15

2.6K 134 14
                                    

Selamün aleyküm

Herkese merhaba. Uzun bir zaman sonra sonunda buradayım. Doğru ve tam olarak. Yani öyle ümit ediyorum. Teknik bir hata sonucu oldukça geç kaldım size. Gecikme için özür dilerim ve  sizi bölüm ile baş başa bırakıyorum. İnşallah beğenerek okursunuz.

Kolay gelsin.

🌱 15. Bölüm 🌱

13 Sene Önce / Kahramanmaraş

Genç kız, elinde çevirdiği kalem ile konuşan adamı pür dikkat dinliyordu. Konuştuğu, anlattığı konu öyle tuhaf gelmişti ki ona. Kendini ilk dakikadan sohbetin içinde bulmuştu.

Tenasüh

Yanı ruh göçünü anlatıyordu adam. Varlığını, inancını her türlü başlığa girmişti. Bir çok hayran bırakan ama bazen de üzüntüden kalbini sıkıştıran örnekler vermişti adam anlatırken.

En ilginç olanı da, bebekken kaybettiği babasının ardından, ilgisiz bir anne ile büyüyen çocuk doktoru olan bir adamın hikâyesi olmuştu.

Zamanında bir adam, babasını kendi bebekken kaybetmişti. Ölümün soğuk kollarına, aklı daha hiçbir şeye ermeden bırakmıştı. Ne acı bir durumdu? Daha baba demeyi bilmeden babadan olmak. Belki de acılardan en acısıydı bu. Çaresi, dermanı olmayan yegane şeylerin arasındandı şüphesiz. İnsan şaşıyordu. Nasıl yaşanacağını kestiremiyordu. Ta ki başına gelene kadar.

Bahsi geçen bu adam babasını kaybetmesi ile bir nevi annesini de kaybetmişti. Kocasının vefatını kaldıramayan kadın, ruhunu kocası ile yolcu etmişti gittiği yere. Hiç dönülmeyecek o yere. Tabi bunda en zararlı çıkan küçük bebek olmuştu. Anne dediğinde biri bakıyordu ona doğru. Ama anneliğini hissetmiyordu. Anneliğin bir parçası olan o sonsuz şefkati hissetmemişti. Güveni, sevgiyi... Hicbir şeyi hissetmemişti. Haliyle sonunda cahil kalmıştı o bebek.

Sevgiyi, güveni şefkati bilmeyen biri nasıl zeki olabilirdi ki.

Büyümüştü. Etrafında kendine birşeyleri öğretmeyen insanlar içinde körelmişti. Duygusuz, anlayışsız biri olmuştu. İlk başta bu durumu kimseyi ilgilendirmemisti. Hicbir şeyi ile ilgilenmeyen insanların içinde kalmıştı sonuçta. Etrafında çok insan vardı. Annesi, annesinin ailesi. Babasının ailesi, komşuları ve niceleri. Ama insan annesinden öğrenemediğini kimden öğrenebilirdi ki. Kimseden...

İşte o bebek böyle büyümüştü. Okulunu okumuştu. Kocaman adam olmuştu. Parmak ile gösterilecek bir konuma sahip olmuştu. Yüksek başarılar ile bitirdiği okulundan saygın bir doktor olmuştu. Herşey güzel olsa da adam hiç değişmemişti. Öğrenememişti.

Ve bir gün bir mucize oldu. Adamın hayatına bir anne girdi. Toplumdan soyutlanan, aşağılık konuma düşmüş bir anne. Çocuğunun varlığına tutunan bir anne girmişti. İnsanlığını kaybetmiş bir adam ve ailesi tarafından kapanmayacak yaralar almış bir anne girmişti. Adam o zaman o kutsal  bağa inanmıştı. Rahminde can bulan  ile annenin arasında olan bağı görmüştü. Kamyon çarpılmışa dönmek o zaman anlam kazanmıştı adamda. O annenin mücadelesinden öğrenmişti her şeyi. Anneliğinin ne olduğunu, nasıl olduğunu ve bir çok bilmediği şeyler.

Sonuçu mutlu bitmişti. Olması gerekene dönen bir adam, kendine dünyanın en büyük iyiliğini yaptığı kadını ve onun yaramazını kurtarmış ve muhteşem bir hayatları olması icin tüm bilgisini kullanmıştı. Baba mezarı olarak tanımladığı eski halini, o anne ve küçük bebek ile gerçekten babasının yanına gömmüştü. Ve gidip hayatına devam etmişti.

TENASÜHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin