Selam, çadır da seviştirme sözü vermiştim yapmasam olmaz...
Smutla karışık garip bir bölüm oldu, ÖNCEKİ bölümü atlamayalım. ♡
~
"Yumuşak ve bir o kadar da hassas olan beyaz teninde kendi izlerimi bırakmayı seviyorum. Kulak memene ıslak dudaklarımı değdirip, adını derince inleyerek fısıldamamı seviyorsun, öyle değil mi? Benim, güzel bebeğim..."
İçime kesik bir soluk çekip dudaklarımı yaladığımda hafifçe gülümsedi. Dolgun, kan kırmızısı dudakları iki yana kıvrılırken belinde olan ellerimi çektim ve yüzünü avuçladım. Gözlerinin içine bakarak dudaklarının kenarına öpücükler kondurdum.
Bedeni üzerimde bütün ihtişamıyla yükselmiş, esmer teni çok hafif terlemişti. Tek dizini bacaklarımın arasına sokarak aletime yavaş ama sert bir şekilde sürttüğünde derince inledim ve gözlerimi titreşerek kapattım. "Kendini bana bırak..."
Dediği gibi yaptım.
Bacaklarımı iyice iki yana ayırarak dar şortumun biraz daha yukarıya katlanmasına sebep oldum ve aletimi hafif hafif diz kapağına sürterek dudaklarına uzandım. Şiş ve ıslak olan dudakları, alt dudağımı kavrarken tatlı soluğu iç yanaklarıma çarpmıştı.
Başımı sağa çevirip kollarımı boynuna tamamen doladım ve onu biraz daha kendime çektim. Burunlarımızın ucunu birbirine sürtüp hoş mırıtılar bırakarak dilimi diliyle kavradı. Yoğun ve sert bir şekilde ıslak diliyle dudaklarımı ezerken, bir yandanda kasıklarıma ve aletime arsız diz kapağını sürtüyordu.
Çadırın içinde yanan kısık ışık ortama loş bir hava katarken burnumdan bir soluk aldım. Dilini biraz daha sertleştirerek dudaklarımı yiyormuşçasına emerken belimi kırdım ve kalçalarımı yükselterek biraz daha sürtündüm ona.
Mırıltılarım ve inlemelerim artmaya başlarken son kez alt dudağımı dişleriyle çekiştirdi ve sıcak bir öpüşle dudaklarımdan ayrıldı. Nefes nefese bir şekilde ensesinde saçlarla oynayıp kirpiklerimi kırpıştırdığımda, gülümseyip çenemi öptü.
"Batı, ya birisi duyarsa? Çok riskli..." kısık ve hafif çatallı sesimle mızmızlandığımda, o çoktan boynuma inmişti. "Her seferinde şunu söylemeyi bırakmalısın, kimsenin duyduğu veya gördüğü yok. Rahat ol biraz."
"Ama..." dememe kalmadan keskin dişlerini ince derime geçirmişti. Gözlerimi sımsıkı yumarak inlediğimde resmen altında kıvranıyordum. Dudakları öyle güzel hissettiriyordu ki, sanki bulutların üzerinde uçuyormuş gibiydim.
Tenimi dişlerinin arasına alıp emmeye ve yalamaya başladığında ensesinde ki saçları çekiştirerek biraz daha bastırdım onu kendime. Sulu sulu öpücükler kondurup aletini aletime sürtüyor, bir yandan da tek elini sarmış olduğu belime tırnaklarımı geçiriyordu.
Kulağımın altında ki hassas noktayı emdiğinde ufak bir çığlık atıp kafamı biraz daha yana eğdim. "B-batı..." dedim sızlanıp dudaklarımı bükerken. Sırıttığını hissetmiştim, sabah onunla oynadığım gibi oynuyordu benimle.
"Yalvar." Dedi sesimi taklit edip üzerimde doğrulurken. Tek kaşı havalanmıştı şimdi. Huysuzca omuz silkip kaşlarımı çattığımda dişlerini sıkıp dudaklarıma hızlı bir öpücük kondurdu. "Bak ben yine kıyamıyorum sana, olmaz ki böyle." Kendi kendine konuşurken üzerinde ki tişörtü bir çırpıda atmıştı. Anında çatılan kaşlarım düzeldi.
"Hadi ama... seni hemen, şimdi içimde istiyorum. Sıcak ve sıkı duvarlarım seni bekliyor, seni ve ıslak dilini..."
Gözleri an ve an koyulaşırken boğazından hırıltılı bir nefes çıktı ve hızla elini şortuma atarak ipini çözdü. Rastgele bir yere fırlattığında ışığa gelip bir kaç saniyelik karanlık sağlamıştı bize. Batı umursamadan baksırımıda çıkarıp fırlattığında alt dudağımı dişleyerek bacaklarımı iyice iki yana ayırdım.
![](https://img.wattpad.com/cover/256828470-288-k932530.jpg)