17.BÖLÜM: ÖZEL GÜÇ

2.5K 262 187
                                    

Odada büyük bir sessizlik hakimken duyabildiğim tek şey kendi nefes sesimdi. Eva Onat'ı bıçaklamış, Onat beni korumak için bana kalkan olmuştu. 

Ben onun hayatında önemsiz biriydim. Sıradan bir insandan farkım yoktu. Şimdi burada beni koruyorsa sebebi sadece koruma içgüdüsündendi. Eva'yı koruma derdindeydi. Başı yansın istemiyordu. Sonuçta Eva onun arkadaşının kardeşiydi. Bu yüzden onu koruduğunu düşünmek istiyordum. Aksini düşünmek istemiyordum.

Arkasında durmuş sesim çıkmazken kafasını eğip bıçağın girdiği yere baktı Onat. Kafamı biraz yana eğip bende baktığımda bıçağın karnını ıskalayıp sweatshirt'ünün kenarını deldiğini gördüm. Bu görüntü beni rahatlatırken Onat'ın Eva'ya bağırdığını duydum. "Ne yaptığını zannediyorsun sen?"

Eva şaşkın görünürken bıçağı geri çekti. "Çekil önümden, onu öldüreceğim!"

"Onunla derdin ne?" Onat Eva'nın bu halinden bir şey anlamamış görünüyordu. Açıkçası bende ne olduğunu anlayamıyordum. Sadece birkaç dakika önce benimle güzel güzel konuşmuştu ama şimdi? Ah, o gerçekten farklı bir kişilikti. 

"Sevdiğim adamla öpüştü!"

Eva'nın söylediği şeyle gözlerim kocaman olurken "Ne?" diye bağırdım. Kafayı yemiş olmalıydı. Bunu da nereden çıkarmıştı. Hayal mi görüyordu?

"Odadaydım uyandığımda Darcy'le öpüştüğünü gördüm!" deyince Onat şaşırdı "Darcy de kim?"

Gözlerimi devirmiş bıkkınca "Kitap karakteri." deyince Onat'ın yanına geçtim "Halüsinasyon görmüş olmalısın Eva."

"Ben ne gördüğümü biliyorum!'" dedi beni dinlemek istemiyormuş gibi görünürken. 

"Kitap karakterine aşıksın, sence bu mümkün mü?" diye sorunca bağırdı "Kes sesini!" 

Onat Eva'nın haline oldukça şaşkın görünürken benim gibi onu halüsinasyon gördüğüne ikna etmeye çalışıyordu "Eva bu sadece bir halüsinasyondu. Hem Lila benim yanımdaydı, onu görmen imkansız."

Eva'nın kafası yere düştü. Olanları düşünüyor olmalıydı. Onat'ın söyledikleri onu şaşkınlığa uğratmış gibiydi. "Gerçek gibiydi." 

Onat elindeki bıçağı yavaşça ondan alınca elini omzuna koyup sıvazladı "Çıkalım buradan." Eva kafasıyla onu onaylayınca Onat bana bakıp kafasıyla işaret etti. Dediği şeyi yapıp önce odadan ben çıkınca ikisi de arkamdan geldi. Buradan çıkarken Umur'u düşünüyordum. Aklım ondaydı. Kim bilir ne durumdaydı şimdi? Beni görmek istemediğinden emindim ama onunla konuşmam gerekiyordu. Tek derdim yasak olduğu halde nasıl üst kata çıkacağımdı? Yarını bekleyemezdim. Onunla bugün konuşmalıydım.

Üçümüzde makineden çıkıp kazanı yerine yerleştirince odadan çıkmadan önce Onat'a baktım "Gidip Şans'la konuşmalıyım."

"Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum." dedi yumuşak bir dille

"Sana fikrini soran olmadı!" diyerek tersledim "Bana yardım etmen gerekiyor!" Bunu onsuz başaramazdım. Bana biri yardım edecekse bu Onat olmalıydı. Hem yakalanma durumuna karşı onu da riske atmış olacaktım. Yanacaksak beraber yanacaktık.

"Ne istiyorsun?" Bunu kabul etmiş olması beni şaşırtırken "Kamera odasına girip Umur'un odasındaki kameranın çekim yapmasını engelle." dedim. Nasılsa duvarlardan geçiş yapabiliyordu. Bir yolunu bulur o odaya girerdi ve istediğim şeyi yapardı. "Sonra da kat görevlisini oyalayıp yukarı çıkmamı sağla."

Dediğimi anlamış gibi beni onayladı. "Tamam." Hep birlikte içeriden çıkınca Eva odaya girdi, Onat ise dediğimi yapmak için üst kata çıktı. Yaklaşık on dakika sonra geri dönünce "Hadi, gel benimle." dedi. Açıkçası şu an tereddüt ediyordum. Gerçekten dediğimi yapmış mıydı? Yoksa yakalanmam için mi uğraşıyordu? Ona nasıl güvenebilirdim?

KANKU BADİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin