Ayşe' den
Konseyde bugünkü kavga konuşulurken acun bey bana söz vermesin diye dua etmiştim. Olayın sıcaklığıyla anlamasam da çağrı beni gerçekten korkutmuştu. Gözü dönmüş gibiydi ve bence tedavi falan olmalıydı. Dışa pek yansıtmasam ismail abinin söylediği sözler gururuma dokunmuştu. Konu bir an önce kapansın ve unutulsun istiyordum. Neyse ki acun abi de kafı fazla uzatmayarak eleme kısmına geçmek için sms birincilerini açıklamaya başladı. Ünlülerde batuhan tekrardan birinci çıkmıştı. Performansı iyiydi ve genelde takımları adına mantıklı kararlar veriyordu. Hak etmişti yani bence.Bizim takımdan ooyrazın çıkacağını düşünüyordum. Çünkü bizim takımın beyni de poyrazdı.sonuna kadar hak ediyordu. Geçen hafta birinci olmamı takım içi yaşanan kavgalarda halk tarafından haklı bulunmama bağlıyordum. Poyrazın ise daha kemikleşmiş bir kitlesi vardı. Acun abi kafı dolandırarak sonunda benim adımı söylediğinde hemen poyraza baktım. Bana gülümseyerek baktı ve alkışlamaya başladı. Ben de sevinmiştim ama isim söylemek gibi yükümlülüğü de vardı sms birincisi olmanın. Kimi söylersem söyleyeyim birilerinin mutsuz olup eleştireceği kesindi.
Karşı takımdan batuhanla göz göze geldiğimizde beni tebrik edercesine gülümsedi. Kabalık etmek istemediğim için ben de ona gülümseyerek onu tebrik ettim. Bu hareketimin ardından poyrazla göz göze geldim. Sinirli bir ifadeyle bir bana bir de batuhana baktıktan sonra önüne döndü ve karşıya bakmaya başladı. Konseyin kalanında bi daha bana dönüp bakmasa da ben ona baktığımda batuhana attığı kötü bakışlara şahit oluyordum. Huzursuzluk içinde konseyi tamamladığımızda hanzadenin gitmesine bile yeterince mutlu olamamıştım. Aklımda hep poyraz vardı. Morali bozulmuş gibi görünüyordu. Halbuki ben sadece bana gösterilen iyi niyete teşekkür etmiştim. Bu konunun aramıza girmesini istemiyordum.
Dönüş yolunda poyraz oldukça neşesizdi. Adaya gittiğimizde onunla konuşmayı umuyordum yatmadan yakalarım diye düşündüm. Adaya vardığımızda poyraz barakada biraz oyalandıktan sonra yatanları rahatsız etmemek için yavaş ve dikkatli adımlarla barakadan çıktı. Hemen yattığım yerden kalktım ve arkasından gitmeye başladım. Barakaların olduğu yerden biraz uzaklaştıktan sonra durup bir ağaca yaslandı ve benim yanına ulaşmamı bekledi.
Ayşe: peşinden geleceğimi nerden biliyordum?
Poyraz: konuşmamız gerektiğinin sen de farkındasın fırsat kollayacağını tahmin ettim diyelim.
A: peki söyler misin bu tavrının sebebini
P: hangi tavırdan bahsediyosun ayşe?Demek şimdi ayşe olmuştum. Herkesin içindeyken bile bana güzelim diyebilen adam şimdi adımla seslenmişti.
A: bir garipsinkonseyden beri. Ben birinci çıktıktan sonra bi şeyler oldu? Yanlış bi şey mi yaptım?P: birinci çıkmanla alakası yok. Resmen o adam herkesin içinde seninle flörtleşti. Ben de oturdum izledim.
A: yok artık poyraz ne flörtleşmesi. Tebrik etti sadece çocukP: bana onu savunmasana. Senden yüz bulabilmek için tüm gün gözünün içine bakıyo. Sen de ona karşılık veriyosun bravo sana.
A: ne saçmalıyosun poyraz ya kime ümit vermişim ben düzgün konuşur musun biraz. Kabalık etmek istemedim o kadar.Poyraz sinirli bi ifadeyle beni dinlerken ofladım. Ona bir iki adım yaklaşarak elini tuttum. Böyle bir konu yüzünden aramızın bozulmasını istemezdim. Sinirle biraz ters konuşmuştu ama niyetinin beni üzmek olmadığını biliyordum. Daha ılımlı bir ses tonuna geçerek konuştum.
A: biz senle bi ilişki yaşıyoruz farkında mısın poyraz?
P: ben farkındayım ayşe. Sen hiç farkında değil gibisin ama. Çünkü farkında olsan yaptığın bu hareketleri yapmazdın. Çocuk sana açılıyor reddederken bile gülüp eğleniyosun çocukla. Konseyde karşıdan karşıya sana gülüyor sen de ona gülüyosun. En ufak hareketinle gözü parlıyo o itin ya. Şimdi yattığı yerde seninle mutlu gelecek planları yapmaya başlamıştır bile. Sen böyle devam et belki de istediğin odur zaten. İlginin üstünde olması hoşuna gidiyordur.Söyledikleriyle yüzüm hayal kırıklığıyla düşerken bi an inanamadım. Ne batuhana ümit vermediğim kalmıştı ne de ilişkinin değerini bilmemem. Poyrazın ellerini sertçe bırakarak geri çekildim.
A: kıskanmanı anlayabiliyorum belli bir noktaya kadar sana hak da verdim evet ama söylediğin şeyler çok ağır. Sana olan hislerimi biliyosun poyraz. Seni gerçekten sevmesem seninle bir ilişkiye başlamazdım. Batuhanın tüm gün bana bakıp bakmadığını bilemem. Ama o an konseyde beni tebrik amacıyla yaptığı bir harekete kibar bi şekilde cevap verdim sadece. Seni hayal kırıklığına uğratacak bir şey yapmadım. Sen bana güvenmiyorsan yapabileceğim bir şey yok ama ne yazık ki.
Dedim ve cevabını beklemeden barakaya doğru ilerleyerek yattım. Battaniyeyi kafama kadar çektiğimde gün boyu üst üste biriken olayların etkisiyle gözyaşlarım akmaya başladı. Ses çıkarmamaya çalışarak ağlarken şansıma lanet ettim. Tam mutlu oldum derken alakasız yerlerden bir sürü dert sahibi olmuştum yine. Bi süre daha ağladıktan sonra battaniyeme iyice sarıldım ve günün yorgunluğuyla kendimi uykuya teslim ettim.
Poyraz'dan
Ayşenin yanımdan ayrılmasıyla sinirle ileri geri yürümeye başladım. Kıskançlığım yüzünden ayşeye hak etmediği şeyler söylemiştim. Batuhanın ona olan ilgisi beni korkutuyordu. Hiçbir şeyden korkmayn ben söz konusu ayşe olunca paranoyaklaşıyordum işte. Aşk böyle bir şeydi belki ama kendimi törpülemezsem bu bize zarar verirdi. Sinirle elimi ağacın gövdesine vurdum. Tam bir aptal gibi davranmıştım. İma ettiğim şeyler ağırdı. Hem de çok ağırdı. Yüzüne nasıl bakardım onu bile bilmiyorum.Saatlerce denizin kenarında oturduktan sonra sabahın ilk ışıklarıyla barakaya doğru yürümeye başladım. Kızlar barakasına baktığımda ayşenin battaniyesine sımsıkı sarılmış şekilde uyuduğunu gördüm. Yüzünü dikkatle incelediğimde yanaklarında kuruyan gözyaşlarının izi ve kızaran burnu dikkatimi çekti. Bir kez daha kendime küfrettim. Ona son kez baktıktan sonra kendi yerime geçerek yattım ve gözlerimi kapattım.
Ona kendimi affettirmem şarttı. Böyle bir hatayla onu kaybetmeyi göze alamazdım. O benim burada sabahları gözümü açmak için ihtiyacım olan motivasyonumdu. Onsuz olursam çökerdim bi kere. Kendimi asla affedemezdim. Geçmişte onun kalbinde yara açan insanları yok etme isteğiyle yanıp tutuşurken aynısını kendim de yapamazdım. İşim zor olacak gibiydi. Ayşe inatçı ve dik bir karakterdi beni süründürürdü muhtemelen ama ben de onun deyişiyle deli poyrazdım. Asla pes etmeden peşinde koşup kendimi affettirecektim.
Kısa bir bölümdü farkındayım. Bu aralar derslerim yoğun ve açıkçası konseydeki gönüllü kavgaları yazma motivasyonumu düşürmüştü. Bugün biraz daha iyiydi araları sorunlar unutulmuş gibiydi. Poyrazın da hanzadeyi yazmasının şerefine kısa bir bölüm yazdım hemen.
Yorumları ve voteleri eksik etmeyin lütfen bölümler sık gelmeye devam edecek. 🥰💕