeye başlarken ona yandan ters ters bakışlar atıyordum. Utancımdan yanaklarım kızarmıştı. Başımı göğsüne saklayarak gözlerimi sımsıkı yumdum.

Müdür yardımcısı ojeli tırnaklarına ve göz makyajına bir sürü laf etmişti. Batı da inadına inadına gözüne sokarak biraz daha tazelemişti göz makyajını. Bal rengi gözlerini iyice belli etmiş, esmer teninide gözler önüne sermek istercesine beyaz rambo atletini giyinmişti. Altına esmer bacaklarını tamamen saran açık mavi renkli kısa şortunu geçirmişti. Kılıç şeklinde ki deri bileklikleri bileğinde, zincir kolyesi ise boynundaydı. Her zaman ki gibi nefesimi kesiyordu, öyle güzel ve göz alıcı görünüyordu.

Şimdi ise ormanda ilerliyorduk. Ateş yakmak için çalı çırpı toplama görevi bize verilmişti. Umut ve Altan'ı zar zor başımızdan atmış, başbaşa kalmayı başarmıştık.

Çıplak ayak bileğime batan ufak dikenle inleyip dişlerimi sıktığımda Batı telaşla yüzüme eğildi. "Ne oldu?" Endişeli ses tonu kulaklarıma dolduğunda belinde ki kolumu sıkılaştırarak ona zoraki tebessüm ettim. "Diken battı, bir şey yok." Gözlerimin içine bir kaç saniye bakıp buruşan yüzümü izledi.

Dudaklarını yalayıp bir kaç saniye etrafa baktı. Ardından yüzümü derin bakışlarıyla bir kaç saniye izledi ve üzerime eğilerek hızla dudaklarıma kapandı. Ani hamlesiyle gözlerim sonuna kadar açılıp nefesim kesilirken, şokla dudaklarım aralanmıştı. Vakit kaybetmeden arsız ve ıslak dilini adeta bir yılan gibi sürüyerek dudaklarımın arasından ağzımın içine soktu.

Belimi kavrayıp alt tarafını bana yasladığında kesik kesik soludum. Üzerime biraz daha eğilip diğer elinin sıcacık olan avuç içini boynuma yasladı ve baş parmağıyla çene hattımı usul usul okşayarak öpücüklerini hırçınlaştırdı. Dudaklarımı iki dudağının arasına alıp dilini hırsla ve sertçe sürttüğünde inleyerek aletimi bacağına sürttüm.

"B-burda olmaz." Batı nefes nefes geri çekilip konuştuğunda onu umursamadan omuzlarını tuttum ve arkasında ki pütürlü, koyu kahverengi olan ağacın gövdesine ittirdim. Kısıkça inleyip gözlerimin içine baktığında dilimi dişleyerek dudaklarımı yaladım. "Neden olmasın?" Tek kaşım sorgulayıcı bir şekilde havalandığında alayla sırıtıp şişen kırmızı dudaklarını dişledi. Şimdiden dağılmıştı.

Onun güçlü bedenini, benim naif öpücüklerimden başka hiçbir şey yerinden sarsamazdı.

"Seni burda becermemi mi istiyorsun, açık alanda? Her an birisi gelebilir." Sinsice sırıttım bu dediğiyle.

UTKU (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin