1.

6.6K 569 576
                                    

Bölüm şarkısı; TXT- Ghosting

Hayatımda medyadaki tweet kadar haklı bir şey görmedim...

Choi Beomgyu;

Elimdeki öz geçmişim ile şirkete doğru yürüdüm.

Danışmana doğru ilerleyip "merhaba, ben bir hafta önce buraya iş başvurusu için gelmiştim. İşe kabül edildiğime dair e-mail aldım." Dedim.

"Merhaba isminizi alabilir miyim?" Dedi hayattan soğumuş bir şekilde. Yaka kartından isminin felix olduğunu gördüm.

İsmimi heceleyerek söyledim.

"Öz geçmişinizi alabilir miyim?"dedi. Elimdekini uzattım.

Dosyayı kenara koyup tekrar bilgisayara döndü.

"Yanınızda vesikalık fotoğraf bulunuyor mu?" Dedi. Pardon da neden yanımda vesikalık fotoğraf taşıyayım?

"Üzgünüm ama yanımda yok" dedim. Kafasını kaldırıp bana bakmıyordu bile.

"Peki. Yarin getirebilme ihtimaliniz var mı?" Dedi. "Ahh evet yarın getirebilirim" dedim. Bilgisayarda artık ne yapıyorsa yüzüme bakmaması sinirimi bozmuştu.

"ceo asistanlığı olarak işe başvurmuşsunuz. Bir hafta denetim sürecini geçerseniz ve yönetici sizden memnun kalırsa maaşa bağlanacaksınız. 7. Kata çıkıp Bay Kang' ın odasına girip detayları ögrenebilirsiniz." Dedi.

"Şey. Bay Kang ceo olan mı?" Dedim. Bana yan yan bakıp "evet" demişti. Fazla uzatmayıp teşekkürlerimi iletip asansöre ilerledim.

7. Katın düğmesine bastım.

Asansörde benden başka kimse olmadığı için dönüp kendimi süzdüm. İyi görünüyordum.

Üstümde turuncu kazak altımda siyah dar kot pantolonum vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstümde turuncu kazak altımda siyah dar kot pantolonum vardı.

Asansör durunca indim ve etrafa bakmaya başladım. Her tarafta kafasını bile kaldırmadan çalışan insanlar vardı.

Elinde kahve ile önümden geçen sarı saçlı çocuğu durdurdum.

"Bakar mısın? Bay Kang ın odası nerede acaba?" Bana bakıp gülümsedi.

"Sen yeni asistan olmalısın. Ben yeonjun." Dedi sorumu pas geçerek.

"Evet yeni asistanım. Bende beomgyu." Dedim. Bana yaklaşıp eğildi. "Tanrı yardımcın olsun. Bay Kang asabi biridir." Dedi. Kaşlarımı çattım. "Niye ki?" Dedim.

Sağına soluna baktı. Bende baktım birkaç kişi bize bakıyordu. "Bizde bilmiyoruz ama hiç bir asistanına normal davranmaz o" dedi. Paraya ihtiyacim olmasa çalışmazdim zaten. Ama eğer fazla zorlarsa da bırakırdım yani.

"Ah neyse gel sana eşlik edeyim" dedi. Kafamı sallayıp beni ilerletmesine izin verdim.

Bir cam kapının yanında durduğumuzda kapının cam olmasına rağmen içeriyi göremiyordum.

"İşte burası. Sana kolay gelsin işimin başına dönmezem kovulurum." Diyip gülümsedi. Bende gülümsedim. Çok tatlı ve sıcak kanli biriydi.

Yeonjun gittikten sonra önüme dönüm cam kapıyı tıklattım.

Yumuşak ama bir o kadar da otoriter bir ses "gel!" Diyince kapı kulpunu yavaşça indirdim.

Kapıyı açıp içeri girdim ve arkamdan kapıyı kapattım. Cam kapıdan dışarısını görebiliyordum. Vay canına...

Önümdeki kırmızı saçlı yaklaşık 25 yaşlarında duran adama ilerledim.

Hafif eğilip selam verdim ve konuşmaya başladım "merhaba Bay Kang. Ben yeni asistan olarak işe başladım ve danışman beni buraya yönlendirdi" dedim. Beni Aşağılayıcı bir tavırla süzdü.

Nefesini verip eline şirket telefonunu alip kulağına koydu. "Yeonjun odama gel" dedi. Sesi o kadar soğuktu ki.

Kafamı yere eğdim. "İsmin nedir?" Dedi. "Choi Beomgyu, efendim" dedim.

"Beomgyu eğer bu şirkette bir iş edinmek istiyorsan ilk başta kıyafet tarzını değiştirmelisin. Anladın mı?" Dedi. Kafamı sallayıp "anladım efendim" dedim.

Kapı tıklatılınca bay kangında iziniyle içeri yeonjun girdi.

"Beni çağırmışsınız efendim" dedi.

"Evet. Beomgyu ya yapması gerekenleri masasını göster ve şirketi gezdir." Dedi. Beomgyu derken sesindeki aşağılayıcı tonu farketmiştim.

"Tabi efendim" dedi. Bay kang "çıkabilirsiniz" diyip kafasını geri önündeki dosyaya eğdi.

İçeride maksimum 5 dakika durmuştuk ama bu bana saatler gibi gelmişti.

Odadan çıkar çıkmaz derin bir nefes alıp "o neydi ya öyle?" Dedim. Dediğim şeye yeonjun güldü.

Koluma girip bana şirketi gezdirdi. Yapmam gerekenleri nelere dikkat etmemi ve masamı gösterdi.

Bu süre zarfında herkes beni alıcı gözüyle süzmüştü. Kendimi açık büfedeki sınırlı sayıdaki et gibi hissettim.

Maaşım yüksekti. Beni sevindiren bir durumdu çünkü kardeşimin ameliyatı az kalmıştı. Babamın maaşı ev masraflarına gidiyordu. Annemin maaşı ise bizim ihtiyaçlarımıza kalan paralar ile ameliyat ettirmeye çalışsak en az 10 ay daha beklerdik.

Kendime ait masa geniş ve güzeldi. Şirket baya büyüktü ve yarın işe başlamam gerektiği söylenmişti.

Mutluydum çünkü kardeşimi ameliyat ettirip sağlığına kavuşmasında yardım ediyordum

Bölüm sonu

Yazım yanlışım varsa affedin.

Geçiş bölümüydü biliyorum sıkıcıydı.

628 kelime

Eğer okuyan varsa iki bölüm ard arda yayınladım dikkat edin. Karışmasın♡

Oy verip yorum yapar mısınız?

Eva-

BOSS / taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin