Selam 💃
Biraz sıkıcı olmuş olabilir. Bunu geçiş bölümü olarak düşünün.
Vote (oy) vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Iyi okumalar.
Amber'den;
Cidden yapmış olabilir miydi? Hızla evden çıktım ve bara doğru gittim.
On dakikalık bir yoldan sonra bara ulaşmıştım. Içeri girdim ve eski oturduğumuz yere baktım.
Bonnie ve Elena'yı gördüm ve yanlarına gittim.
"Kızlar Katherine ve Cherly'i gördünüz mü?"
Bonnie sarhoş bir şekilde konuşarak,
"Cherly eve gitti. Katherine ise tuvalete gidiyorum demişti."
"Ne zaman?"
"Yaklaşık iki dakika önce"
Iki dakika önce gittiyse hâlâ yetişebilirim. Tuvalete gittiğimde Katherine orada değildi. Tahmin ettiğim gibi. Barın çıkışına yöneldim.
Çöplerin olduğu arka sokağa girdiğimde ıssızdı. Gözlerimi kapattım ve sesleri dinlemeye çalıştım. Arkamdan biri konuştu. O mükemmel aksanı nerede olsa tanırım.
"Bizimi arıyorsun aşkım?"
Arkamı döndüm ve onunla göz göze geldim. Yıllar sonra onu yüzyüze gördüm, sesini duydum ve kokusunu aldım. Hiçbiri değişmemişti.
Aynı o ışıldayan mavinin derinliklerinde kaybolduğum gözler, aynı o baştan çıkarıcı koku ve aynı o mükkemmel aksan.
Gözlerim ondan elinde tuttuğu sarhoş Katherine'ye kaydı. Sözde kolay sarhoş olmazdı. Gözlerimi tekrar ona çevirdim ve konuştum;
"Seni değil Katherine'yi arıyorum. Bulduğuma göre onu bana verebilirsin."
Klaus kısa bir kahkaha attı. "Onca yolu sen onu al ve git diye gelmedim aşkım."
"Klaus neden gelip gelmemiş olman umrumda değil. Katherine'yi bırak."
"Aslında buraya ikinci görsel ikizim için gelmiştim ama bulmuşken ilkini ve karımı da alsam fena olmaz."
"Ben senin karın değilim."
Klaus gülümseyerek bana baktı.
"Sen hâlâ benim karımsın Bayan Mikaelson."
"Sen o şansı beni aldatarak kaybettin Klaus."
Bunu dememle gülümsemesi soldu.
Durdu ve düşündü. Sanki birseyi söylemek ve söylememek arasında kalmıştı. Sonla dudaklarını bir dil darbesi ile ıslattı ve gözleri tekrar beni buldu. Her hareketini dikkatle izlemiştim.
"Özür dilerim Amber. Ama yüz yıldır bunun acısını sensizlikle çekiyorum. Ve sonsuza dek bu pişmanlıkla yaşayacağım."
Gözlerimin dolmasına engel olmaya çalıştım ama başaramamıştım. Dolu gözlerle ona bakıp sordum,
"Peki ya bebeğimiz?"
Derin bir nefes aldı ve gözlerini kaçırdı. O sırada gözlerim hala elinde olan Katherine'ye kaydı.
"Klaus artık onu bana ver. Onu da benden alma lütfen."
Sesim sonlara doğru çok kısık çıkmıştı. Gözlerinde ki o hüznü görebiliyordum. Gözleri benden üstüme kaydı ve dikkatlice beni süzdü. İşi bitince tekrar bana baktı ve dudakları yukarı doğru kıvrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕐𝕠𝕦 𝕒𝕣𝕖 𝕞𝕚𝕟𝕖~𝕒𝕝𝕨𝕒𝕪𝕤 𝕒𝕟𝕕 𝕗𝕠𝕣𝕖𝕧𝕖𝕣 / TAMAMLANDI
Fanfic- Sende Klaus'un eve attığı sürtüklerinden birisisin sadece. + Kocamı öpmek sürtüklük sayılır mı ?