ZORAKİ EVLİLİK |EnKay|

26

Hello guys 🙋🏿‍♀️ coverphoto myensah instagram hesabından alıntıdır

C: Ablacığım çıkıyorum ben. Emiri de almam gerekiyor.
E: Iyi eğlenceler size.(yüzünü avuçlarının alır)
C: Ablacığım yapmasak mı ha?(masumca bakar)
E: Hayır Canerciğim. Konuşturmanız lazım onu...
C: Ya abla Kaya bu! En fazla ne konuşa bilir ki? Entrika çevirecek hali yok ya?!
E: Orası size kalmış...çözün dilini...artık içkisine bişey mi katarsınız, nemi yaparsınız onu bilemem...(kafasını oynatır)
C: Yemin ederim senin bu yaptıkların gün yüzüne çıksa adam senin bir daha yüzüne dahi bakmaz...

Biliyordu kadın. Kardeşine hakk veriyordu. Çünkü haklıydı çocuk. Adamı tamamen kaybede bilirdi. Dayana bilir miydi peki bu duruma? Bir anlık Kayayı başka biriyle restoranda gördüğü gün geldi aklına. "O benden gitmiş Caner. Çoktan gitmiş "diye ağladığı dakikaları hatırladı. Nasılda acıydı o anlar. Peki ya şimdi ne olacaktı? Adamı otel odasında bırakıp gittiği günden neredeyse 5 gün geçmişti. Ama hala adamdan kaçıyordu. Adamın sinirli olduğunun, bıktığının, yorulduğunun gayet iyi farkındaydı kadın. Kendisininde ondan yan kalır hali yoktu zaten. En fazla ne kadar dayana bilirdi ki bu duruma? Tüm bu düşüncelerle savaşırken çıktı dışarı. Artık hava kararmıştı. Zar zor aramıştı kadını. Bu görüşe gitmeyi hiç istemese bile kendini buna zorlamıştı. Ya konuşmalıydı. Ya da, kaybedişini izlemeliydi.

Ş: Ender?! Neden beni apar topar çağırdın?
E: Bu ne sinir Şahika? Konuşacaklarım var seninle.
Ş: Yeni bir anlaşma her halde?!
E: Öyle de denile bilir aslında.
Ş: Vaktim kısıtlı. Çabuk olsan iyi edersin!
E: Yapma Allah aşkına Şahika. Senin zamandan bol neyin var ki?!
Ş: Param mesela...
E: hahahahhahaha kimin hesabına acaba?!
Ş: Bunu mu konuşacağız?!
E: No! Aslında seni buraya anlaşma yapmaya çağırdım.
Ş: Öyle mi? Neymiş?
E: Defnenin fişini çek! Onu yolla!
Ş: Hahahaha nedenmiş?
E: Bak! Unuttun galiba, ama biz Kayayla hâlâ evliyiz Şahika! Ve ben onun eşimin etrafında dolanmasından hiç hoşnut değilim!
Ş: O zaman sahip çıkacaksın kocana....aksi takdirde boşanma yakındır.
E: Okay...demekki anlaşamayacağız seninle....no problem...(ellerini bir birine sürter) sırf bana inat olsun diğe onu kullanmanı anlıyorum Şahika! Ama unutmaki Defne öyle böyle biri değil! Tam bir sakızdır. Eğer bizi ayırdıktan sonra ondan kurtulmayı düşünüyorsan, bunu bilki başaramayacaksın!
Ş: Ben sen miyim hayatım? Hem kurtulmak istediğimi de kim söyledi?!
E: Yapma Şahika ya...ben senin dün tanıştığın biri değilim! Senin ciğerini biliyorum . Sen beni abine yakıştırmazken Defne gibi birinin ona yaklaşmasına izin mi vereceksin?!
Ş: Senin aklına şapka çıkarıyorum açıkçası Ender...ama menapoza girmek üzere olan birisi için fazla iddialısın hayatım...

Tam ağzını açacakken telefonuna gelen aramayla kaşları çatıldı kadının. Bir kaç saniye Şahikaya baktıktan sonra cevapladı aramanı.

Ender Caner telefon konuşması.

E: Al lo
C: Abla hazır.
E: Tamam.
C: Neredesin sen şuan?
E: Kafedeyim . Çıkacağım birazdan.
C: Tamam.

Konuşmanın sonu.

E: Bak Şahika . Seni sok kez uyarıyorum. O kadını çıkar hayatımızdan. Aksi takdirde kaybeden sen olursun.
Ş: Enderciğim unutmaki ben yaş tahtaya basmam. Ama abim Defneni senden üstün tutarsa , ona da, karışamam. Baksana kaçıncı defadır birlikteler. Hatta geçen gün baş başa yemeğe bile gittiler. Demekki neymiş? Abim senden çoktan vazgeçmiş!
E: Hahahahahhaa o yüzden mi hâlâ boşanma davası açmamakta kararlı?!
Ş: Abimin yumuşak kalbini bilirsin....seni kırmak istemiyordur kesin. Yoksa çoktan bizim eve getirmişti seni. Ne de olsa abimle evlene bilmek için 40 takla atan sendin....
E: Savaş açma bana....kaybeden sen olursun !
Ş: Aaa bak Defne arıyor. (Ekranı Endere uzatır)