BEOMGYU;
''ailem de sizinle tanışmayı çok ister efendim.'' dedim nezaketen. ama bunlar onu yanlış anlamış ve uygun bir tarihi sormuşlardı. alttan Taehyun'un ayağına topuğum ile bastım. ama yaptığım onu umurunda olmamıştı. bu sefer elimi bacağına atıp parmaklarım arasında etini sıkıştırdım. o da beni engellemek için elini elimin üstüne atmıştı.
yüzümdeki bozulan gülümsememi düzelttim ve benden cevap vermemi bekleyen Taehyun'un ailesine baktım. ''aslında ilk başta bunu aileme danışsam iyi olur.'' dedim. eğer garip kaçmayacak olsaydı gözlerimi kapatıp dizlerimi kendime çeker ağlardım. neden içimde böyle bir hissin olduğunu bilmiyordum. belki de babamdan kaynaklanıyordu.
Bayan Kang ''nasıl da düşünceli'' deyince rahatladım ve elimi Taehyun'un elinden çekmeye çalıştım. elimi geri çekmeme izin vermeyince kafamı çevirip ellerimize baktım. ellerimiz onun bacağının üstünde olduğu için baktığım yer yanlış anlaşılabilirdi. Bay ve Bayan Kang'a baktığımda onlar bize gülümseyerek bakıyorlardı. aslında Taehyun elimi tutunca içime bir rahatlama gelmişti. yine de elimi çekmezsem yanlış anlaşılabilirim diye korkuyordum.
Taehyun elimi bırakmayınca fazla uğraşmadım. Bayan Kang elindeki şarabını yudumlarken ''ne kadar da yakışmışsınız, değil mi hayatım?'' son cümlesini kafasını çevirip kocasına iltifaten söylemişti. utanarak kafamı eğdim. gülümsemek zorunda kalmama gerek kalmamıştı çünkü dedikleri şeye istemsizce gülümsemiştim.
***
restorandan çıkarken ceketlerimizi elimize vermek yerine giymemize yardım etmişlerdi. kendimi garip hissetmiş ve bu durumdan hoşlanmamıştım. Taehyun'un annesi ve babası kendi arabalarıyla gitmişlerdi. şimdi ise Taehyun beni Yeonjunlara bırakacaktı.
arabaya binecek iken de kapımı açmışlardı. cidden bu durumdan hoşlanmıyordum. utanmasalar yere yatıp paspasım olacaklardı. böyle lükse alışık değildim.
arabaya bindikten sonra kapıyı kapatmak için elimi kapıya uzattığımda buna gerek kalmadan kapıyı vale kapatmıştı. arabadan çıkıp tokat atmak istedim. nedense bu gün duygularımı kontrol edemiyor ve duygularımı doruğunda yaşıyordum.
ofladım. bu gün niye böyleydim? oflayınca Taehyun bana bakmıştı. ''bu durumdan hoşlanmadığını biliyorum. sadece biraz daha sabret zamanı gelince herkese doğruları anlatacağım.'' dedi ve önüne dönüp arabayı çalıştırdı.
''benim yerimde kim olsaydı bu durumdan hoşlanmazdı'' dedim ve kemerimi taktım. Taehyun cevap olarak restoran otoparkından çıkarken 'hah' diye bir ses çıkarmıştı. ''emin ol herkes senin yerinde olmak isterdi.'' dedi kendini beğenmiş ses tonuyla.
dediğine bende alay eder gibi güldüm. kendini beğenmiş egoist diye bağırmak istedim. normalde böyle biri değildim ama içimde Taehyun'u tutup çevirmek ve 'kendine gel' demek isteyen biri vardı.
Taehyun'dan hoşlandığımı kendime itiraf edeli çok olmamıştı. ilk okulda değildik ve Taehyun'un da benden hoşlandığını -en azından etkilendiğini- görebiliyordum. ''hetero olduğunu anlayabiliyorum. elimden geldiğince uzatmayacağım'' dedi. kahkaha atmam gereken kısımdaydık sanırım. ağzımdan istemsizce ''ne?'' nidası çıktı. aklıma gelen anı ile sustum.
***
''eğer adamla aramızda bir anlaşmazlık olursa sevgili gibi davranmamız gerekebilir''
''nasıl yani? neden ki?''
'' Bay Lee çiftlere daha anlayış duyuyor. şirkette her başarılı erkeğin arkasında biri vardır salaklığı ile ilerleyen bir adam''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOSS / taegyu
FanfictionSize küçük bir sır vereyim mi? uhm, Bay Kang benim sevgilim değil. Choi Beomgyu ♡ Kang Taehyun (Acemiliğimi üstümden attığım ilk hikayem. Okumayın aw.)