Selamün aleyküm
Kolay gelsin.
🌱 16. Bölüm 🌱
Geçen Dakikalarım
Kimbilir nerdesiniz,
Geçen dakikalarım
Kimbilir nerdesiniz?Yıldızların,korkarım,
Düştüğü yerdesiniz;
Geçen dakikalarım?Acaba tütsü yaksam
Görünür mü yüzünüz?
Acaba tütsü yaksam?Siz benim yüzümsünüz
Eğilip suya baksam,
Görünür mü yüzünüz?Gitti bütün güzeller;
Sararmış biri kaldı,
Gitti bütün güzeller.Gün geldi,saat çaldı,
Aranızda verin yer;
Sararmış biri kaldı!Necip Fazıl Kısakürek
Amine edebiyat kitabında yazan şiirde takılı kalmış gibi bakıyordu. Elindeki toz bezi onun işini belli ediyordu ama kadın sanki şuan asıl işi o şiiri okumak olduğuydu.
' Kimbilir neredesiniz? ' diyordu Necip Fazıl. Neredeydi kadın. Kaybetmişti. O yıllar önce kendini kaybetmişti. O yıllar önce Amine'yi kaybetmişti. Ve artık aramak bile istemiyordu. Ama hala devam ediyor muydu, nerede olduğunu sormaya. Evet. İçinde ki bir parça hala onun nerede olduğunu soruyor hatta haykırıyordu. İse yarıyor muydu? Koca bir hayır. Yoruyor muydu bu durum kadını? Koca bir evet. Durdurabiliyor muydu peki? Bu zamana kadar neyi durdurabilmisti ki, bunu durdurabilsin.
Şaka gibiydi
Kadının kendine bile hükmü yoktu. Kendine bile söz geçiremeyen bir zavallıdan başka neydi o?
Anneydi.
Evet anneydi o. Ömer'in annesiydi. Sarışın,yumuk yumuk bir çocuğun annesiydi. O güzelliğin en büyük sevgisine nail olmuştu. Cenneti ayaklarının altında tutuyordu kadın. Anneydi o. Dünyaya bir can getiren, onun doymasına, büyümesine katkı sağlayan yegane kuldu.
Gün geldi,saat çaldı,
Aranızda verin yer;
Sararmış biri kaldı!Dizelerde gezen gözleri kulaklarını tıkamıştı. Öyle ki arkasında kendine seslenen eltisi Buse'yi duymuyordu. Bir ay olmuştu. Bu bir ay içinde düzenler yine değişmişti. Buse ve bebeği iyileşmiş, evlerine geri dönmüştü. Onların dönmesi herkes için moral olmuştu ama onlarsız olan olaylardan dolayı geç pişmanlık duymuşlardı. Amine'den şen şakrak bir karşılama beklemiyorlardı. Ama eskisinden daha soğuk bir karşılama da beklemiyorlardı. Kadın açık ve net bir şekilde aralarına duvar ördüğünü belli etmişti. Bunun nedeni de çok açıktı. Mustafa'nın ihanetine ortak olmalarıydı. O yüzden çok şikayet etmeden gönül almaya çalışmıştı karı koca. Ne kadar etkili oldukları merak konusuydu tabi.
Amine ve Mustafa cephesi de hareketliydi. Boşanma davası için anlaşma imzalanmıştı. Verilen sözler için altlık hazırlanmıştı bir nevi. Amine'nin içi rahat etsin diye yapılmıştı bu. Kadın bir türlü adamın verdiği sözü tutacağına inancı olmamıştı. Mustafa çabucak oracıkta bulduğu bir kâğıda yazı vermişti. Tedavi biter bitmez boşanma evraklarını imzalayacağına ve boşanma evresinde hiçbir sıkıntı çıkarmadan devam ettireceğine yemin ettiği bir yazıydı bu. Altında da onun ıslak imzası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TENASÜH
RandomAmine & Mustafa *** "Yaşama ve onun getirdiği sonuçlara, kişinin gördüğüne, öğrendigine... Yani zamanla oluşan kişiliğe bağlanan bir ip bence tenasuh." *** Sizi üzmeyeceğim söz veriyorum. Sizi mutlu edeceğime söz veriyorum. Sizi bırakmıyacağıma s...