Bu bölüm biraz kısa oldu.
Ama güzel oldu canikler desteğiniz için teşekkür ederim. :*Yanımda oturan Christian'a baktım.
Ben bu hayata mı aittim? İstediği her an dilediği herşeyi gerçekleştirebilecek bir adama mı?
Varlık içinde sevgi yoksunu bir çocuğa mı yoksa?
Yapabilir miydim bilmiyorum.
Ben onun hayatında sevgiyi tanıdığı kadındım. Bunun ağırlığını taşıyabilir miyim?
Sekse karşı bedenimde aldığı hazza karşılık verebilir miydim bende her seferinde?
Gözlerimle buluşup tebessüm etti.
İçimdeki tüm soruları yok etti yine. Öyle güzel ki. Bakışı, sevişi. Bende onsuz olamam. Olamıyorum. Canımı yaksada o benim hem yaramdı , hem merhemim.
Uyuşturucu etkisiydi,vücudumda en güzel.
Arabayı durdup Christian'a döndüm. Bana şaşkınca bakan yüzünü ellerimin arasında sabitleyip,
"Seni çok seviyorum ben Christian." Dudaklarıyla buluştum.
Yukarı doğru kıvrılan dudaklarını boynumda gezdirdi.
"Seni bırakmayacağım Anastasia. Ne olursa olsun senden vazgeçmeyeceğim."
İniltilerinin arasında koltuğumu yatay vaziyete getirip üzerime yattı.
"Seni istemenin yeri ve zamanı olmuyor,biliyorsun."
Penisini kadınlığıma bastırdı. Dudaklarımı dişledim. Boğazndan yükselen hırıltıyla bile tahrik oluyordum. Bacaklarımı iki yana gerip pantolununun fermuarına yöneldim. Yavaşça açıp jonior grey'i dışarıya çıkarttım.
Çok kalın ve büyüktü.
Hayatımda gördüğüm tek penis olmasına rağmen iğrenmiyordum. Bana karşı sertleşmesi kadınlığımı okşuyordu.
Okşamak demişken elime aldığım Grey'i avcumun arasında kaydırmaya başlamıştım. Christian gözlerini kapatmış dudaklarını dişliyordu. Kasılmıştı. Yüzüne bakarak onu tatmin etmek kendimden geçiriyordu beni. Yavaş yavaş kadınlığıma sürttüm. Kontrolün elimde olmasını oda bende garipsiyorduk. Dudaklarımı öpmeye başladı.
Bir yandan onu okşuyordum bir yandan öpüşüyorduk.
Penisini vajinama sokup geri kalan işi Christian'a bırakmıştım.
Ferahlar gibi oh çekiyordu. Rahatlar gibi.
Çok geçmeden git gel yapmaktan seriye bağlamış gövdesinin altında zonklayarak orgazm olmuştum.
Oda herbir menisini içime akıtarak üzerime yığılmıştı.
***
Birkaç dakika sonra toparlanıp evin yoluna direksiyon kırdı. Bu sefer o kullanıyordu.
"Ana doğum kontrol hapı kullanıyorsun değil mi?"
Hayatımda ilk defa duymuştum.
Doğum , kontrol , hapı. Lanet olsun.
"Tabi , evet kullanıyorum."
Normalde prezarvatife dikkat ederdi. Ama arada bir aramızda plastik parçası olmadan da birlikte oluyorduk.
Bugün ki gibi.
Bunu hiç düşünmemiştim. Ya hamile kalırsam?
Christian bunu kaldırabilecek biri değildi.
Ellerimin soğuduğunu hissettim bacaklarımda kenetledim.
"Aman diyeyim aksatma. Başımıza bir dert açılmasın. "
Bir bebeğe dert olarak mı bakıyordu yani?
İkimize ait minik elleri olan varlık, bir dert miydi?
Gülümsemeye çalıştım.
"Zaten senden baba olmaz. " derken gülüştük.
Kahkasını yarıda kesip "Çok güzel bi para babası olurum be ben." dedi.
Gülmekten yaş akan gözünden bir damla sildi.
"Doğru düzgün yaşatmadıkları o duyguyu bende yaşatamam herhalde." Arabanın yan aynasına bakarken mırıldanmıştı.
-Anlamadım Christian?
-Yok birşey güzelim, yok birşey.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARBE (+18)
RomanceE.L James 'Grinin Elli Tonu' kitabından esinlenmiştir. "Herkesin içinde sekse karşı merak vardır." Bazıları ilk deneyiminin hazzını arar, bazıları ise bambaşka hazlar. Keyifli okumalar !