21

985 52 52
                                    

Hello guys 🙋🏿‍♀️ sorular dolu bir bölüm 😈

20 gün sonra...

Aynı korkulu rüyayla uyandı Ender. Bu artık kaçıncı geceydi ..... kaçıncı rüya...kaçıncı sonuç korkusu?!
Elini yüzünü yıkadıktan sonra sabah kahvaltısı adına indi aşağıya. Kendisine  manalı manalı bakan kard2eşini süzdükten sonra yerine geçti. Eline aldığı çatalı zeytine uzatarak, konuşmaya başladı.

E: Bir şey mi oldu Caner?
C: Sana da merhaba ablacığım. Anlaşılan yine yüzünden düşen bin parça...
E: Aynı rüyayı gördüm yine.
C: Hay Allah ya..(çatalı atar)
E:(tiksinir) Ne oluyor ya?!
C: Ablacığım ne oluyoru varmı?! Baksana rüyanda bile entrika çeviriyorsun ....dedim sana o kadar yakalanırsan biter diye her şey...
E: Pardon da, yakalanacağımı kim söyledi ?!
C: Hep bu özgüvenin yüzünden Kayayı kaybediyorsun...biliyorsun değil mi?!
E: Bir ay sonra boşanma davası açacağım zaten...kaybeden o olacak yani! Ben değil.(gülümser)
C: Haaa....doğru....ölen sen olacaksın ama! Hem de kahrından! Baksana Defne adamın yakasına yapışmış!
E:......(saliselik bakış atar)...
C: Ne oldu?! Bak diyorum sana bu iş yaş! Kadın adamın müvekkili bile olsa, cadı...cadı....
E: Hep benim artığımla yetinen biri o Defne. Onun için "relax baby". (Kahkaha atar)
C: Abla sen ciddimisin?!(şoke olur)
E: Ben sana ne zaman yalan söyledim ki Canerciğim...(kendine has tınısıyla) hem sen ablana güvenmiyormusun?!(göz bereltir)
C: Öyle de...canım entrikacı ablam benim. Bu adam neredeyse 3 hafta olacak ki, senin olduğun yerden bile geçmiyor. O iş nasıl olacak peki?!
E: Hepsi o Şahikanın yüzünden! Zaten  Çağatayın doğum gününde Defneyle aramda olan gerginliği gördü.
C:....ve kullanayım dedi.
E: Tabiiki hiç bana bir gol atmak şansını elden verir mi?!
C: Abla...ya Kayayla Defne arasında...(iki elinin işaret parmaklarını bir birine sürter)
E: (kedi gibi bakar)....olursa olsun Caner! Bana ne?!(yemeğine devam eder)
C: Abla,anlamadığım şey şu: - bu adam günlerdir arkandan koşmuyor muydu?! Ne oldu da durdu birden?!

Arabada son yaşadıkları olayı hatırlar  kadın.  Adamın kendini öpmesini ve onu karşılıksız koymasını. Hatta bu yetmezmiş gibi ardına bakmadan kaçmasını. Galiba yapmış olduğu hareket adamın kalbini kırmıştı. Adam haksız bile olsa, hamle sırası kadına geçmişti galiba...

Yarım kalmış muhabbetle üzerini değişti kadın. Hazırlandıktan sonra şirkete değil de, NM holdinge doğru yola koyuldu. Oraya vardığın da, Baran Yalını görmek adına şirkete giriş yaptı Ender. Tabiiki şirket yöneticisini görmek adına geldiği şirkette, CEO'nu görmeden ayrılmayacaktı...

BY: Hoş geldiniz Ender hanım. Nasılsınız?
E: Hoş bulduk efendim. Çok iyiyim. Teşekkür ederim. Siz nasılsınız?
BY: Bende. Teşekkür ederim. Her halde eşinizi görmeye geldiniz?
E: Aslında evet....ama hazır gelmişken size de,bir uğrayayım dedim .
BY: Çok iyi etmişsiniz.
E: Haftaya şirketimiz tarafından düzenlenen Modern Sanat Bienali var. Sizde katılırsanız seviniriz. Nasıl olsa, her şey yardım amaçlı...
BY: Onure olurum efendim .(gülümser)

Baran Yalın'ın odasından ayrıldıktan sonra, adamla birlikte ayıp olmasın diye, eşinin yanına doğru yola koyuldular.  Zaten böyle bir durumda başka bir hareket de, yapamazdı Ender. Baran Yalınla sohbet ede-ede  Kayanın  odasına doğru yakınlaştı kadın.  Her ikisi aynı anda, kapını çaldıktan sonra Kayanın odasına girdiler. Bir kaç dakika ayaküstü üçlü bir şekilde sohbet ettikten sonra, Baran Yalın aralarından ayrıldı.  Şu an itibariyle ise odada sadece Ender ve Kaya vardı.

K: Ne iyi ettin de geldin.(yanına yaklaşır)
E: Evet Baran Bey uğramıştım. E tabii adam "Eşinize de uğrayacak mısınız?" dediği için mecbur buraya da, uğramalı oldum.(kanepeye oturur)
K: Haaaa
.. yani o kadar Ender hanım. Öyle mi?(ironiyle)
E: Evet.. aynen öyle! Ne bekliyordun ki? Herhalde buraya seni görmek için gelmedim. Sadece Modern Sanat Bianeli olacak ve hem misafir, hem de  katılmasını sağlamak adına  Baran beyi de davet ettim.(elleriyle oynar)
K: Baran beyi telefonla da arayıp davet ede bilirdin. Öyle değil mi Ender?(masanın üzerine oturur)
E: Unuttun galiba Baran bey benim eşimin, yani senin patronun ve onu benim  davet etmeyim  daha uygun olur. Böylesi daha iyi bence..
K: Sen öyle diyorsan artık...
E: İşlerin nasıl?  Ne yapıyorsun? Hayat nasıl gidiyor?
K: Gördüğün gibi işte Ender.  İş, ev, davalar.  Monoton hayat...senin işlerin, hayatın nasıl?
E: Bendede aynısı...monoton ve sıkıcı hayat.(dudak büzer)  
K: Istersen ikimiz de, bu monotonluktan bir-kaç saatlik kurtula biliriz. (Gülümser)
E:(gülümser) Allah Allah. Nasıl olacakmış o iş ?(göz devirir)
K: Akşam yemeğe götüreğim seni....(manalı bakar)
E: (tek kaşı havada)Maalesef....doluyum akşam....verilmiş bir sözüm var.
K: (sertçe yutkunur) hımmm kime ?
E: Bir arkadaş.
K: Hıh! Hiç değişmeyeceksin sen Ender!(sandalyesine geçer)
E: Ne bekliyordun ki Kaya?! Senin bana dönmeni mi bekleyecektim?! (Duruşunu dikleştirir) unutma ki karşında ki kadın, bir adam için kendini harcayacak  biri değil.
K:(kin dolu gülümsemeyle) Bilmezmiyim Ender ?! Bilmezmiyim?! Eskidende böyleydin sen. Hiç değişmemişsin. (Ellerini masanın üstünde kavuşturur)
E: Evet Kaya! Sırf bu yüzden her seferinde sevdiğim adam tarafından terk edildiğimde kendi ayaklarımın  üstünde rahatça dura biliyorum!
K: Kabul ediyorum Ender!(ayaklanır) Hatalıyım! Ama sende az hatalı değilsin!
E: Hayır Kaya!(ayaklanır) En başından tek hatalı var. O da sensin!(parmağını tuşlar)
K:(karşısına geçer) Yine döndük en başa!(ellerini beline koyar)
E:  Hayır, merak etme. Bizim en başa dönmemiz mümkün değil.
K:(sakin sesle) Ender...bitsin artık şu kavga..(önünde durur) bitsin artık şu küslük...(elini tutar) neye gerek ki hiç bir aslı olmayan şeyler yüzünden düştüğümüz bu durum?
E:(saçlarını geriye savurur) Bunu sana sormalı ...(elini çeker)
K:......(hayal kırıklığı ile bakar)
E: Ben gitsem iyi olacak.  Hem birazda kalırsam Baran bey sesimize gelecek.(gülümser)
K: Ben seni geçireyim. (Yaklaşır)
E:(eliyle dur işareti yapar) Gerek yok.  Ben kendim giderim. Hoşçakal.

ZORAKİ EVLİLİK  |EnKay|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin