6

4.4K 465 165
                                    

"Hah, bak! Şu camın kenarında oturan Yoko. Gördün mü?" Akaashi yaklaştıkları kafenin bahçesinde oturmuş iki kızdan camın kenarında olana dikti gözlerini. Kumral -belki biraz da sarı- saçları ve çok güzel bir yüzü vardı. Bokuto'nun yanına çok yakıştığından emindi.

"Gördüm."

Kapıdan girdiklerinde Bokuto masaya ilerleyip "merhabaa!" demişti neşeli bir sesle. Akaashi en son ne zaman bu kadar neşeli davrandığını hatırlayamıyordu bile.

Kız Bokuto'yla selamlaştıktan sonra Akaashi'ye uzattı elini. "Merhaba, ben Yoko." Sevimli birine benziyordu. Akaashi kızın elini sıkıp "Akaashi." diye mırıldandı. Diğer kızla da el sıkıştıktan sonra oturdular.

Bokuto-san ve kız arkadaşı bir şeyler konuşurken Akaashi telefonuyla ilgileniyordu. Yanındaki kız da ara sıra onların sohbetine dahil olduğu için tek konu dışı kalan oydu. Aslında buraya gelmek yerine ders çalışabilir veya dizi izleyebilirdi.

Garson önlerine menü bırakıp gittiğinde Akaashi pek aç olmasa da canı tatlı bir şeyler istediği için göz gezdirdi yazanlara. Yemek değil de içmek daha iyi olur diye düşünerek portakal suyu söyledi.

Konuşan Bokuto'ya bakıyordu alttan alttan. Çocuk konuşurken değişen mimikleri çok ilgi çekiciydi açıkçası. Tanıdığı birçok insandan daha 'heyecanlı' yaşıyordu sanki.

"Akaashi sıkıldı sanırım." diyerek gülümseyen kıza baktı Akaashi. Sıkıldığını kabalık olmasın diye belli etmemeye çalışıyordu ama demek ki başarılı olamamıştı.

"Biraz yabancı kaldığımdan dolayı.." diye mırıldandı. Cidden gitse iyi olacaktı.

"Bokuto-san, ben gitsem sorun olur mu? Ödevlerim var da.."

"Tabii işin varsa git. Evde görüşürüz."

Akaashi kızlara "tanıştığıma memnun oldum." dedikten sonra masadan uzaklaşıp kafeden ayrıldı.

housemate || BokuAkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin