Bu gün 8 Mart Kadınlar Günü. Tabiiki Kaya da, "eşine " hediye almağı unutmamıştı. Ne de olsa centilmen biri için, böyle bir günü kutlamadan geçirmek doğru değildi.
Eline aldığı hediye kutusuyla Ender'in şirketdeki odasına doğru yürüdü. Kapıyı tıklatsa bile, yanıt almadan içeri geçti. Hiç kimsenin olmadığı oda da, Ender'in iş masasının üzerinde bir kutu , onun üzerinde ise bir not gördü. Notda "Sanırsam sık sık kullandığınız parfüm bu. Güle - güle kullanmanız dileğiyle... Mahmut " diye yazılmıştı. Adam elinde tutmuş olduğu hediye kutusunu ceketinin iç cebine koymasıyla, elindeki notu aldığı yere koydu. Ardından kapıyı sertçe çarparak odanı terk etti. Kısa bir süre süren yolculuktan sonra eve vardığında hediyeni vermek ile vermemek arasında ikileme düştüğünü fark etmesiğle, son çareyi kutunu kadının yatağının üzerine bırakmakta gördü.
Ender eve vardığında artık hava karanlıklaşmıştı. Akşam yemeğine yetişmenin vermiş olduğu sevinçle küçük çantasını ve bu gün kendisine verilmiş olan bir kaç hediye paketini eline aldığı gibi arabadan indi. Kapıda kendini güler yüzüyle karşılayan yardımcıya montunu ve çantasını verdikten sonra elindeki paketlerle oda ya çıkmayı düşündü. Aniden televizyon izleyen adamı görmesiyle yüzünde ki gülücüklere mani olmadan ona yaklaşmağa başladı. Birden fikrinden taşındı. Tam arkasını dönecekken adam yüzünü kadına taraf çevirdi.
K: Ender..hoş geldin (gülümser)
E:(karşılık verir) hoş bulduk.
K: Hediye mi onlar?(gözüyle paketleri işare eder)
E:(baş yeller) haa evet...şirkettekilerden.... Hasanağğli bey işte. Hediye etmeyi seviyor. Ona göre güzel hediye, kalbin genişliğinin göstergesidir.
K: Ne tuhaf bir adam...peki ya ötekiler ?
E: Bunlar ortaklardan. Toplantı zamanı hediye edildi. Bu da(parfümü gösterir)...
K: evet?(merakla bekler)
E: önemli değil...(arkasını döner) üzerimi değişip geliyorum hemen.Paketleri aynanın karşısına bıraktığı gibi, hızlıca dolabdan eline bir kaç parça eşya aldı. Topuklarını çıkarıp, oturmak için yatağa yaklaştığı anda kırmızı renkli mücevher kutusunu fark etti. Yüzünde belirginleşen gülümseme ile kutuyu avuçlarının içine aldı. Içinden çıkan altın kolye adamın zarif zevkinin göstergesiydi. Dolabından almış olduğu giysileri tekrar yerine koyduktan sonra, kolyesini kolaylıkla uyumlaya bileceği, nar çiçeği kırmızısı tonlarında bir elbise seçti. Elbise üzerine tam oturmakla beraber, midi boyuttaydı . Saçlarını düz taradıktan ve taşmış göz farını ayarladıktan sonra ayaklarına gold stilettolarını geçirdi . Parfümünü sıkmasının ardından, kutuyu aldığı gibi alt kata, sofraya indi. Adam yerinden hiç kıpırdamamıştı bile. Masa açık olmasına rağmen, Enderi beklemişti. Uzun zaman önce olduğu gibi...
E: Yardım ede bilirmisin?
Kaya arkasını döndükte kadının tüm asaleti ile kendisini izlemekte olduğunu fark etti. Elindeki kutuyu görür görmez ayaklandı. Kadınla göz göze dururken elindeki kutuyu aldı. Içindeki kolyeyi avuçlarının içine almasıyla boş kutuyu masaya bırakarak, kadına dönmesi için seslendi.
K: Arkanı dönersen taka bilirim....
Aynı anda ikisininde yüzünde gülümseme belirmişti. Kadın omuzlarına akan saçlarını elleri ile havaya kaldırırken, adam tamamen açıkta kalmış bem-beyaz omuzlara baktı bir-kaç saniye. Ardından nefesini kadının boynuna değdirerek taktı kolyeyi. Kadının heyecandan hızlı hızlı nefes aldığının farkına varmasıyla yüzünde çapkın bir ifade belirmiş, kolyenin bağını bağlarken ellerinin tersiyle uzunca dokunmuştu sırtına.
Kadın tam saçlarını serbest bırakacakken ondan önce davrandı adam. Kadının saçlarını ellerinin arasına alarak, yavaşça sırtına getirdi. Düzeltiyormuş gibi yapıp, her iki eli ile okşadı kadının yumuşacık saçlarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ EVLİLİK |EnKay|
Fanfiction🔞🔞🔞 Her halde aşk evliliği yapmıyoruz...mecburiyet bizimkisi... Hıh...hemde ikinci defa... Ona aşıkmısın peki? Senin için ne fark eder ki? Peki ya özgürlüğün? Benim soyadıma uygun davranmak zorundasın ! Senin o şeytan kardeşin başımı belaya soka...