DARBE (+18)

BÖLÜM 14

Multiplayer : Bella Kavanagh

Vote'lar... (!) -_- ..

***

"Ah Ana seni beklemiyordum!"

Gördüğüm görüntü karşısında ellerimle gözlerimi kapattım Ah lanet olsun.

Bella'nın üzerindeki çocuk, pantolonunu toplayıp gülümsedi.

Elini bana uzatıp "Barda tanışamamıştık ben Elliot. Christian'ın kuzeniyim." Dişlerini çıkartarak sırıtıyordu.

Uzattığı eli havada bırakıp gülümseyerek ,

"Tanıştığıma memnun oldum bende Ana , Anastasia."

Sanırım beni bardan çekiştirip eve götürdüğü gün yanında Elliot da vardı. Bellaya inanamıyordum bu çocukla görüştüğünden neden haberim yoktu ki?

Elliot Bellayı öpüp, bana da veda edercesine elini kaldırdı kapıdan çıktığını anladığımda; "Tanrı aşkına ne zaman haberim olacaktı Bella?"

"Ah Anastasia. Eve uğradığın mı var? Birkaç kere aradım açmadın. Ne yapmamı bekliyorsun ki? Güvercinin ayağına 'Elliot ile birlikteyiz tatlım.' Yazıp sana mı uçuracaktım. Biraz mantıklı ol tamam mı?"

Haklıydı. Christianla tanıştığımdan beri başka kimseyle ilgilenme fırsatım olmuyordu. Ensemde nefesini hissettiğim beni herşeyden sakınan bir adamdı işte.

Diğer insanları ihmal ediyordum.

-Tamam herneyse özür dilerim. Nasıl oldu peki anlatsana?

Sırıtarak yastığını kucaklayıp bacaklarını bir araya topladı.

-O gün Christian seni alıp gittiğinde benim yanıma da kuzenini göndermiş, Elliot'u işte. Eve bırakması için.

Ah ne düşünceli.

-Bu şekilde tanıştık. Sabah uyandığımda yarı çıplak yanımda yatıyordu işte.

Sırıttı.

Christian o gün ne kadar farklıydı, bana dokunmamıştı.

"Ana çocuk taş ya. Grey'lerden birde. Düşünsene ! "

Küçük bir kahkaha atıp başına bir öpücük kondurdum.

-Anlatsana sizin nasıl gidiyor?

-Imm güzel gidiyor.

"Nasıl yani bu kadarcık mı? Eve uğradığın yok napıyorsunuz o kadar gündür , anlat işte merak ediyorum." Dudak büken Bellaya bakıp ;

'Ah bebeğim nasıl olsun işte kırbaçlanıp gidiyoruz, kelepçe kravat ne bulduysak artık, sapıklığımıza sınır yok , ahahay bak 24 yıllık bakirelik işte böyle bozulur' falan mı diyecektim?

"Çok kibar ve seksi. Kibar ve çok seksi yani. Güzel gidiyor, sanırım."

Sırıtarak gözlerini kırpıştırdı.

"Ah çok tatlısın. Ondan bahsederken bile gözlerin parlıyor."

O göz parlaması değil, dolmasıydı ama anlamamıştı.

Christian neden böyle yaptı ki? Arasam mı? Aa , hayır yok arayacağım demişti. Müsait olsa arardı. Benim aramama gerek yok.

Bellaya gülümseyip hızla telefonu elime alıp Christian'ın numarasını çevirdim.

-Christian?

Telefon açıktı ama cevap vermiyordu.

Arkadan gelen cılız kadın sesi "İzin veremezdim efendim. Beni bırakıp o sürtükle olmanızı kabul edemezdim efendim beni seçtiğiniz için minnettarım efendim."