İyi okumalar 🌸
Chungha'nın Ağızından
"Şimdi ne yapacağız?" diye sordu Baekhyun sadece bizim duyabileceğimiz bir ses tonuyla. Onlardan bir kaç adım önde olduğumdan kafamı hafifçe geriye çevirerek cevap verdim."Jungkook bizi ışınlayabilir misin?" Fısıldayarak sorduğum soru karşılığında kafasını iki yana salladı.
"En fazla üç kişiyle oluyor."Şanssızlığımız yine kendisini gösteriyordu. Bir kişi arkada kaldığı takdirde diğerlerimiz kurtulacak, tehlikeden uzaklaşacaklardı. Aklımda çılgınca bir plan vardı ama böyle bir riski göze alabileceğimden emin değildim.
"Geliyorlar!" diye bağırdı Rose bize doğru koşan muhafızları işaret ederek. Savunma yapmamız gerekiyordu, Jungkook'u ele geçiremezlerdi.
Gücümü kullanarak etrafımıza alev kalkanı oluşturdum. Ancak bu muhafızları durdurmamıştı. Mızrak ve benzeri silahlarla kalkana saldırıyorlardı.
Her bir darbede koruyucu etkisi azalıyordu. Ellerimi tekrar havaya kaldırarak kalkana güç ekledim."Ne kadar tutabilirim bilmiyorum! Hemen gidin!"
"Ne? Saçmalama Chungha sensiz hiç bir yere gitmiyoruz!" Jungkook yanıma gelerek ellerini yere yerleştirdi. Avuç içlerinin toprağa değdiğine emin olduğunca yere doğru kuvvet uygulayıp kalkanın öteki tarafından başlayan büyük bir yarık oluşturdu. Muhafızlar bir iki adım geri çekilmişti.
Daha fazla dayanamayıp kalkanı yok ettim. Şimdiden yorulmuştum. Gücümüzü dengeli kullanmadığımız takdirde buradan canlı çıkamayabilirdik.
Muhafızların geri çekilmesi kurtların ve vampirlerin öne gelmesi demekti. Solar, Taehyung ve Jimin ortada olacak şekilde, yanlarında tanımadığım bir kaç öğrenci ve onlarca kurt vardı.
"Yüksek Kurul'un aldığı karar ile Jeon Jungkook, Byun Baekhyun, Park Chaeyoung ve Kim Chungha infaz cezasına çarptırılmıştır. Görüldükleri ilk yerde öldürülmeleri gerekmektedir."
Muhafızların lideri bizi uyarmak amacıyla konuştuğunda ağızım şaşkınlıkla açıldı. Diğerleri de aynı durumdaydı, başımızdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Ortamın sessizliğinden kalbimin korkuyla atmasını duyabiliyordum.
Jungkook ölünce Soyeon'dan da kurtulmuş olacaktık. Onu bu sebepten ötürü öldürmek istediklerini biliyorduk. Baekhyun da Felix'i öldürüp cezasından kaçmıştı, kaçmasaydı zaten idam edilecekti. Ve bende kaçmasına yardım etmiştim, bu yüzden ölüm cezasına çarptırılmıştım. Rose'nin ise tek suçu iyi bir arkadaş olup bizim tarafımızda durmasıydı. Kısır döngüye girmiştik. Birimizin hatası hepimize dokunuyordu.
"Size teslim olmanız için tek bir şans veriyoruz. Yavaşça dizlerinizin üstüne çöküp ellerinizi havaya kaldırın! Bize zor kullandırtmayın!" Aynı lider yine konuştuğunda, ne yapacağız gibisinden birbirimize baktık.
Kimse konuşmuyordu, çünkü ne diyeceğimizi bilmiyorduk. Çok kalabalıklardı, ayrıca onlarla dövüşmek bizim itibarımızı yerle bir edecekti.
"Hayatınızda ilk kez doğru olanı yapın ve teslim olun! Hepiniz!" Solar'ın sesiyle ona döndük.
Ben, Rose ve Baekhyun hakkında ölüm kararı çıktığını biliyorlardı ve buna razı mı geliyorlardı?
Kook'u koruduğumuz için bunca yıllık dostluğumuzu hiçe sayıyorlardı. Onlar bizi gözleri kapalı, gönülleri ferah bir şekilde öldürebilirlerdi ancak onların yerinde biz olsaydık muhafızlara ve kurtlara karşı birlikte direnirdik, kaçmalarına yardım ederdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Okulu
Fantasy"Aydınlık olduğu sürece yeterince yürekliyiz, ama sonra? Her şey bitiyor mu, mumlar sönüyor mu yoksa sadece güneş mi batıyor? Ama belki de güneş aysız hiç batmamıştır.." Vampirlerin iblislere karşı verdiği yaşam mücadelesi.