31

954 45 53
                                    

Hello guys 🙋🏿‍♀️ bölümü geç attığımın farkındayım. Dediğim zamanda atamadığım için özür dilerim 💛

.......yerleşmişti artık evine kadın. Valizleri tamemen boştu. Akşam yemeği için sofra hazırlanırken üzerini değiştirdiği gibi aşağıya indi . Yemek masasının en başında oturan eşini görmesiyle yanına yaklaşıp arkadan sarıldı . Çenesini ellerinin arasına alırken, eğilip boynundan iki kez derin-derin öpmeyi de, ihmal etmedi.

K: hoş geldin sevgili karıcığım. (Hoşnut halde)
E:(yerine geçer) senin bu lafını çok seviyorum.
K: (gülümser) ne yaptın? Yerleşe bildin mi?
E: hı hı (lokmasını çiğnerken) artık tamamen buraya aitim.(gülümser)
K: Çocuklara haber verdin mi peki?
E: Birlikte veririz diğe düşündüm
K: (gülümser) bende aynı şeyi düşünmüştüm. (Patatesi bıçakla böler)
E: (etrafa bakınır) Şahika yemeğe inmeyecek mi?
K: (kaşları çatılır) Az önce baktım. Uyuyordu.
E: Hımmmm(bir şeyler düşünür) aranız nasıl?(yapmacık gülümser)
K: Konuşmuyoruz. Daha doğrusu ben çok konuşmuyorum. Bakma ilgilendiğime, hâlâ sinirim geçmiş değil.
E:(kafa yeller) .....ama şuan onun sana çok ihtiyacı var. Özellikle bu durumda.(çatalı masaya bırakır)
K:(şaşırır) Sen ciddi misin?
E: Tabiki Kaya. (Dudakları aşağıya kıvrılır) yani Caneri Şahikanın yerine koydum da bir anlık,mazallah ona bir şey olsaydı ne yapardım ben?
K: Öyle bile olsa Ender, yapmış olduğu şey bir hata. Ve bu durumda bile olsa,onun hatasını anlaması lazım.
E: Çok doğru. Nede olsa bize yaşattıkları az-buz şeyler değildi. (Derinden nefes alır)

Yemek sonrası her ikisi sakin bir şekilde, koltukta yan - yana oturmuştu . Elinde kumanda tutmuş adam, yanında oturarak, sağ bacağını sol bacağının üzerine atmış kadına baktı bir kaç saniye.
Elinde tutmuş olduğu bardakta ki melisa çayından bir yudum daha alırken, kendisini izleyen eşine doğru yüzünü çevirdi kadın. Gözlerine bakarken gülümsemeye çalıştı. Kendini gülümsemeye zorlarken, midesinde duymuş olduğu bulantıyla, baş dönmesine yenik düştü. Eşinin dilinden çıkan "sana bir şey söyleyeceğim "cümlesinin sonunda istemeden kapadı, o masmavi gözlerini .
Gözlerinin önünden saniyeler önce içmiş olduğu çayı kusan kadını görünce gözleri sonuna kadar açıldı adamın. Oturduğu yerden fırlarken,"Ender?!"diye bağırdı korkmuşcasına.

Enderin midesi yıkanana kadar,Caner kendini hastaneye yetiştirmişti. Tabiki Kaya Canere haber etmemişti. Ama Caner Endere bir kaç kez aramasına rağmen ulaşamadığı için, Kayayı aramış ve durumdan haberi olmuştu. Ama hadisenin en traji-komik olan yanı, Kayanın Enderi hasteneye yetiştirmesinden 25-30 dakika sonra, yardımcı kadının Kayayı arayarak, "Kaya bey, Şahika hanım bayıldı. Ağzından köpük geliyordu,bende ambülans çağırdım." demesiydi. Böylelikle "bahtsız" adam iki tane,hasta yatağında yatan kadının odaları arasında gidip geliyordu. Hemde boşanma gününün sonunda...nasılda şanssız adamdı...öyle değil mi?!(😈) ya da "akılsız başın cezasını ayaklar çeker" mi demeli?!

Caner bir kaç dakika bekledikten sonra, Şahikanın odasının kapısının açılmasını görür görmez ablasının odasına girdi. Lakin kapını kapatmadı. Hafif açık kalmış kapı şuan gerekli son şeydi.

C: Abla...geliyor..
E: Hadi Caner...soruları sor!!!

Kaya,Şahikanın odasından çıktıktan sonra Enderin odasına doğru adımlamağa başladı. Kapıya yaklaştığı an kapının açık olduğunu gördüğü için direk içeriye girdi. Lakin Şahikanın ismini duymasıyla, kıpırdamadan olduğu yerde kaldı.

C: Şahika mı?!
E: Tabiiki Caner! Başka kim yapa bilir ki? Ya resmen melisa çayını içer içmez kendimden geçmişim! Allah aşkına Kaya hiç melisa çayı içiyor mu? Yani kadın resmen, çayıma ilaç atmış! Hemde abisinin hayatını tehlikeye atmamaya çalışmış! Yoksa yemeğe katardı! Ikimizde ayna anda zehirlenirdik! Kadın resmen eve döndüğüm ilk gün benden kurtulamaya çalıştı! Bende adama neden kardeşin yemeğe inmiyor diye soruyorum..baksana her şeyi önceden planlamış. Uyumuşmuş...
C: Hay da...bu kadın hiç akıllanmayacak mı ya?! Ablam...canım ablam...ya sana bir şey olsaydı?!(ellerini tutar) ne yapardım ben?! Ölürdüm yemin ederim! Ölürdüm...
E:... oyy canım benim...üzülme sen iyiyim ben...ama lütfen Kayanın yanında da, böyle davranma! Tamam mı?
C: Abla...Şahikanın yaptığını söylemeyecek misin Kayaya?
E: Hayır! Hayır! Asla! Adam zaten perişan durumda! Birde ben kadını günah keçisi bellersem, adam iyice yıkılır. Yazık ona da. Baksana o şeytan, sırf Kaya kendisinden şüphe etmesin diye, zehirlenmiş numarası yapıp, hemen kendini hastaneye yetiştirmiş. Kesin doktoru da, kendi ayarlamıştır! Kalıbımı basarım !
C: Abla sen o kadınla aynı evde kaldığın sürece hayatın tehlikede! Bunu anlıyorsun değil mi?
E: Biliyorum Canerciğim. Biliyorum. Ama ne yapa bilirim ki? Şahika şuan aklı dengesi yerinde olmayan, hasta,psikiyatrik sorunları olan bir kadın! Ve ben Kayayı bu durumda yalnız bırakamam! Hem biliyormusun, ben Şahikanın gördüğü halüsinasyonların asıl nedenini biliyorum. Daha doğrusu gözüne kimin gözükdüğünü biliyorum.
C: Ne? Nasıl?!
E: Aslında ben Şahikanın durumunu öğrendiğimde yakın akrabası olarak,doktorla konuştum. Hemde çok derin bir şekilde. Yani kardeşinin eşiyim değince doktor bana bazı şeyleri açıkladı. En azından adam, amacımım yardım etmek olduğunu görünce, konuştu. Yani kadın bildiğimiz maskeli , siyahlar içinde bir adamın kendine saldırdığını zann ediyor. Ve o kim biliyor musun?!
C:aaaaa....abla....Mahmut!!!
E: Ya...hatırlıyormusun Mahmut Şahikaya aynen o şekilde saldırmıştı! Kadının hastalığının ana nedeni bu Caner! Korku....demek ki o andan itibaren başlamış her şey!
C: Abla...bu kadının bir kliniğe yatması şart!
E: Biliyorum Caner,biliyorum. Ama Kayaya bunu söyleyemem! Onun iyiliği için, aslında hastenede tedavi alması şart! Ama Kaya o kadar iyi bir kardeş ki, küs olsa bile ona kıyamıyor. Ama unuttuğu bir şey var! O da tıbbın daha üstün olduğu!
C: Abla...sakın diyeyim ha...aman...o evde bir daha ağzına su bile alma! Allah korusun, kış-kışlar olsun. Bu sefer hakikaten seni öbür dünyaya yollar ....
E: Tamam Canerciğim sen beni merak etme. Zaten artık nasıl korktuysam yalnızca şirketin orada kafe varya, yalnızca orada yerim bir şeyler. Ha bu arada sakın çocuklara bir şey çaktırayım deme. Tamam mı?
C: Tamam,tamam. O iş bende . Sen merak etme.
E: Sen bir Kayaya baksana. Kim bilir şimdi ne haldedir.
C: Peki.

Canerin ayaklanmasıyla yumruk yaptığı elini serbest bırakarak, sessizce odadan çıktı Kaya. Odanın önüne koyulmuş sandalyelerden birinde oturunca, kendisine hiç bir şey olmamış gibi gülümseyerek yaklaşan Canere "Rahat konuşun istedim,o yüzden gelmedim." diyerek açıklama yapmak zorunda hissetti kendisini. Ne de olsa Canerin her şeyin farkında olduğunu biliyordu .....

Sabah olduğunda evde küçük bir karmaşa vardı. Evin hizmetçisine ulaşılamıyordu. Ender sofrayı kendisi kurmuştu. Ama sofraya el uzatmamakta kararlıydı. Tabiki bu Kayanın gözünden kaçmayacaktı...

K: Ender? Neden hiç bir şey yemiyorsun?
E: Iıı....dün geceden beri midem biraz kötü. Mağlum ya zehirlendim.
Ş: Bende zehirlendim. Ne varki burada? Ama bak ben yiye biliyorum.
K: Kes sesini Şahika!
E:..(gözleri berelir)
Ş:(kendini geri çeker) Ne oluyor abiciğim ya?!
K: Masayı neden Ender kurdu?
Ş: E hizmetçimiz yokta ondan!
K: Iyi peki neden yok?!(sesinin tonunu kaldırır)
Ş: Bizi zehirleyip kaçmış muhtemelen...ondandır... abiciğim. (Kedi gibi bakar)
E: Allah Allah öyle mi?
K: Hatırlatırım, o kadını sen işe almıştın Şahika! Şimdi nasıl oluyor da hem Enderi, hem de seni zehirleyip kaçıyor bu kadın? Ha neden? Ne sebebe? Ne ola bilir ki bu işin içinde?
Ş: Abi..sen benden mi...
K: ......(sinir dolu suratla susar).....
Ş: Inanamıyorum ya...ya abi sen nasıl benden kuşkulanırsın ya?! Ben kendimi zehirleyecek birimiyim?! Delimiyim ben Allah aşkına?!
E:(sakince) deyilsin sanki...
K:(Endere bakar)...
Ş: Sen yaptın değil mi? Sen doldurdun abimi bana karşı!
E: Aa üstüme iyilik sağlık!
K: Şahika! Kelimelerine dikkat et! Ender bu konuyla ilgili tek kelime dahi etmedi! Senin hakkındaysa hiç konuşmadı bile! Kendinden kurma!
Ş: (Endere bakar)...peki o zaman! Ne için bir tek ben sorgulanıyorum o halde?! Enderden neden kuşku duymuyorsun? Bizim aramızın kötüleşmesi onun leyhine değil mi?
E: Şahika bak...
K: Nedense hayatımızda ne olursa olsun, altından hep sen çıkıyorsun Şahika!
Ş: Abi yemin ederim benim bu olayla hiç bir ilgim yok!
K: isbat et o zaman!
Ş: Nasıl ....
K: Çok kolay! Kimin yaptığını bul! Bul ve kurtul! Aksi takdirde olacaklardan ben sorumlu değilim!
Ş:(sertçe yuktkunur)....aslında aklımda biri var...
K/E: Kim?!
Ş: ....ama pek emin değilim açıkçası...yani böyle bir zekası varmıydı onun? Bunu bile tahmin etmekde zorlanıyorum şuan. Galiba halimle iliği bir durum bu....
K: Allah aşkına Şahika, uzatma. Söyle hadi!
Ş: Defne....
E: Ne? Allah aşkına ya Şahika, delirdin mi sen? Defnenin zeka seviyyesini ikimizde iyi biliyoruz !
Ş: Öyle değil Ender...
E: E nasıl peki?(alayla)
Ş: Iki kez Defnenin hizmetçiyle konuştuğunu gördüm. Ama hep boş konuşuyorlarmış gibi geldi bana. Artı geçen gün beni tehdit etmişti telefonda. Resim olayının yaşandığı gün. Doğrusu pekte ciddiye almadım o zaman. Ama şimdi düşününce, sen ve ben yapmadıysak, bir tek o yapmıştır diğe sanıyorum.....

Tüm bu konuşmalardan 36 saat geçmesine rağmen hizmetli bulanamamıştı. Kadın bulunamadığı için, Defne de, şuan suçlu kısmında gösterilemiyordu . Hatta Şahikanın Defneden şikayetçi olması bile bir işe yaramamıştı. Çünkü her iki kadın sanki kayıplara karışmıştı. Hatta Şahika kendi istihbaratı hesabına Defnenin ülkeni terk edip etmediğini öğrenmek istemiş ve aynı kimliğe uygun birinin ülkeden çıkış yapmadığını öğrenmişti. Olayların böyle olumsuz yönde ilerlemesi ise sadece Şahikanın aleyhine işliyordu.

Akşam saatlerindeyse, Ender telefonuyla oyalanırken bir arkadaşının kendisine atmış olduğu haberi okumağa başladı. Haberin vermiş olduğu şokla "Inanamıyorum ya...olamaz" diğe çıkıştı kendi-kendine. Yanında oturan ve kendisini izleyen eşinin yüzüne bakarak, haberi tekrardan ama yüksek bir sesle okumağa başladı.

Iş dünyasının başarılı isimlerinden olan Ender Ekincinin ailesinde facia! Ünlü iş kadınının görümcesi, geçen yıl kendisinden 37 yaş büyük eşini kaybeden Şahika Kuyucu, göz altına alındı! Eşinin ölümde suçlu bilinen Şahika Kuyucu, dün itibariyle mahkemeye sevk edildi ! An itirbarile hapishanede olan Şahika Kuyucunun , aklı dengesinin yerinde olmadığı öğrenildi. Lakin psikiyatrik sorunları olan kadının tedavileri henüz devam ederken, soruşturmanın sonucunun nasıl olacağı her kesin aklına bir soru işareti doğurdu . Şahika Kuyucunun suçsuzluğu ispat oluna bilecek mi?

Yazı hataları için özür dilerim 🙋🏿‍♀️ vaktim yok diğe baştan okuyamadım.
Bu sonuncu kötü bölümdü. Bundan sonraki bölüm final ve yalnızca iyi şeylerden bahs edeceğiz...

ZORAKİ EVLİLİK  |EnKay|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin