ÖZEL BÖLÜM

1K 112 17
                                    

Jimin'in yatağında rahatsızca kıpırdanıp duruyor olması Jungkook'u rahatsız etmiş olacak ki, eşinden önce uykunun kollarından ayrılan kişi o olmuştu. Baş ucunda duran gece lambasını açmadan kendine gelmeye çalıştı, Jimin hala sayıklıyordu.

"Jimin," diye seslendi sessizce. Onu uykusundan korkutarak uyandırmak istemiyordu.

Jimin uyanmayınca bir kez daha denedi, "Sevgilim, rüya görüyorsun."

Ona destek olmak istercesine elini tuttu, bununla beraber Jimin de uykusundan ve rüyalarından sıyrılıp gerçek dünyaya döndü.

"Jungkook," diye mırıldandı sessizce. Eşinin elini tutuyor olduğunu görünce ellerine baktı.

Odaları oldukça karanlıktı, güneş henüz doğmamıştı ve gecenin en karanlık zamanındalardı.

"Burdayım," diye cevapladı Jungkook fısıldayarak. "İyi misin?"

Jimin sakince başını sallayınca yanlarında duran komodinin üzerindeki suyu Jimin'e uzattı.

Jimin yattığı yerden doğrulup suyu içti, bardağı Jungkook'a geri verdiğinde daha iyi gözüküyordu.

"Bir rüya gördüm,'' diye anlatmaya başladı Jimin.

Jungkook bunu duyunca gerilse de Jimin'e belli etmemek için elinden geleni yaptı. Uzun zaman, hatta yıllar sonra Jimin ilk kez rüya görmüştü.

Jungkook'un gerginliğinin aksine Jimin, çok güzel bir olaydan bahsedecekmiş gibi gülümsedi.

"Rüya görmeyi çok özlemişim. Geceleri bomboş geçiyordu."

Jungkook derin bir nefes aldıktan sonra Jimin gibi gülümsedi. Sonra durdu ve kaşlarını çattı, "Geceleri bomboş mu geçiyor?" diye sordu alınmış bir şekilde.

Jimin neyi ima ettiğini anlayınca dudaklarını ısırıp başını salladı. Anlamamazlıktan geliyordu.

"Üzüldüm şu an, o kutsal geceleri nasıl boş görebilirsin?"

Jimin uzanıp sevdiği adamın dudaklarına ıslak bir öpücük bıraktı, "Ondan bahsetmediğimi biliyorsun." dedi geri çekilirken.

Bu öpücük Jungkook'un hoşuna gitmişti, uykusuna zar zor direniyor olmasaydı devamı için ısrar edebilirdi ve sabaha kadar vücutları birbirlerinin vücuduna karışmış olabilirdi.

Son bir ay ikisi için de zor geçmişti; Jungkook'un ülke turu yeni bitmişti ve Jimin kendine özel bir klinik açtığı için tüm işlerle tek başına uğraşmak zorunda kalmıştı. Yeni bir klinik yeri için neredeyse tüm şehri üç günde gezmiş olmanın yanında, kendine güvenilir bir asistan bulması ve iş yeri vergileri onu oldukça zorlamıştı.

Jungkook ise sürekli sahne almasının yorgunluğu ve 'Jimin olmadan uyuyamam' adlı politikasının uykusuzluğu yüzünden şımarmak için yer arıyordu. 

Jungkook kendisiyle birlikte Jimin'i tekrar yatağa yatırdığında eşini kollarının arasına alıp gözlerini kapattı. "Biraz daha uyumak istiyorum, tartışmak için çok erken bir saat." diye mırıldandı Jimin'in saçlarını öpmeden hemen önce.

İkisi de uykunun kollarına kendini teslim etmek istiyordu ama Jimin'in bu hayatta en çok zevk aldığı aktivite Jungkook ile atışmaktı.

"Rüyamın ne olduğunu sormadığın için seni boşayacağım." diye geveledi Jimin.

Gözleri kapalı olsa da Jungkook kaşlarını çatmıştı, "Sırf bu yüzden mi?"

Jimin yavaşça başını salladı, "Birçok sebep var bu en tazesi."

Dream Glow   ' Jikook 'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin