Hello guys 🙋🏿♀️bencede bu iş çok uzadı😈
2 gün sonra...
Kaya tam karakoldan çıkmış eve gidiyorken, cep telefonuna gelen aramanı hoparlöre alarak direksiyonu hiç boşlamadan konuşmaya başladı.
K: Alo Ender?
E: Kaya...(ağlar )
K: Ender...ne oldu?
E: Ka...ya... (hıçkırarak ağlar)
K: Ender ağlıyormusun sen? Ender??(arabayı kenara çeker. )
E: Neredesin??(sakinleşmeye çalışır)
K: Yoldayım, hadi söyle ne oldu? Neden ağlıyorsun?(heyecanlı bir şekilde)
E: Bana gele bilirmisin?
K: Tamam, gelirim. Iyimisin sen?
E:(ağlamaya devam eder) ç-çabuk gel lütfen....
K: 10 dakikaya oradayım.Kaya arabanın gittiği yolu değiştirirken, yolun hızz limitini geçmeyi de, unutmamıştı. 10 dakikalık bir sürenin ardından Enderin kapısının önüne varmasıyla büyük çaplı bir şok geçirmesi gecikmedi. Içerisi polis kaynayan açık kapıdan içeri girmesiyle sağ kolunda sarğı olan kadına baktı. Kadının ağlamaktan şişmiş gözleri kıpkırmızıydı . Hiç vakit kaybetmeden, koltukta oturmuş bir halde ellerini yüzüne sararak gözlerini yere diken kadına doğru hızlı adımlarla yürümeğe başladı. "Ender?" diye seslerken kadının hemen ayağa kalkıp kollarını açarak kendine doğru koştuğunu fark etti. Aynı anda kollarını iki yana kocaman açarak kendine ağlayarak "Kaya?!" diye hitap eden kadına sıkıca sarıldı. Kaya kadının beline sıkıca sarılarken, kadında ellerini adamın boynuna sıkıca dolamıştı. Başını göğsüne dayadığı an hıçkırıklara boğulmağa başlamasıyla adamın kendisini teskin etmeye çalıştığını fark etti. "Şşş geçti, gecti" diye teskin ederken, bir eli hala belindeyken öbür eliyle başını okşamaya başladı kadının. Aynı taraftan kadının kulağının ardından öpünce kadın kafasının kaldırarak sulu gözlerle adamın gözlerine imdat dilermişcesine bakmaya başladı. Gözlerini sıkıca kapadığı zaman göz yaşları yüzünün her iki tarafından akmaya başlayınca,aynı anda dudağının sağ köşesine değen varla yok arası hafif öpücükle ellerini adamın sırtında tutarak tekrar göğsüne gömüldü. Belkide kadının şuan ihtiyacı olan tek şey bolca, içini dökene kadar ağlaya bileceği bir omuzdu....
Kadını teskin ettikten, yeterince sakinleştirmeyi başardıktan sonra etraftaki delilleri toplamağa çalışan polislerle konuştu Kaya. Polislerin anlattıklarına esasen kadının evine yüzü maskeli bir adam tarafından saldırı düzenlenmişti. Etrafta hiç bir tanık olmasa bile, sitenin girişinde bulunan kamera sanığın yalnızca maskeli halde içeriğe girmesini ve koşarak uzaklaşmasını kayda almıştı. Kadın direniş gösterdiği için yaralanmıştı. Etraf, misafir odası ise darmadağın bir haldeydi. Kapının ise kilidi kırılmıştı. Muhtemelen saldırının amacı ya gerçekten soygundu, ya da soygun süsü verilmişti. Ama herhalde kadının durumu şuan çok kötüydü.
Kaya tüm ısrarlarına rağmen kadın ne bir şey yemiyor, ne de içmiyordu. Hastanelik olduğu günden 2 gün geçmesine rağmen, ilacın etkisi geçmediği için Ender şirkete gitmemiş, evde tüm gününü uyumak, istirahat etmekle geçirmişti. Hatta o gün bile ne Kayanın , ne de Mahmutun yanında kalmasına izin vermemiş,yeni yardımcı gelir-gelmez her ikisini göndermişti. Tabiki kadın başına gelen "olaydan" sonra polise avukatı Kayanın aracılığıyla şikayet dilekçesi vermişti. Ama ne yardımcı, ne de başka biri ortalığa çıkmıyordu....
K: Ender al biraz daha su iç (bardağı uzatır)
E: (titreyen sağ eliyle alır) çok teşekkür ederim. (Tekte içer)
K:(saçını okşar) iyimisin?(yanına oturur)
E:(kafasını yeller) bilmiyorum....
K: Nasıl oldu? Anlata bilirmisin? (Bardağı yere bırakır)
E:....
K:Istemiyorsan (elini tutar) kalsın sonr....
E: Yataktaydım. Evde kimse yoktu...yani ben...ben öyle zann ediyordum. Aşağıdan ses gelince aşağıya indim. Birisi çekmeceleri karıştırıyordu. O an...o an çığlık attım....korkudan...beni görünce ilk olarak bana yaklaştı ....elime vazoyu alınca durdu...birazda yaklaşınca vazoyu üzerine...üzerine fırlattım (derinden iç çeker) sinirlendi...yüksekten bağırdı... üzerime yürüdüğünü görünce kaçmaya başladım...bir anda durdu..."korkma" dedi ... dedi ....dedi ve kapıya doğru yürüdü. Kapının kilidi zaten kırıldığı için kolayca kaçtı. Bu kadar....
K: Peki kolun? O nasıl yaralandı?
E: Etrafı kolacan edeyim derken düştüm. Etrafta vazo kırıkları vardı. Ondan oldu...
K: Peki beni ne zaman aradın? Polisler...
E: Hemen...ben polisleri aramadım ki...bir tek seni aradım...polisleri sesleri duyan yan komşu aramış. Hani az önce burdaydıya...görmedin mi yoksa?
K: Sen o haldeyken...fark etmedim galiba...(buruk şekilde gülümser)
E:( gülümser) çok teşekkür ederim. Iyiki varsın. (Elini, adamın kendi elinin üstündeki eline koyar)
K:(ayaklanır) hadi kalk.
E:(şaşırır) noldu birden?
K: bu böyle olmayacak. Polisleri duydun. Hayatî tehliken hala devam ediyor. Artı iki gün önceki ilaç olayı. Hadi gidiyoruz bu evden! Toparlan!
E:(gözleri kocaman açılır) nereye?!
K: Evimize...
E:Ne?!
K: Sen benim nikahlı karım değil misin?
E:E-evet öyle de....
K: Tamam, kağıt üstünde evli olduğumuz doğru! Ama seni bu halde, burada bir başına bırakamam öyle değil mi?
E: (ayağa kalkar) biz 5 gün sonra boşanma dilekçesi vermeyecekmiyiz ?
K: O zamana kadar , hatta boşanma gününe kadar benimle kalacaksın. (Sakince der)
E: (parmağının tersiyle göz yaşlarını siler) O zaman ben yeni bir ev bulana kadar direk bir otele yerleşirim. Sana yük olm...
K: Itiraz kabul etmiyorum!
E: Bende seninle birlikte yaşamayı kabul etmiyorum!(kollarını göğsünde birleştirir)
K: Nedenmiş o?(alayla) korkma yemem seni Ender. Haaa ama sen kendine emin değilsen o başka mesele....
E: Hahhahaah ben mi? Sen neyine güveniyorsun acaba?
K: Senin güvendiğine...
E: Ben kendime güveniyorum. Ama maalesef sen bana güvenmiyorsun... o yüzden kırmayalım bir birimizi.(yüzünü çevirir)
K: Bana kızgınlığını anlaya biliyorum Ender. Ama lütfen şuan, bu durumda bunları konuşmanın hiç yeri değil.
E:(dönmez ) ben sana kızgın değilim ki Kaya. Hatta kırgın bile değilim. (Sesi titrer) ben bir yanlış yaptım ve şuan onun hesabını ödüyorum. Git lütfen. Geldiğin için, beni yalnız bırakmadığın için sana çok teşekkür ederim. Ama lütfen şimdi git. Ben de toparlanıp çıkarım birazdan. Zaten yarın erkenden karakola gitmem gerekecek. Mağlum daha ifade vermem gerek....geçen günkü olayla birlikte bu artık iki oldu.(Kayaya döner)
K:(dudaklarını yalar) sabah erkenden birlikte gideriz. Benimle birlikte ...aynı evden...aynı arabayla. Zaten Şahika için gitmem gerekecek. Aynı karakol olmasa bile, senin işinin ardından kendi işimi hall ederim ben. Lütfen kırma beni...(göz kırpıp gülümser)hadi bekliyorum. (Koltuğa oturur) e hadi?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ EVLİLİK |EnKay|
Fanfic🔞🔞🔞 Her halde aşk evliliği yapmıyoruz...mecburiyet bizimkisi... Hıh...hemde ikinci defa... Ona aşıkmısın peki? Senin için ne fark eder ki? Peki ya özgürlüğün? Benim soyadıma uygun davranmak zorundasın ! Senin o şeytan kardeşin başımı belaya soka...