Gecenin bir saati, evin tamamını kaplamıştı gök gürültüsünün sesi Akaashi uyandığında. Fırtınalı bir geceydi. Uyumadığı zaman böyle geceleri severdi yağmur sesinden dolayı.
Susadığını hissedince yatağından ayrıldı ve odadan çıktı. Salona ilerlediğinde koltukta oturan sevgilisini fark etmişti.
"Bokuto, ne yapıyorsun burada?" -san dememek için kendine sürekli hatırlatma yapıyordu çünkü öyle dediğinde garip hissettiğini söylemişti çocuk ona. O da deniyordu işte.
"Ha? Akaashi, asıl sen ne yapıyorsun?"
"Çok ses olunca uyandım. Su içmeye kalktım sonra da. Ama sen..bak camı da açmışsın. Bari üstüne yorgan alsaydın, hasta olacaksın." Çocuk gözlerini ondan ayırmadan hafifçe gülümsedi.
"Hey, iyi misin sen?" Yüzünde normalde olduğundan farklı bir ifade vardı. Biraz üzgün gibiydi sanki ama emin olamıyordu yine de.
"İyiyim. Yanıma gelsene." diye mırıldanınca çocuk "bekle, yorgan getireyim." diye yanıtladı onu. O odaya gittiğinde Bokuto camı kapatmıştı. Kendisinin hasta olması sorun değildi ama Akaashi'nin hasta olmasını hiç istemiyordu.
Çocuk yorganı getirince koltuğa uzanıp sarıldılar birbirlerine. Tam olarak sığdıkları söylenemezdi ama bu şekilde daha yakın oldukları için itiraz etmiyordu ikisi de.
Bu sefer yine kıvrılmış olan Bokuto'ydu. Akaashi onu kolları arasına almıştı çünkü buna ihtiyacı olduğunu düşünmüştü. Pek iyi olmadığı belliydi ve elinde olduğu kadar düzeltmek istiyordu moralini.
"Ne olduğunu anlatmak ister misin?" Bokuto iç çekip yanağını çocuğun sıcak göğsüne bastırdı. "Neye üzüldüğünü bilmem gerek Bokuto."
"Önemli bir şey değil." diye mırıldanınca Akaashi dudaklarını alnına bastırdı çocuğun. "Seni üzen her şey önemli, o yüzden önemli olmadığını söyleme bir daha."
"Akaashi, nasıl bu kadar iyi olabiliyorsun?" Akaashi hafifçe gülümsedi. Sanki o ondan farklı mıydı?
"Hadi, söyle ne olduğunu."
"Aklıma bir şey geldi de o biraz moralimi bozdu."
"Ne geldi?"
"Şey..Benden ayrılırsan diye düşündüm." dediğinde Akaashi hafifçe geri çekildi ve çocuğun yüzüne baktı.
"Niye böyle bir şey düşündün?"
"Bilmiyorum. Hayatının sonuna kadar benimle olmak istemezsin belki diye.."
Çocuk arkasına geri yaslanıp sesli bir nefes verdi ve kollarının altındaki çocuğa daha da sıkı sarıldı. "Hayatımı birlikte geçireceğim daha mükemmel birini bulabilir miyim sence?" diye mırıldandığında Bokuto boğazında bir yanma hissetti. Niye böyle duygusallaştığını anlayamamıştı.
"O yüzden böyle saçmalıkları düşünüp kendini üzmeni istemiyorum. Tamam mı?"
"Geleceği biliyor gibi kesin konuşuyorsun. Ama bilemezsin." Gerçekten, neden böyle olmuştu ki şimdi? Akaashi de buna anlam verememişti.
"Bokuto-san, doğruyu söyle, bir şey mi oldu? Kendi kendine bir anda geleceğin kötü olacağını düşünmeye başlaman normal değil her şey çok güzel giderken."
"Olmadı bir şey. Neden böyle düşündüğümü de anlamadım. Bir anda aklıma geldi." diye homurdandı. Düşündüğü şeylerden memnun değildi zaten, onu çok geriyorlardı. Akaashi'den ayrılmak istemiyordu.
"O zaman dediklerime inan. Geleceği bilmesem de sana karşı olan hislerimin asla değişmeyeceğini biliyorum." Yanağını çocuğun saçlarına yaslayıp gülümsedi. "Sana aşık olmayı asla bırakmayacağım."
Bokuto başını kaldırıp bir çocuk gibi bakarak "ne?" diye sormuştu. Akaashi ona aşık olduğunu söylemişti. Aşık olduğunu...
"Bunu sesli söylemeye cesaretim olacağını düşünmezdim ama duymaya ihtiyacın var sanırım. Sana aşığım Bokuto."
Az önceki duygusallığının üstüne bu gelince gözlerinin dolmasına engel olamadı çocuk.
"Tanrım! Ağlayacağını bilsem söylemezdim." diyerek güldüğünde hafifçe karnına vurdu sevgilisinin. Ağlamıyordu, sadece gözleri dolmuştu.
"Biliyor musun, sanırım ben de öyle."
"Sen de ne?" Ne demek istediğini biliyordu ama tam olarak duymak istemişti.
"Şey işte.. Ben de sana aşığım." derken iyice sığınmıştı kolları arasına. O da bunu söylemeye cesaret edemezdi normalde ama madem Akaashi söylemişti, o da söylemeliydi.
Birkaç saniye sessizlikten sonra Akaashi "böyle rahat mısın? Rahatsan uyu, yoksa yatağına geçelim." deyince Bokuto tekrardan gülümsemişti. Sevgilisinin bu kadar düşünceli biri olması kendini şanslı hissetmesine neden oluyordu.
"Rahatım. Sen?"
"Senin olduğun her yerde rahatım ben." diye mırıldandı çocuk. "O zaman iyi uykular." diyerek Bokuto'nun saçlarına da bir öpücük kondurmuştu.
"İyi uykular Akaashi." derken çocuğun elini tutmuş, dudağına götürmüştü. Akaashi bunu bilerek yaptığını bildiği için hafifçe gülümseyip gözlerini kapattı. Artık o kadar rahatsız değildi ellerinden. Bokuto sayesindeydi tabii.
Bokuto uykuya daldığında Akaashi yine uyanık kalmıştı. Uyumak onun için o kadar kolay olmuyordu, ama Bokuto'yla yatarken bundan hiç şikayetçi değildi. Onu daha çok izleyebiliyor, ona daha çok sarılabiliyordu.
Çocuğun saçlarından bir kez daha öptükten sonra hafifçe aşağı kayıp iyice yerleşti ve gözlerini kapattı. Buraya taşınırken ona bu denli aşık olacağını, hatta onsuz uyuyamayacağını düşünemezdi. Hayatın önünüze ne çıkaracağı hiç belli olmuyordu gerçekten de...
Bitti..AĞLAMAK İSTİYORUM HOW AM I GONNA LEAVE THEM😭😭😭😭😭
Umarım güzel bir final yazabilmişimdir. İyi olmayan bir şey yazarak içine sıçmak istemiyorum
Of harbi kötü hissettim he
Neyse teşekkür etme zamanı geldi spcmeşcmoe her kurgumda olduğu gibi burda da yanımda olduğunuz için çok teşekkür ederim🥺 gerçekten siz olmayınca eksik hissediyorum sıfır şaka. Zaten bu yüzden de sürekli kitap yayımlama isteğim oluyo yorumlarınızı görebilmek için hahdjahdıqjhdw
Bundan sonrası için aklımda birkaç ship var ama henüz karar veremiyorum hangisini yazacağıma. Bulacağım kurgu hangisine uyarsa onu yazacağım
Daha sonra görüşmek üzere ilysm✋🏻❤️💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
housemate || BokuAka
Fanfiction"Ben Akaashi Keiji. Ev arkadaşı aradığınızı yazmışsınız"