Sınav haftası başarılı bir şekilde atlatıldı,
Mor göz altları eşliğinde Grammy izlendi,
Twitter gündemlerine tekrardan hakim olundu,
Bölüm için ilham alındı,
Ve bir bölüm daha atıldı.İyi okumalar!
***
Jungkook ne hissedeceğini bilmiyordu. Şimdiye kadar en çok değer verdiği iki kişiden birini kaybetmek üzereydi.
Yoongi onun için her zaman özel olmuştu, ikisi birlikte her şeye sırt çevirip Jin ile birlikte gerçeklikten tamamen uzak bir hayal için hayatlarını değiştirmişlerdi.
Jin ve Yoongi onun için çok değerliydi, çok fazla. Bu seviyeye gelmesi için ikisi de çok emek vermişti ve Jungkook ne yaparsa yapsın bunun karşılığını veremezdi.
Haberi aldıktan sonra hastaneye nasıl geldi, doktorla nasıl konuştu hatırlamıyordu bile. Tek bildiği Jimin onu asla bırakmamıştı. Bir saat önce sinir krizi geçirirken bile.
Gözlerini açtığında bir hastane odasındaydı ve kolunda bir serum vardı. Elini bir şey sıkıyordu, bir el. Zar zor başını çevirip sağ tarafına baktığında Jimin'in onu izlediğini gördü.
"İyi misin?" demişti titreyen sesiyle.
Jungkook anladı ki, kötü olan tek kişi o değildi. Jimin de bitik bir haldeydi ama güçlü duruyordu.
"Jimin..." diyebilmişti zar zor. "Yoongi nerde?"
Jimin, Jungkook elinin üstündeki elini çekip yatakta yatan gencin saçlarının üzerine getirip okşadı. Vakit kazanmaya çalışıyor gibi bir hali vardı.
"Ameliyatta," dedi sessizce. Sanki ne kadar sessiz söylerse gerçekler kendiliğinden gidecek ve her şey hallolacak gibiydi.
Jungkook ani bir hareketle yerinden kalkmaya çalışınca Jimin onu durdurdu.
"Bırak beni! Lütfen bırak gideyim."
Jungkook bağırarak başladığı cümlesinin sonuna doğru sessizleşmişti.
"Bana ihtiyacı var, Jimin."
Jimin, Jungkook kalkmasın diye hala sıkıca kolunu tutuyordu. "Hayır," dedi. Sesi sert ve netti.
"Ona şu an bir yardımın olamaz. Lütfen," dedi Jungkook'a dolu gözleriyle bakarken. "Serumun bitmesini bekle, sen de iyi değilsin."
Jungkook pes etmişti. Başını tekrar yastığa koydu ve ağlamamak için gözlerini kapattı. Canı yanıyordu, belli etmiyordu.
"Ben gidip bir haber var mı diye bakacağım tamam mı?" dedi Jimin gözlerini elinin tersiyle silmeden hemen önce.
"Eğer bir gelişme varsa gelip sana haber vereceğim ve lütfen beni bekle. Bir yere gitme."
Jungkook gözlerini açmadan başını sallamıştı ve kapının açılıp kapanma sesini duyana kadar öyle bekledi.
Jimin odadan çıktıktan sonra göz yaşlarının akmasına izin verdi ve rahatça ağladı.
Gidip Yoongi'yi görmesi gerekiyordu.
Yeniden kalkıp çıkacağı sırada odaya hemşire girdi.
Serumun bittiğini ve çıkartması gerektiği gibi birkaç saçma şey söyledi. Dediklerini yaptıktan sonra Jungkook'a çıkabilecek olduğunu söyledi.
Hemşire çıktıktan sonra odaya Jimin girdi ve Jungkook'un yanına gelip yatağa oturdu.
"Teşekkür ederim," diye mırıldandı Jungkook Jimin'in elini tutarken. "Yanımda olduğun için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream Glow ' Jikook '
FanfictionSıradan bir üniversite öğrencisi olan jimin bazı geceler garip rüyalar görür ve bunları Twitter hesabından paylaşır. Bir süre sonra fenomen haline gelen Jimin'in 3 yıl önce ünlü rapper Jeon Jeongguk ile ilgili attığı bir tweeti ortaya çıkar. 15.01...