12. Bölüm

1.6K 176 59
                                    

"Neden," diyerek sözünü kesti Jungkook. "Neden şu an seni öpmek istiyorum, Jimin?"

Jimin dudaklarını diliyle ıslatıp Jungkook'un gözlerinin içine baktı.

"Bilmiyorum," diye söze başladı.
"Şu an neden beni öpmeni istiyorum? Bilmiyorum."

İkisi de bir şey demeden birbirlerine bakıyordu.

Gök yüzünden damlalar bir bir düşerken Jungkook, Jimin'in kolundaki elini yavaşça yanağına çıkarttı ve diğer eliyle de belinden tutup iyice kendine çekti.

Jimin, bacaklarının onu daha fazla taşıyamayacağını fark edip Jungkook'a tutundu ve Jungkook dudaklarını, Jimin'in dolgun yumuşak dudaklarına bastırdı.

Başta kimse hareket etmedi, sanki hareket ederlerse her şeyin bir rüya olduğunu fark edeceklerdi ve aniden uyanacaklardı. Sonra Jimin yavaşça geri çekildi, burunları birbirine değerken sessizce, "Doğru değil." diye mırıldandı.

Kendini buna inandırmaya çalışıyordu. Jungkook'un etkisine kapılmaması gerekiyordu. Bu yanlıştı, tamamen yanlıştı.

Jungkook da Jimin gibi mırıldanarak cevap verdi, "Doğru olup olmaması umrumda bile değil."

O kadar yakınlardı ki birbirlerine, kim konuşsa dudakları karşıdaki dudaklara değiyordu.

Bir süre öyle beklediler, sonra adım atan Jimin oldu. Dudaklarını tekrar Jungkook'un dudaklarıyla buluşturdu ve sakince öpmeye başladı. Önce alt dudağını öptü, uzun uzun öptü. Sonra geri çekilip tekrar yaklaştı ve üst dudağını öpmeye başladı. En sonunda Jungkook dudaklarını aralayıp diliyle Jimin'i karşıladı.

Dudakları birbirleriyle uyum içinde hareket ederken Jungkook baş parmağıyla Jimin'in yanağını okşadı. Jimin ise kollarını sıkılaştırıp Jungkook'u mümkünmüş gibi daha çok kendine çekti.

Yağmur bile anı bozmak istemezcesine yavaşlamıştı.

İkisi sadece birbiriyle ilgilenirken geri çekilen Jimin olmuştu.

Jungkook'un yüzüne bakmaya utandığı için başını eğmişti.

"Ben..." diye söze başlamak istedi ama devam ettiremedi.

"Ben pişman değilim."

Jungkook Jimin yerine konuşmuştu.

Jimin'in kolları hala Jungkook'un boynunda olduğu için yavaşça sarıldı ona. "Gidelim," demişti sadece.

Jungkook ona sarılan gencin saçlarına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra "Gidelim." diye onu tekrar etti.

***

Kore'ye geri dönme vakti gelmişti. Uçakta sanki birbirlerini hiç tanımayan iki yabancı gibi, bir kez bile göz göze gelmemişlerdi.

Jimin düşünceleriyle boğuşmaktan ara verdiği bir anda arkadaşlarının kendi aralarında konuştuğunu duydu.

"Bunlar yine mi tartıştı?" diye sormuştu Hoseok.

Jimin Namjoon'un gözlerinin üstünde olduğunu hissedince rahatsızca yerinde kıpırdandı.

"Bilmiyorum," dedi Namjoon cevap olarak.

Biliyordu, bal gibi biliyordu neler olduğunu. Jimin odaya gelir gelmez ilk iş olarak Namjoon'a olanları anlatmayı seçmişti. Çünkü alkolün etkisi tamamen geçince olanların rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu ayırt edemezdi.

***

Jimin eve dönene kadar bazı temel ihtiyaçlar dışında kimseyle konuşmadı. Zaten arkadaşları ne olduğunu öyle ya da böyle anlatacağını bildiği için çok zorlamadı.

Dream Glow   ' Jikook 'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin