BÖLÜM 15 SENİNLE YA DA SENSİZ

1.5K 82 15
                                    


Keyifli okumalar. 

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.


Bir hafta; yedi gün, yüz altmış sekiz saat...'den fazladır görmüyordu Marcus'u. Özlemle kavrulan yüreği gelmesi için dua ediyordu. Genç adam gittiğinden beri içinde kötü bir his vardı Rose'un. Aramak, iyi olduğunu teyit etmek istiyordu ama yapamıyordu işte. Partinin olduğu gün yanına gitmemişti, bu yüzden Marcus'un kendisini görmek isteyeceğini düşünmüyordu. 

Bu bir hafta da çok kez ona ulaşmak istese de eli bir türlü telefonuna uzanmamıştı. Bir tanesi dışında... 

Dün gece yanlışlıkla onu aramış, telefonun çalmaya başlamasıyla panikleyip kapatmıştı. Şimdi olsa onunla konuşur, iyi olduğundan emin olurdu. Hisleri genelde yanıltırdı Rose'u. Ama konu sevdiği adam olunca ister istemez paniğe kapılıyor, olmasını istemediği şeyler aklına üşüşüyordu.

Enzo'nun dediği gibi birkaç gün sonra da gelmemişti. Annesinin vefat yıl dönümü iki gün önceydi. Marcus'un annesi için istediği çiçekler gelmiş, fakat genç adam gelmemişti. Sofia'dan öğrendiği kadarıyla normalde hep evde oluyordu bu günlerde. Yoksa... Yoksa başına bir şey mi gelmişti?

Telaşla ayağa kalktı. Telefonunu ararken acele ediyor, bir kez daha fikrinden dönmek istemiyordu. Sonunda bulduğunda Marcus'u aradı. Telefon çaldı... Çaldı ama bir cevap alamadı genç kadın. Kalbi korkuyla sıkışırken sakinleşmek için yatağına oturdu. Kesin olan bir şey yoktu. Bu yüzden kendini bu kadar yıpratmamalıydı. 

Odasından çıkıp aşağı kata indi. Eskisi gibi tetik halinde değildi. James'i Marcus gittiğinden beri görmemişti." Merhaba Sofia." diye mırıldandı arkadaşını görünce. 

Genç kadının birden ağlamaya başlamasıyla birkaç adımda yanına geldi." Ne oldu?" dedi merakla.

"Vurulmuş." dedi Sofia hıçkırıkları arasından." Daniel vurulmuş." Arkadaşının bir anda üzerine bayılmasıyla," Enzo!" diye bağırdı. Yaşlı adamın yanlarına gelmesiyle, ne zamandır tuttuğunu bilmediği nefesini dışarı bıraktı.

" Tessa'yı arıyorum." dedi Enzo telaşla. Rose, Sofia'yı yere bırakıp verandaya çıktı." Sofia bayıldı!" diye bağırdı. Adamlardan birkaçının koşar adımlarla yanlarına gelmeleriyle onlara yol açmak için geri çekildi. Diğerine göre daha yapılı olan adam Sofia'yı tek hamlede kucağına alıp odaya çıkardı. 

Sofia'nın odasına geldiklerinde adam, onu dikkatlice yatağa bıraktı. Ardından odadan çıktığında Enzo'nun telaşlı çıkan sesini duydu." Tessa birazdan burada olur." dedi yaşlı adam. 

Rose 'tamam' dercesine başını salladı. Arkadaşının hafif mırıltılarını duymasıyla ayağa fırladı." İyi misin?" diye sordu yanına geldiğinde. Sofia halsizce başını salladı.

"Biraz başım ağrıyor." dedi sessizce.

"Tamam canım." dedi Rose üzüntüyle." Merak etme Doktor Tessa birazdan burada olacak." 

"Tessa'ya gerek yok." dedi Sofia halsizce." Sadece telefonunu alabilir miyim? Daniel'e ulaşmam gerekiyor." 

Rose telefonunu uzattığında Sofia hızlıca numarayı tuşladı." Alo." dedi gözyaşları durmaksızın akarken." İyi misin Daniel?" 

"İyiyim Sofia." dedi genç adam. Sesindeki yorgunluk kendini belli ediyordu.

"Nasıl oldu?" dedi korkuyla.

"Dedim ya önemli değil Sofia. Küçük bir sıyrık sadece." Birkaç santim daha yakına gelse merminin kalbine geleceğini ve üç gün uyutulduğunu söyleyemezdi. 

Sicilya MafyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin