5

3K 73 6
                                    

Poyraz dan
Dokunulmazlıkta durum9-5 ti ve son sayıya ayşe çıkıyordu. Kritik oyunlarda finalleri yapmayı çok severdi benim kızım yine alacağından şüphem yoktu.  Oyuna giderken ona dikkatli olmasını kendini strese sokmamasını söyledim. Parkurun başına geçtiğinde pür dikkar onu izlemeye başladım. Çok hızlı bir yarışmacıydı. Kızların hepsinden önde geliyodu. Atışları da çabuk kavrayıp sayıya dönüştürebiliyordu. Rakibiyle selamlaştıktan sonra düdük sesiyle birlikte ileri atıldı. Son sayının heyecanıyla dikkatsizce atıyordu adımlarını. Ona tam dikkatli olması için bağıracağım anda ayağını bastığı platform kaydı ve ayşe yüzüstü yere düştü. Oraya doğru koşmak için düdük sesini bekledim ama ayşe hızla kalkıp koşmaya devam etti. Sonrasında ayşe atışlara ulaşıp sayıyı alana kadar gözüm ne oyunu gördü ne de kimin kazanıp kaybettiğini. Ayşenin dizinde ufak bi sıyrık vardı. Küçük bi yaraydı ama ters düşmüştü eklemlerinde ya da kas dokusunda bir zedelenme olabilirdi. Ayle atışlarının tamamladığında hemen yanına doğru koştum. O da bu sırada bulnduğu yere çöküp bacağını ileri uzattı. Kucağıma alarak metin abinin yanına götürmek için hareketlendiğim anda bana engel oldu ve benden destek alarak benche doğru yürümeye başladı. Takımdakiler çevremize toplanıp hasar tespiti yapmaya çalıştılar. Ayşe küçük bir sıyrık olduğuna bizi ikna ettikten sonra kazandığı sayının sevincini yaşadı.
Ben mi? Bense o sırada dizinde ufacık çizik olsa telaştan kafayı yiyecek hale geldiğim bu kıza hayran hayran bakmakla meşguldüm. Onu sarıp sarmalayıp tüm gün kollarımın arasında gezdirmek isteyen bir yanım vardı. Böylece hiçbir parkurda zarar görmez hep benim yanımda olurdu. Ama ben bu kızın kalbini çok kırdım ve şimdi birden rol yapmayı bırakarak üstüne titrer hale geldim. Davranışlarımı ona açıklamam ve özür dilemem şart oldu artık. Adada ilk iş onu bir kenara çekip her şeyi anlatmayı düşünüyorum. Ne olacaksa olsun artık. Zaten kör olmayan herkes anlamıştır beni. Kızı daha fazla üzmek ve kafasını karıştırmak istemiyorum.
Seramoni için toplandığımızda ayşenin yanına geçerek sırtını bedenime yasladım. Her ne kadar iyiyim dese de yarınki oyuna kadar çok üstüne basmasa onun için daha iyi olur. Bana kalsa yarınki oyuna bile çıkarmaz dinlendiğinden emin olurdum ama bu konuda bana söz hakkı düşmediği için şansımı çok zorlamamak adına sesimi çıkarmıyorum.
Ayşenin biraz iğneleyici bir şekilde bana hanzade ve reşatı hatırlatmasıyla artık bu sorunu kesinlikle çözmem gerektiğini bir kere daha görmüş oldum. Gece adada bu konu hakkında konuşacağımızıayşeye söyleyerek muratı dinlemeye başladım. Sembolü ayşe almıştı. Yüzündeki gülümseme içimi ısıttı. O an ona sarılıp içime sokmak istedim ama kameralara karşı dikkat çekmemek için kendimi frenledim. Neşe içinde sohbet ederek adamıza gittik.

Akşam adada ayşenin erzaklarımızdan hazırladığı yemekleri takımca yedik ve konseye gittik. Konseyde çağrının adı çıkmıştı. Bu duruma tabi ki hiç üzülmedim. Çağrıyla bazı tartışmalarımız olmuştu. Sinirlerine hakim olamayan aşırı agresif bir karakterdi ve takımı onu sakinleştirip olayı kapatmak yerine yangına körükle gittikleri için hep büyük kavgaların içine dahil oluyordu bi şekilde. Takım arkadaşları da onu önce gaz verip pohpohlayıp üzerimize salıyor sonra da huzursuzluk çıkardığı için potaya sokuyordu. Garipti.

Benim için tabi ki ünlülerin eleme adayından daha önemli konular vardı. Bu gece ayşeyle konuşup ona her şeyi anlatmayı planlıyordum. Hislerimi tüm şeffaflığıyla açamasam da onun yanında olduğumu kavgalarımızın gereksiz olduğunu ve pişmanlığımı hissettirmem gerekiyordu. Duygularımı tamamiyle açarsam bu onu ürkütebilirdi. Sonuçta herkes gibi o da survivora şampiyonluk için gelmiş. Böyle şeylerle uğraşmak istemeyebilir. Bir yandan aramızda beş yaş var. Daha 19 yaşında benim meleğim, ürkütmek istemiyorum. Bu yüzden arkadaşı olarak yanında olmak bile hiç olmamaktan iyidir. Bununla yetinmeyi öğrenmem gerekiyor sanırım.

Konsey dönüşü herkes uyku moduna geçmek üzereyken kavaboya doğru giden ayşenin arkasından gittim. Arkasından korkutmadan seslendim.
Poyaz: şşt ayşee
Ayşe: hiiyh ay poyraz sen miydin ödüm koptu
Poyraz: korkma korkma benim kusura bakma herkesin içinde fırsat bulamadım. Biraz konuşalım mı diyecektim.
Ayşe: tamam lavaboda işimi halledeyim sen de sahile geç gelirim birazdan
Poyraz: tamamdır görüşürüz.
Ayşe kavsboların olduğu yere giderken ben de yönümü sahile çevirdim. Konuşmalarımı kafamda tekrar etmeye başladım. Baya heyecanlanmıştım. Hayatımda ilk defa bi kadından bu kadar etkilendim. Resmen ağzının içine bakıyorum. Söylediği her cümle her bakışı benim için büyük anlam taşıyor. Uzaktan gelen ayak sesleriyle dikkatimi o yöne verdim ve ayşeyi gördüm. Gelip yanıma oturduğunda kalbim hızlanmaya başladı .

Ayşe: benimle ne konuşmak istiyodun

Poyraz: biliyosun ki son zamanlarda sürekli kavga ediyoruz. Farkında olmadan çok üstüne geldim. Sebeplerimi sana açıklayamıyorum şu an. Ama seni ne kadar üzdüğümün farkındayım. Ve ben sana gerçekten değer veriyorum. Aramızın kötü olmasını istemiyorum. İstersen seninle yeni bir başlangıç yapabiliriz. Belki ben de geçmişte yaptığım saçmalıkları telafi etme fırsatı bulurum. Ne dersin

Ayşe: ilk birkaç gün aramız gayet iyiydi ama sonrasında olanlara ben de hiç anlam veremedim. Hanzade ve reşatın samimiyetine inanmıyorum asla sadece bana değil takımdaki kendileri hariç herkese baskı kurmaya çalışan insanlar. Ve ben böyle bi şeye karşı çıkmasam geceleri uyuyamazdım. Ama sen onlar gibi değildin ya da ben buna inanmak istedim bilmiyorum. Ama seni anlayamamak beni yordu çünkü bi iyiydin bi kötü. Ama tabi ki uzattığın bu zeytin dalını geri çevirecek değilim. Sonuçta takım arkadaşıyız değil mi?
Dedi ve gülümsedi.
Poyraz: aynen öyle. Zamanı geldiğinde daha çok şeyi konuşacağız zaten kendimi açıklamam gereken çok konu var. Bu akşam sadece bir yerinden başladık diyelim.
Ayşe: peki o zaman ben gideyim yarına kadar biraz dinleneyim sana da iyi geceler
Diyip ayaklandı
Poyraz: iyi geceler güzelim
Dedim ve arkasından bakmaya başladım.
Sonunda konuşabilmiştik.
İçimden bir ağırlık kalktığını hissettim. Bundan sonraki adımlarım önemliydi. Onu rahatsız etmeden yanında olmaya çalışacaktım artık. Her düştüğünde kaldıracak ağladığında gözyaşını silecektim. Ama asla çektiği acıların sebebi olmayacağıma dair kendime yemin ettim. Çünkü o benim gözümün içine bakmıştı bir kere, bana gülümsemişti. Onun teninin sıcaklığını hissetmiştim. Üzgün olduğu zamanları ağladığını güldüğünü hepsini görmüştüm. Nasıl üzebilirdim ki onu. Artık tek bildiğim herşeyden önce kendimden bile önce o vardı benim için. Ve onu kazanmak için elimden geleni yapacaktım.

Olaylar nasıl ilerliyor sizce. Olmasını istediğiniz bi sahne var mı meselaaa? Lütfen yorum yapmayı ve votelemeyi unutmayınn. Öpüldünüzzz

KENDİMDEN ÖNCE SEN (AYRAZ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin