Keyifli okumalar.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın!
Rose'dan
Depo da yankılanan ses gitgide artarken başımı seslerin geldiği tarafa çevirdim. İlaç yan etkilerini göstermeye başlamış, gözlerim üzerine ağırlık konmuş gibi aralanmayacak hale gelmişti. Adım seslerinin yaklaşmasıyla James'in yanımdan ayrıldığını hissettim. Kaçıyordu, bunun farkındaydım ve ayağa kalkıp onu tutacak güce dahi sahip değildim.
Vücudumu saran ürpertiyle başım önüme düşerken," Senin için geleceğim." dediğini duydum James'in." Senden vaz geçmeyeceğim." Silah sesleri giderek artarken bilincimi açık tutmaya çalıştım. Daha sonra onu duydum, Marcus'un adımı seslenişini... Buradayım diyemiyordum, elimi dahi kaldıramıyordum.
"Rose!" Başımın yukarı kalkmasıyla yarı kapalı gözlerimi aralamaya çalıştım." Buradayım... Şimdi gideceğiz." Sarhoş gibiydim. Bedenimi hissetmiyordum." Sana bir şey yaptı mı?" diye sordu Marcus endişeyle. Bu cümleyi düşünmeden söylediğini biliyordum çünkü bana bir şey yaptıkları açıkça belli oluyordu.
Üşüyordum... Kendimi buzların arasında çıplak kalmış gibi hissediyordum. Vücudumu saran titremeyle ağzımdan inlemeye benzer bir ses çıktı. Marcus aceleci adımlarını durdurup bana baktı. Onu görmek istemiyordum, beni taşımasını hayatımı kurtarmasını istemiyordum. Bunun için geç kalmıştı. O görüntüleri hiç görmemeliydim. Buraya hiç gelmemeliydim...
"Özür dilerim." dedi Marcus fısıldarcasına." Özür dilerim." Yeniden yürüme başladığında ondan uzaklaşmak istedim. Midem bulanıyordu, başım dönüyordu ve vücudum olabilirmiş gibi daha da soğumuştu. Kapının açılmasıyla Marcus beni arka koltuğa yatırdı. Diğer koltuğa kendisi geldiğinde başımı bacaklarının üzerine yerleştirdi. Parmakları beni sakinleştirmek istercesine saçlarımda dolaşırken kalkmak istedim.
"Özür dilerim." dedi bir kez daha. Bakışlarını benden çektiğinde," Jacob'un hastanesine sür." dedi hızlıca. Adam arabanın hızını arttırarak sürmeye devam etti.
Gözlerimi açmak giderek daha da zorlaşırken," Uyumaman gerekiyor." dedi Marcus." Biraz daha dayanmalısın."
Dayanamıyordum. Dayanmak da istemiyordum...
*******
Arabanın durmasıyla Marcus hızlıca arabadan indi. Rose'u da kucağına aldıktan sonra içeriye doğru ilerledi. Jacob'a geleceğini haber vermiş, ona göre hastanede gereken tedbirler alınmıştı.
Sedyenin gelmesiyle Marcus, genç kadını dikkatlice sedyeye yatırdı." Gerisini biz halledeceğiz." dedi Jacob." Sen biraz dinlen."
Marcus istemeye istemeye Rose'un elini bıraktı. Doktorlar hızlı adımlarla odaya girdiğinde genç adam yanındaki koltuğa oturdu. James hala bulunamamıştı. Marcus emindi ki genç adam kendini bir şekilde kamufle edecekti.
" Bay Porte." dedi adamlardan biri yanına gelerek." Bayan Black için görevlendirdiğiniz Robert ve Steve'in tedavileri sonuçlanmış. Birkaç güne kadar taburcu olacaklar."
"Tamam. Ailelerine gerekli açıklamayı yapın." dedi Marcus. Tahmin ettiğinin aksine ikisi de yaşıyordu. Bulundukları anda tedavi altına alınmışlardı.
***
Telefonunun çalmasıyla gözlerini birkaç saattir izlediği duvardan çekip telefonu açtı." Haber var mı?"
"Bulduk Enzo." dedi Marcus sakince." Birkaç saattir hastanedeyiz. Kapatmam gerekiyor." diye ekledi ardından." Doktor geldi."
"Pekâlâ, ama beni haberdar et."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sicilya Mafyası
ChickLitSİCİLYA MAFYASI ismiyle yayımlanmış ilk kitaptır. (Ç)almayınız. Marcus,'' Gideceğinizi kim söyledi?'' diyerek sorusuna soruyla vevap verdi. Rose ayaklanarak ellerini masaya koydu. Şu an büyük bir krizin eşiğindeydi ve ilacı da yanında değildi.'' Be...