BOSS / taegyu

final (m)

BEOMGYU;

Herkesi uğurladıktan sonra kapıyı yavaşça kapattım.

Taehyun ortalıkta gözükmediği için üst kata çıkan merdivenlere ilerledim. Yorgun olduğum için yavaş yavaş çıkıyordum merdivenleri. Karanlık koridorda tek ışık yatak odamızdan geliyordu.

Yatak odasında doğru ilerledim. kapı pervazından geçip Taehyun nerede diye etrafıma bakarken kolum çekilmiş ışık kapanmış ve kapı kapanmıştı. Tüm bunları Taehyun nasıl yaptı diye düşünürken sırtım kapalı olan kapıya değdi.

Karanlık olmasına rağmen Taehyun'un yüzünü seçebiliyordum. Taehyun elini başımın iki yanıma koymuş, üstüme eğilmişti. Ilık nefesini yanağımda hissedince kafamı nefesinin geldiği yere çevirdim. Dudaklarımız sürtünmüştü ama öpüşmeyi başlatmamıştık ikimizde.

"Akşam demiştin." Diye fısıldadı. Yemek boyunca gözümün içine bakmıştı. Her mutfağa gidişimde arkamdan gelip içeridekileri göndermemi söylüyordu.

Bende inadına kalmaları için ısrar etmiştim.

"Evet, demiştim." Dedim bende fısıldayarak. Gülümsediğini anladığımda bende gülümsedim.

Onu gülümsemesinden öpüp elimi yanağına çıkarıp gamzesinin üstüne koydum.

Benim küçük öpücüğümü derinleştirmiş başımın yanındaki iki elini de indirip belime koymuştu. Bende ellerimi bileğine nazikçe koyup destek alırcasına sıktım. Doğruyu söylemek gerekirse..

Korkuyordum.

Taehyun bir anda belimdeki ellerini sıkılaştırıp beni havaya kaldırınca tek elimi arkadaki kapıya atıp bacaklarımı refleks olarak beline doladım.

Dudaklarımız ayrılmış ve alt dudağım burnuna değmişti. Kapıdaki elimi boynuna koydum. Kucağında olduğum için kafamı eğerek yüzüne baktım.

Beni kapıdan uzaklaştırarak yatağına yatırmıştı. Kendisi geri doğrulmuş şifonyerlerin üstündeki gece lambalarını açmıştı. Geri dönüp bana baktığında, ayaklarımı kullanarak yatakta geriye doğru gittim ve kendisine yer açtım.

Demek istediğim şeyi anlamış ve bana doğru yaklaşmıştı. Bacaklarımı araladım, araladığım bacaklarımın arasına yerleşmiş ve ayağımdaki ayakkabılara uzanıp bağcıklarını çözmüş, kendi ayakkabısıyla birlikte yere atmıştı.

Üzerime doğru uzanınca sesimi çıkarmayıp koca yatakta geriye doğru uzandım. Ellerini az önceki gibi başımın iki yanına koymuş ve dudaklarıma küçük öpücükler bırakmaya başlamıştı.

Dudaklarının istikameti bu sefer dudaklarım değildi. Çeneme doğru bıraktığı küçük öpücükleri aşağı indikçe hırçınlaşıyordu. Adem elmasıma aynı öpücükleri bırakmış, daha da aşağı inmişti. Boynuma gelince bu sefer vakumlar gibi ince derimi içine çekince mırıldandım.

Dişlerini sürerek köprücük kemiğime ulaştığında öpmek yerine ısırınca günün ilk inlemesini bırakıp elimi Taehyun'un sırtına atıp tişortünü sıktım.

Acımıştı, bunu anlamış gibi ısırdığı yere dil darbesi atmış daha fazla kıvranmama sebep olmuştu. İlk başta dokundurduğu dili bu sefer köprücük kemiğimı boylu boyuna yalayınca yerimde titreyip boşta duran elimi saçına attım. İnlemelerimi zor tutuyordum.

Yerinde doğrulmaya çalışınca ellerimi üzerinden çektim. Kasıklarımın üzerine oturunca irkildim. Kasıklarımın üzerine oturması bende garip duygular uyandırmış ve üstümdeki baskısı penisimin harekete geçmesine sebep olmuştu.