Poyraz'dan
Aleynayla tartışırken sesimi olduğunca kısık tutmaya çalışmıştım. Evet beni öpmeye çalışmıştı. Ama onu itip uzaklaşmıştım. Şimdi sanki bu olaydan gerçekten olmuş gibi bahsetmesi canımı sıktı. Bu durumun canını çok sıkacağını bildiğimden aleynanın bu saçmalamasını Ayşeye söylemekten kaçınmıştım. Ama şimdi fark ettm ki bunu ben yapmazsam sonrasında çok daha yanlış bir şekilde aleyna yapacaktı. Biz tartışmaya devam ederken aleyna yine ayşeyi suçlamaya başladığında ilerideki çalıların arkasından bir ses duydum. Biri bizi duymuştu. İşte şimdi sıçtık diye geçirdim içimden.
Dikkat kesilip o tarafa baktığımda ayşenin ağlamaklı yüzünü görmemle elim ayağım boşaldı. Nasıl açıklayacaktım bu olayı. Aleynaya baktığımda halinden oldukça memnun gibiydi. İçim ona karşı inanılmaz bir öfkeyle dolduğunda gözlerimi kapatıp bir çıkış yolu aradım.
Ayşe: neden bahsediyosunuz siz?
Aleyna: şaşırmış gibi yapma lütfen. İyi ve masum kız rolünü bu seferlik bi kenara bırak.
Hemen ileri atılıp ayşenin kolunu tuttuğumda bir hışımla kolunu benden kurtardı.
Poyraz: güzelim bak her şeyi anlatıcam. Ama hadi gel gidelim.
Ayşe: ne gitmesi ya. Dokunma sakın.Merak ediyorum arkdaşımın beni suçladığı olay neymiş ve seni neden öpmüş.
Aleyna: neden suçladığımı merak ediyosun bi de öyle mi? Çünkü bencilsin. Oyunlarda en ön planda olan sensin, hep ben en iyisiyim tavırları öne çıkma çabası. Herkesi kandırabilirsin, poyrazı elde etmiş olabilirsin hatta izleyen herkesi kandırıp sms birincisi oluyo da olabilirsin. Ama ben senin içindeki o kötü kalbini görüyorum. Benim hakkım olan her şeyi elimden aldın sen. Poyraz da dahil. Şimdi benden aldıklarından birini geri istedim diye suçlu mu oldum.
Ayşe: madem ben bu kadar kötüyüm neden yanımda durdun bunca zaman? Bunları neden yüzüme söylemedin. Hele poyrazı nasıl senin elinden almışım çok merak ediyorum. Poyraz ne zaman senin elindeydi lütfen söyle. Yazıklar olsun sana ya ben de düşmanımı uzakta arıyorum.
Ayşenin sözleriyle aleyna daha da sinirlendi. Ayşeye doğru bir hamle yapıp onu ittirdiğinde aralarına girmeye çalıştım. Ayşe ateş püsküren gözlerle bana döndü.
Ayşe: hele sen hiç karışma poyraz. Bunları bildiğin halde anlatmamışsın hiçbirini. Yoksa sen de mi aleynanın söylediklerine katılıyorsun?
Poyraz: bak beni bir dinle gel gidip sakince konuşalım. Ben sana yanlış bi şey yapmadım. Sadece sen üzülme istedim.
Ayşe: ne yazık ki başarısız oldun bu konuda da. Seninle hiçbir yere gelmiyorum. Arkamdan iş çevirmeden düşünecektin bunu.
Ayşe arkasını dönüp gitmeye başladığında aleynaya döndüm.
Poyraz: daha ne kadar küçülebilirsin merak ediyorum.
Aleynanın gülen yüzü solduğunda daha fazla orada kalmayarak ayşenin arkasından hızla ilerlemeye başladım. Biraz ilerde ayşeyi yakalayıp kendime döndürdüğümde ağladığını gördüm. Hemen başını tutarak göğsüme yasladım ve saçlarını öptüm.
Ayşe: lütfen bırak poyraz ya.
Poyraz: bırakmıyorum konuşucaz. Senden yeterince ayrı kaldım ben. Saçma sapan meselelerin aramıza girmesine izin vermicem bi daha.
Ayşe: saçma meseleleri aramıza sokan sensin poyraz. Sana sordum ben di mi? Neyin var dedim anlat dedim. Sen saklamayı tercih ettin. Benim arkadaşım taklidi yapan insanlarla kenarda köşede konuşmak yerine bana gelseydin bu hale gelmezdi durum.
Poyraz: bak güzelim dün gece ben seni yatırdıktan sonra diğerlerinin yanına geri dönecekken aleynayla karşılaştık. Abuk subuk konuşmaya başladı ve beni öpmeye çalıştı. Sana yemin ederim ki ona izin vermedim. Sonrasında da tersleyip hemen oradan ayrıldım zaten. Ama sana anlatamadım çünkü üzüleceğini biliyordum. Aleynaya güveniyosun ve seni hayal kırıklığına uğratmak istemedim. Yanlış anlamandan da korktum. O kız sana gelip olmayan şeyleri olmuş gibi anlatacaktı. Bunu fark ettiğimde önce ben gelip söylemek istedim ama geç kaldım işte. Nolursun bana inan. Ben senin arkandan iş çevirmedim.
