-
Multimedya; C.Grey.
-
Verdiğimiz daha doğrusu Grey'in verdiği siparişi beklerken masanın altından bacaklarıma değen dizini hissettim.Masada örtü yada benzeri alt tarafı kapatan birşey olmadığından, insanların görme ihtimaliyle yanaklarım yanıyordu.
Dik duruşunu bozmadan bana doğru eğilip oldukça normal bir ses tonuyla ;
"Şuan seni masanın üzerinde becerebilmek için neler vermezdim Ana."
İç çekmeme engel olamadım.
Bu onu tatmin etmişti.
"Bekle biraz Ana."
Masadan kalkıp restoranın bir bölümüne geçti.
O arada az da olsa bulunduğumuz ortamı inceleme fırsatı edindim. Lüks bir mekandı. Greyden de bu beklenmez miydi zaten?
Garsonlar bile ortalamanın düzeyinde bakımlı ve düzgün giyimliydiler. Girişin yanında asansör görmüştüm. Sanırım üst katıda olan biyerdeydik.
Kendimi rahatsız hissettim ve yerimde kıpırdandım. Birkaç aydır birlikte olmamıza rağmen Grey'in hayatına alışamamıştım.
Ülkenin ileri gelen bir şirketinde üst düzey kurucularından, benim gibi üniversite okuyan birinde ne buldu bilmiyorum.
Yine bunları düşündüğümü bilse kızardı. Seks kölesi gibi görse de kendimi küçük görmemden haz etmeyen biri.
Yine de onu taşımak gerçekten zor. Her girdiğimiz ortamda koluna kuala gibi yapışsamda sürtüklerin gözleriyle Grey'i yemesine engel olamıyorum.
"Merhaba Bayan Steele. Bay Grey suit masamızda sizi bekliyor efendim, size eşlik edeyim."
-
Merak ettiğim asansörün nereye çıktığını görmüş oldum böylelikle.
3 tane ayrı oda vardı. Sanırım iş yemekleri için veya başka özel görüşmeler için aşağı kattan ayrılmış sessiz bir yerdi burası.
Garsonun eşliğinde deri kapıdan içeri girdim, arkamdan kapıyı kapatıp ayrılmıştı.
Grey masaya yerleşmiş sipariş ettiği yemekler önünde, beni izliyordu.
Anlamayan gözlerle ona baktım ve kalkıp oturmam için çektiği sandalyeye yerleştim.
Karnıma kramp girmişti heyecandan. Bu odadan sadece yemek yiyip çıkacağımıza inandıramadım kendimi. İştahım kesilmişti.
"Yemeğini ye Ana , aç kalmanı istemem."
Onaylarcasına başımı salladım ama yemeğimi çatallamaktan başka birşey yapamıyordum.
"Ye. Bayan Steele."
-Zorlayarak da olsa- yememezlik yapmak istemediğim için yemeğimin tadına baktım.
***
"Yanıma gel Ana, kucağıma."
Kalbimin atışını dışarıdan duyulacak gibiydi. Parmak uçlarım buz gibi olmuştu avuçlarımı sıkıp yanına yürümeye başladım.
Lanet masa o kadar uzundu ki -ya da o an bana uzun gelmişti- yanına varmam 30 - 40 saniyemi aldı."Rahatla Ana. Kendini bana bırak."
Parmaklarını omuzlarımda gezdirdi. Birşeyler yazıyormuşcasına çizgiler atıp bütün odağımı üstüne topladı. Kadın vücudunu gerçekten tanıyan biri.
Kalçalarımdan tutup kaldırdı, dik durmak için hareketlendiğimde beni durdurup saçlarımı okşayarak belime kadar masaya yatırdı.
Keşke daha kısa bir topuklu giyseydim, ayağımdaki topukludan masa alçak kalıyordu ve kalçalarım tam olarak Grey'in önünde hedef olmuştu.
"Benim seksi bebeğim.." diye iç çekti ve elbisemin eteğini yukarıya doğru sıyırmaya başladı.
Çıplak kalçalarıma dokundu ve öpmeye başladı.
Heyecanlanmasına heyecanlıydım ama evden çıkmadan önce kendimi tatmin ettiğim için tam motive olamıyordum, ıslanamamıştım.
Farketmiş olacak ki beni sırtüstü çevirip üstüme uzandı.
"Sen, benim olmadığım yakın bir zamanda kendini rahatlatmadın değil mi?" Bu cümleyi kulağıma yaklaşıp dile getirmişti ve çok utanmıştım.
Mastürbasyon sıklıkla yaptığım birşey değildi ve anlamıştı işte.
"Sadece bir kere Grey.." fısıltımı kendim bile duymakta zorluk çekmiştim.
Boğazını temizleyip üzerimden kalktı.
Bacaklarımı iki yana ayırıp,sağ bacağımı yana doğru esnetirken sol bacağımı omzuna aldı tek eliyle seri birşekilde kemerini çıkartıp pantolunu indirdi.
"Cezan ağır olacak Anastasia Steele."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARBE (+18)
RomanceE.L James 'Grinin Elli Tonu' kitabından esinlenmiştir. "Herkesin içinde sekse karşı merak vardır." Bazıları ilk deneyiminin hazzını arar, bazıları ise bambaşka hazlar. Keyifli okumalar !