5.

4.6K 443 438
                                    

BEOMGYU;



televizyon karşısında donup kalmıştım. dün taehyun beni öptükten sonra her şey normalmiş gibi devam etmişti. ne ben bu konu hakkında konuşmuştum ne de o. ama şimdi televizyonda çıkan haber yüzünden bu konu hakkında konuşacakmışız gibime geliyordu.

telefon tekrar çaldı. telefonun zil sesi ile yerimde zıplamıştım. yine yeonjun arıyordu. hemen aramayı cevaplandırdım. arkadan sesler geliyordu. yeonjun şirkette olabilirdi.

''gördün mü çıkan haberleri? niye sakladın bizden bunu beomgyu?'' diye girişti hemen yeonjun. 

''bak yeonjun şimdi açıklasam bile anlamayacaksın ama biz sevgili değiliz tamam mı?''

''bunu gelince konuşuruz beomgyu. şirketin önü basın mensupları ile dolu, bunu görmelisin'' dedi.

ofladım. neyin içine düştüğümden bir fikrim bile yoktu. ''oraya geliyorum'' dedim ve ne dediğini umursamadan telefonu kapattım.

mesai saatim yarım saat sonra başlıyordu. hemen banyoya ilerledim. küvetin suyunu açtım. küvet dolana kadar da giyeceğim kıyafetleri çıkarıp yatağıma koydum. umarım bunları ailem görmez, onlara durumu açıklayamazdım. gri bir takım çıkardım. normalde takım elbise giymezdim. dolabımda ne olur ne olmaz diye tuttuğum bir tane siyah takım elbisem vardı sadece. ama şirkette çalışmaya başladığımdan beri bir sürü takım elbise ve kravat almıştık babamla.

 ama şirkette çalışmaya başladığımdan beri bir sürü takım elbise ve kravat almıştık babamla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

takıma kırmızı bir kravat ekledim. banyoya doğru ilerleyip suyu kapattım ve üstümdekileri çıkarmaya başladım.

                                                                                             ***

şirkete yürüyerek gelmiştim. şirkete yaklaştıkça kapının önündeki kalabalık daha da belli oluyordu.

şirkete 20 adım kala durdum. önlerinden geçersem fotoğraftakinin ben olduğumu anlarlardı. 

telefonu çıkarıp yeonjun'u aradım. telefonu açar açmaz kızgın sesini duydum. ''hala gelmedin mi sen?'' dedi. ''geldim ama içeri giremiyorum yeonjun yardım et'' dedim. telefondan hışırtı sesleri geldi. ''bekle orada gördüm seni, geliyorum.'' dedi. ve kapattı telefonu.

telefonu cebime koydum. ileride gazetecilere bakarken birisi ile göz göze geldim. 

o bana kaşlarını çatmış bakarken kuşku uyandırmamak için yavaşça arkamı döndüm. ama bu sanırım daha çok kuşku uyandırmıştı. ''bu o! bu Bay Kang'ın sevgilisi!'' diye bağırdı. gözlerimi pörtlettim.  tanrı aşkına bunu nasıl anladı?

tekrar arkamı dönüp baktığımda buraya doğru geliyorlardı. 20 adımlık yolu 3 saniyede geldiklerinde artık kaçamazdım. yüzümde flaşlar patlıyordu. hemen başımı eğdim. gazeteciler bana sorular soruyordu. bu duruma alışık değildim.

BOSS / taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin