18.

3.8K 368 279
                                    


TAEHYUN;

yavaşça yanına gittim. sakinleşmişti. ama sanki dokunsam tekrar ağlayacak gibiydi. odada ikimizden başka kimse yoktu. 

ürkütmekten korkar gibi sessizce, ''Beomgyu'm, gidelim mi artık eve? hm?'' fısıldadım. bana dolu gözlerle bakmıştı. önceki gibi olmasa da hala donuktu bakışları. ''yürüyemiyorum.'' dedi kırık sesiyle.

''onları hissetmiyorum'' dedi ayaklarına bakarak. gözünden aşağı, yanağına doğru süzülen göz yaşına baktım. ''geçecek, duymadın mı doktoru? bunun geçici olduğunu söyledi. yürüyebilmen için elimden gelen her şeyi yapacağım. tamam mı? ama şimdi evimize gidelim.'' dedim yatışması için. yaşadıkları kolay değildi. 

ve bana anlatmadığı şeyler vardı. 

o kadar belliydi ki bir şeyler sakladığı. zorlarsam anlatacak gibiydi. ama zorlamak ve onu üzmek istemiyordum. o iyiyse, bende iyiydim.

elimi dokunmaktan korkar gibi omzuna koydum. bu sefer bana bağırmamıştı. rahatlasam da içim hala buruktu. ona dokunmamdan hoşlanmadığı ve rahatsız olduğu an aklıma geldikçe aklımı yitirecek gibi oluyordum. bir kolumu bacaklarının altından geçirdim ve diğer kolumu sırtına destekler gibi yerleştirdim. 

onu kucağıma aldıktan sonra zaten aralık olan kapıyı ayağımla aralayarak geçebileceğimiz kadar açtım. Beomgyu ellerini ensemde birleştirmiş ve yüzünü göğsüme yaslamıştı. Beomgyu'nun ailesine bir şekilde olayı anlatmamız lazımdı. 

koridorda Yeonjun, Soobin ve Huening Kai bizi görünce ayağa kalkmıştı. Yeonjun yanımıza yaklaşınca ''arabayı kapının önüne getirir misin?'' dedim. kafasını sallamış ve koşar adımlar ile koridordaki merdivene doğru ilerlemişti. Huening Kai bizimle gelmiş, Soobin ise resepsiyona ilaç reçetesini amaya gitmişti. 

hastaneden çıkınca arabaya doğru ilerledim. Huening Kai arka kapıyı açmıştı. Beomgyu'yu yavaşça koltuğa yerleştirdim. özellikle ayaklarına dikkat ederek. yavaşça kapıyı kapattım ve Huening Kai ile Yeonjun'a döndüm. ''siz gelmiyor musunuz?'' dedim. Soobin de gelmiş ve elindeki kağıdı uzatmıştı. ''şimdi gelmesek, daha sonra uğrasak daha iyi olur.'' demişti Yeonjun hepsinin adına konuşarak. 

kafamı sallayıp ''teşekkürler yardımlarınız için.'' dedim. ''asıl biz teşekkür ederiz. onun yanında oldunuz ve hastane masraflarını ödediniz'' dedi Soobin. Beomgyu'nun duymaması için onları uyarmıştım, onun için sessizce söylemişti. ''ailesine haber vermemiz lazım.'' dedim sıkıntıyla. 

''ben bu günü ve yarını hallederim ama ondan sonra söylemeliyiz.'' dedi Yeonjun. ''gerisini sonra düşünelim. biraz daha geç kalırsak nöbetçi eczane aramamız gerekecek.'' dedim. arabanın ön koltuğuna doğru ilerledim. kapıyı açıp arabaya bindim ve elimdeki kağıdı yan koltuğa koyup arkamı Beomgyu'yu kontrol etmek amacıyla döndüm. o da bana bakıyordu. gözlerimiz kesişince bakışlarını ayaklarına çevirdi. bende geri önüme dönüp arabayı çalıştırdım.

***

arabanın kapısını açıp Beomgyu'yu tekrar kucağıma aldım. arabanın kapısını tek ayağımla kapattım. eve ilerlerken anahtarı nereye koyduğumu düşünüyordum. evin kapısının önüne gelince tek dizimi kırıp Beomgyu'nun ayaklarını üstüne koydum. boşta kalan elimle cebimi kontrol ettim ve anahtarı buldum. 

hemen cebimden çıkardım ve kapıyı açtım. evin kapısını kapatmadan içeri ilerledim ve Beomgyu'yu koltuğun üzerine koyup hızlı adımlarla kapıya ilerledim. anahtarı üzerinden çekip kapıyı kapattım.

BOSS / taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin