13. BÖLÜM

325 20 1
                                    

Gondol yavaşladığında Jimin'de bağırmayı kesmiş yavaşlamanın mutluluğunu yaşıyordu. Bense insan içinde olduğumuz için anırmadan gülmeye çalışıyordum. Jimin kafasını bana çevirdiğinde dudaklarımı birbirine bastırmış gülmemeye çalışıyordum ama omuzlarımın sarsılması beni ele veriyordu.

Jm: Gülme.
Mia: S-sen çok ko-komik Hahahaha
Jm: Ya! Sanada dalga malzemesi çıktı!
Mia: Tamam, tamam...sakinim. Gülmüyorum...Bakma bana öyle yine gülmeye başlicam ya.
Jm: Hiiii! Mia!
Mia: Ne? Noldu?
Jm: İn, in herkes bizi bekliyor.
Mia: Hii! Özür dileriz! Özür dileriz! Arkadaş lafa tuttu da.
Jm: Ya salak!

Bunu sessiz söylemişti ama duymuştum. Hehehe. Jimin'le arabaya gelince ön koltuğa oturup anırmaya başladım.

Mia: Ç-çok iyidi hahaha
Jm: 😐
Mia: Bakma bana haha öyle hahaha.
Jm: Gül gül daha çok gül ben sana daha demin yaptığın şakanın tribini atıcam şimdi. Oh olsun benim tribim ağırdır.
Mia: Ya gerçekten mi?
Jm: Evet! Gerçekten. Şimdi konuşma benimle dikkatimi dağıtıyorsun.
Mia: Başını döndürüyorum değil mi?
Jm: Hayır. Sesin kulaklarımı kanatıyor.
Mia: 🥺

Gözlerim hafifçe dolmuştu. Kafamı cam tarafına çevirip dışarı bakıyorum gibi davranıyordum arada kafamı öne çevirip tekrar çeviriyordum. Bu kadar hakaret etmesine gerek yok. Sesim konusunda zaten hassasım. Önceden idol olmak isterdim çünkü fakirdik para lazımdı sonra zengin olduk. Ben sokakta az dilenmedim. Göz yaşlarımı tutmaya çalışıyordum. Bir yandan da 'eve gidince ağlarsın Mia sakin ol' diyerek kendimi olabildiğince sakinleştiriyordum. Göz yaşlarımdan biri yanağımdan akmaya başlayınca gizlice tek elimle sildim ve sanki kaşınıyormuş gibi kaşıdım belli olmaması için.

Jm: Geldik daha neyi bekliyorsun?
Mia: Dalmışım görmedim.

Diyerek arabadan indim. Jimin'i bekledim yoksa şüpelenirdi. O sırada da ev anahtarını arıyormuş gibi yapıyordum aslında anahtarı bulmuştum elimdeydi. Jimin gelince hala arıyormuş gibi yapıp kapıya yürüyordum. En sonunda bulmuş gibi numara yapmıştım. Kapıyı açıp içeri girdim. Koşar adım tuvalete gittim. Yere çöküp bacaklarımı kendime çektim ve ağlamaya başladım. Hıçkırınca hızlıca elimi ağzıma götürüp derin nefesler almaya başlamıştım. Jimin kapıya gelip konuşmaya başlamıştı.

Jm: Mia? İyi misin?

Sesimi normal tutmak için bir, iki kez yutkundum sonra iyi olmadığım için salağa yatmaya karar verdim.

Mia: Bana mı d-dedin?

En sonunda sesimi ayarlayamamıştım ama olsun o kadar belli olmamıştı.

Jm: Evet iyi misin? Hıçkırma sesi duydum sanki.
Mia: D-dışardan gelmiştir.
Jm: Tamam hadi çabuk çık altıma yapçam.
Mia: Tamam.

Dedim ve kendimi hızlıca sakinleştirip tuvaletten yeni çıkmış gibi yapmak için sifonu çektim suyu açıp elimi yüzümü yıkadım. Aynadan kendime baktım gözlerim hafif kızarmıştı ama elimi yüzümü yıkadım diye kızarmıştır derim.

Jm: Gözlerin neden kızarmış? Ağladın mı?
Mia: Yio. Elimi yüzümü yıkadım salak sabun gözüme kaçtı.
Jm: Oh olsun sana! Ağzına da girseydi keşke!
Mia: Salak sabun bu sabun.
Jm: İyi aman girmesin. Şimdi çekil işicem şuraya.

Dediğinde çekildim ve odaya girip giyindim. Uykum olduğu için yatağa uzandım. Kapı açılma sesi duyduğumda uyuma numarası yapmaya başladım. Yoksa Jimin neden bu saatte yattın diyerek beni sorguya çekecekti. Jimin yatağa uzanıp saçlarımı okşamaya başladı. Kendimi gülmemek için çok zor tutuyordum.

Jm: Bu gün yaptığın şaka çok kötüydü Mia. Seni sadece arkadaş olarak görmüyorum. Ben sana aşığım Mia. Kabullenmem biraz sürdü ama...seni seviyorum. İyi geceler.

İçimden bende iyi geceler dedim. O duymasa da. Jimin arkadan kollarını belime sardı. Bende şuan beni göremeyeceği için gözlerimi açıp gülümsedim. Ama bildiğimi söylemiyecektim. O açılana kadar ben belli etmicem. O iş öyle kolay değil. Ben daha demin bana sesimin kötü olduğunu söylediği için ağlıyordum şu an mutluluktan uçuyordum. Beni sevdiğini düşünerek uykuya daldım.

Jm: Uyansana be artık.
Mia: Sus be! Kalktık! Sanki savaşa gidiyoruz ne bu ses?
Jm: Bizim "müstakbel" aile fertlerimiz gelmiş.  Biz uyurken eve girmişler. Çilingirci çağırdım yarın kilidi değiştircekler.
Mia: Ya onlarla mı uğraşıcam ben? Uykum daha kıymetli. Sen git ben burdayım. Beni çağırırlarsa kış uykusunda dersin.
Jm: Biz yazdayız?
Mia: O zaman yaz uykusunda de! Sinirleniyorum uykum var bak!
Jm: Sen kaşındın.

Diyerek beni kucağına aldı ve salona götürmeye başladı. Bense o huzurlu yerde uyumayı düşünürken birden kollarını açtı ve beni koltuğa attı.

Mia: Hayvan! Öküz! Doç kamyonu! Hayvanat bahçesi! Yerden bitme! Çöp kutusu! Sırık! Şişko bal a-
Jm: Tamam be yeter sus anladık!
A: Sen benden mi çıktın ya? Allah bir çene vermiş gerisini göte vermiş.
Mia: Benim götüm büyük değil!
A: Gel külağıma anlat.

Götüme baktım. Gerçekten küçüktü eşofman götümden kayıp gidiyordu.

A: Şaka yapıyorum kızım. Ciddiye alma hemen saf kızım.
B: Neyse biz torun istiyoruz da ondan gelik.

İnsanlar su içerken suyu püksürtüp boğazına kaçan sudan dolayı öksürür. Benim boğazıma tükürüğüm kaçmıştı. Jimin yanıma hızlıca gelmiş sırtıma hafif hafif vuruyordu.

Jm: Öyle bişi olmicak. Severek evlendik falan mı sanıyorsunuz? İstediğinizi yaptık evlendik işte! Çıkın evden bir daha da gelmeyin!
B: Hayır! Sıkıyorsa çıkar.

Bunun üzerine Jimin onun üzerine doğru yürümeye başlayınca kim bilir nasıl baktı hepsi kaçtı.

Jm: Mia? İyi misin?
Mia: İyiyim tükürüğüm boğazımda kaldı.
Jm: Kahvaltı yapmadık. Benim sana kahvaltı borcum vardı. Hiç yapmakla uğraşamam giyin gel.
Mia: Tamam.

Diyerek yukarı çıktım Jimin'in 'severek mı evlendik sanıyorsunuz' diyişi kulaklarımda yankılanıyordu. Numara yapmıştı belliydi çünkü 'severek' derken gözlerini kaçırmıştı. Hızlıca giyinip aşağı indim.

Hızlı geçiş

Yemeğimizi yiyip eve geldik. Karnım feci ağrıyordu özel günümdeydim. Karnımı ovuşturarak tuvalete gittim. Jimin sürekli tuvalete gitmemden bir terslik olduğunu anlamış ki sordu

Jm: Mia? İyi misin?
Mia: Evet? Neden?
Jm: Hamur yoğurur gibi karnını yoğuruyorsun da ondan. Özel gününde misin?
Mia: Evet.

Gözlerimi kaçırmıştım. Jimin yanıma gelip karnımı ovalamaya başlamıştı.

Jm: Elin yorulmuştur artık. Yapabileceğim bir şey var mı?
Mia: Beni ayağa kaldırma lütfen. Özel günümdeyken deve gibi kambur duruyorum.
Jm: Her türlü şaka yapıyorsun ya ne diyim. Nasıl bir ağrı bu? Merak ediyorum.
Mia: Bildiğimiz baya şiddetli bir ağrı.
Jm: Çorba yapsam iyi gelir mi?
Mia: Bilmiyorum denemedim.
Jm: Ben sana çorba yapıyım o zaman.

Diyerek mutfağa gitti. Midem bulanıyordu özel günümde hep bulandırdı. Ama kusmazdım. Jimin elinde mercimek çorbasıyla yanıma gelip bana içirmeye başladı.

Mia: Kendim yiyebilirim.
Jm: Hayır sen otur dinlen.

Çorbayı bitirip tekrar tuvalete gittim. Dişlerimi fırçalayıp yatağa girdim. Karnım ağrıdığı için uyumak zor olmuştu ama en sonunda uyumuştum.

Zoraki Evlilik (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin