Uzun bir süredir odadan çıkmıyorum.
Zamanın takvimin farkında değilim.
Saat yoktu. Var mıydı?
Ne insan kabul ediyor, biriyle konuşuyor, nede doğru düzgün yemek yiyebiliyordum.
Çoğunu kusuyorum.
Christian sık sık yanımda kalıyor ama.
Konuşmasamda bana uzun uzun birşeyler anlatıp arada bir duş aldırıp uyumama yardımcı oluyordu.
Bitkisel hayattaki bir kadın gibiyim. Hissiz. Tepkisiz. İçimden gelmiyor. Beynim uyuşuk. Kullandğım ilaçlarmı yapıyor bilmiyorum. Cok yorgun hissediyorum.
Konuşmak için ağzımı bir kere bile aralamadım. Dudaklarım hareket etmek istemiyordu ne yapabilirim ki?
Boşluğa uzun süre bakmayı hobi edinmiştim.
Kafam sürekli meşgul.
Bebeğimin daha sevincini yaşayamamışken acı kaybım herkesi yaraladığından eminim.
Ama dışarıdan acımakla olay bitmiyor işte.
Acımakla bitiyor mu? Bitmiyor sanırım.
Christian.
Christian sevgilim.
Onu değiştirecektim.
Yaşatmadıkları baba oğul ilişkisini en güzelinden tadacaktı.
Anne olacaktım.
Aile olacaktık.
Küçük bir apartman dairesinde olmasada Malikanemisin bahçesinde koşuşturacaktı bebeğimiz.
Boş karnımı okşadım.
'Neden gittin ki?'
Artık ağlayamıyordum bile.
Gözyaşı akmıyordu gözümden.
Yataktan kalktım.
Odada birkaç adım atıp tekrar yattım.
Ben kimdim?
Anastasia Steele bu değil.
Aynadaki solgun yüz benim mi?
Bu hayatı bana bahşeden tanrı beni unutmuş muydu bu delikte?
Yastığımdan başımı dikleştirip tavana baktım.
"Buradayım Tanrım." Mırıldanarak seslenişim tekrar tekrar yinelenmişti.
Tanrım burdayım, görüyor musun.
Al canımı. Buradayım tanrım.-Tanrım buradayım.
Bağıra çağıra "TANRIM BURADAYIM." Haykırdım. Çığlık çığlığa saçlarımı çekiştirirken, içeri giren Christian hızla yanıma gelip ellerimi tuttu.
Avcumdaki sac tellerimi temizleyip göğsüne bastırdı başımı.
"Ana , geçecek güzelim. Sabret."
Sindiğim göğsünden doğrulup Greyi incelemeye başladım.
En az benim kadar berbat görünüyordu.
Gözlerinin altı morarmış dudakları beyaz denecek kadar kurumuştu.
Eski bizi düşündüm.
Bundan bir kaç ay yada birkaç hafta önce,bilemiyorum. Bebeğimizi düşürmeden önceki bizi.
Güzeldik. Yan yana.
Ama sonra.
Ben.
Ben bebeğime sahip çıkamadım.
Onun ölmesine izin verdim.
Evet. Bebeğimi ben öldürmüştüm.
Başka kimse yoktu ki?
Betona düşmüştüm.
Düşürmüştüm.
Ben katilim.
Kendi bebeğimi koruyamamıştım.
Tam hatırlamıyorum.
Özellikle kurtulmaya mı çalışmıştım yoksa?
Ama o benim bebeğimdi.
Christian baba olacaktı. Yakışıklı bir baba.
Ben . Bir anne. Bir anne çocuğunu neden öldürsün ki?
Ben kötü biriyim.
-Güzelim neden öyle bakıyorsun?
Uğultuyla duyduğum sesi dinledim.
Cevap vermemeliydim.
Yatağa uzanıp yorganı üzerime çektim.
Arkamı dönünce Grey de gitmişti.
Yerimden kalktım.
Kapıyı kilitledim.
Bir yandan ne yapacağımı bilmiyorum bir yandan ise eminlik hissi.
Christian'ın çekmecelerini karıştırdım.
Evet.
Burada bir silah olmalıydı.
Bulmalıyım.
Bebeğimin katilini öldüreceğim.Bulmalıyım.
Ah evet burada.
Avuçlarımda ağırlığınca yüklü tabancayı yatağın üzerine fırlattım..
Güzel giyinmelisin Steele.
Seni kıskanmalı.
Gardıroptan Kırmızı elbisemi giydim.
Ruj. Evet ruj sürmeliyim.
Kırmızı rujumu dudaklarmda gezdirdiğimde tamamdım işte.
Bitiyor bebeğim az kaldı.
Tabancayı alıp yataktan doğruldum.
Gitmelisin Ana.
Onu öldürmelisin.
Bebeğinin katili yaşamayacak.
Aynanın karşısında durup,
Tanrım buradayım dedim.Namluyu şakağıma dayadım.
Gözlerini kapatma Ana. Korkma
Bebeğinin katilini öldürürken onu izle.Tanrım gör beni.
***
Teşekkürler arkadaşlar. Son bölüm devamı var küçük bir parça . Orada sonlanıyor hikayemiz.
Ben yazarken çok keyif aldım.
Yani cinsellik konusunda zorlansamda:D evet. Güzeldi.
Tam olarak alınto bir kitap olmadığı için içime sindi.
Sonunda evli mutlu çocuklu yapsam, içime sinmezdi.Kafayı yemiş bir Anastasia Rell Steele bana uygun geldi . Sizin tepkilerinizi bilmiyorum ne yönde olur ama. Evet.
Konuşasım geldi bilmiyorum. Bir daha bu hikayeye dönmeyecek olmak hüzünlendirdi sanırım beni.
Çocuğundan ayrılmış anne gibiyim.
Tanrım gör beni.Tamam tamam iğrenç bir espri.
Hala okuyan var mı bilmiyorum.
Varsa ona söyleyeceğim şudur ki; dabidu bükü fikibok mimiko çükübik bibip.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARBE (+18)
RomanceE.L James 'Grinin Elli Tonu' kitabından esinlenmiştir. "Herkesin içinde sekse karşı merak vardır." Bazıları ilk deneyiminin hazzını arar, bazıları ise bambaşka hazlar. Keyifli okumalar !