Jimin etraf henüz aydınlanmamışken gözlerini açmıştı ve kuruyan dudaklarını diliyle ıslattıktan sonra tam olarak neler yaşadığını düşündü.
Üzerinde iki kat yorgan vardı ve saçları terden alnına yapışmıştı. Yorganın birini üzerinden atıp yattığı yerde oturur pozisyona geldi.
Yatağın yanında biri oturuyordu, oturmaktan çok orda dururken uyuya kalmış gibiydi. Hava hala tam aydınlık olmadığı için kim olduğu anlaşılmıyordu sadece dağınık ve koyu renk saçları o ışıkta bile belli oluyordu.
Öne doğru eğilip kim olduğuna bakacağı sırada yatak çok hareket etmiş olacak ki, yanda uyuyan kişi huzursuzca başını kaldırdı, o da uyanmıştı.
Jimin onun kim olduğunu anlar anlamaz gözlerini kocaman açmıştı.
Jungkook onun odasında, yatağının hemen yanında duruyordu."Jimin... Uyandın mı?"
Uzun zamandır konuşmadığı ve uykudan yeni uyandığı için sesi normalden daha kalın çıkmıştı.
"Senin burda ne işin- hayır ben buraya nasıl geldim?"
Jungkook yerden kalkıp yatağın ucuna oturdu ve Jimin'e baktı.
"Kendini nasıl hissediyorsun?"
Jimin duraksayıp kendini kontrol etti, üzerinden üç tonluk bir tır geçmiş gibi yorgun hissediyordu.
"Bana ne oldu ve sen neden odamda, hatta yatağımın yanında uyuyordun?"
Jungkook Jimin'in iyi olduğunu anlayınca derin bir nefes alıp olanları anlatmaya başladı.
"Biz mutfakta otururken sen içeri girdin, zaten çok normal yürümüyordun ve biz seni sarhoş sandık o yüzden çok umursamadık."
Jimin anlattıklarını kafasında canlandırmak istiyordu ve bu yüzden kendini çok zorladı ama yine de hiçbir şey hatırlamadı. Dün gece onun için kocaman bir boşluk gibiydi.
Jungkook anlatmaya devam etti.
"Tezgahta bir şeyler yapıyordun, sanırım kahve içecektin bilmiyorum sonra birden yere düştün."
Jimin hatırlamasa da anlattığı kadarına yorum yapmak istedi.
"Peki neden yanımda Namjoon, Hoseok veya Tae yokta sen varsın?"
"Çünkü onlar da çok alkol almıştı ve muhtemelen seni beklerken sızıp kalırlardı, uyanacaklarını sanmam."
Jimin hala anlamamıştı, alkol onu bu hale getirmezdi, ilk içmeye başladığı zamanlar bile bu denli kötü olmuyordu.
Jungkook kollarını göğsünde bağlayıp Jimin'in gözlerine baktı.
"Peki arkadaşların, senin almaman gereken haplar aldığını biliyor mu, Jimin?"Ne?
"Ne?"
Jungkook elini cebine atıp küçük bir paket çıkarttı, içinde beyaz küçük haplar vardı. Jimin'e uzatıp iyice görmesini sağladı.
"Bunları senin pantolonunun cebinde buldum."
"Sen ne saçmalıyorsun ne hapı, ne ima ediyorsun?"
Jimin uzanıp paketi alacağı sırada Jungkook elini geriye çekti ve küçük naylon paketi tekrar cebine koydu.
"Bir şey ima etmiyorum, eğer bir derdin veya bu tip saçma bir bağımlılığın varsa yardım edebilirim."
Jimin Jungkook'a yaklaşıp kısık sesle konuştu.
"Senden yardım isteyeceğime, ölüp giderim daha iyi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream Glow ' Jikook '
FanfictionSıradan bir üniversite öğrencisi olan jimin bazı geceler garip rüyalar görür ve bunları Twitter hesabından paylaşır. Bir süre sonra fenomen haline gelen Jimin'in 3 yıl önce ünlü rapper Jeon Jeongguk ile ilgili attığı bir tweeti ortaya çıkar. 15.01...