Medyada So-min var~
Jungkook'un Ağızından
Okulun kapısına geldiğimizde saat geç olmaya başladığı için olabildiğince sessiz olarak kapıyı açmaya çalıştık.Ama kendisi bir kaç yüz senelik olduğu için gayet yüksek bir gıcırtı sesi çıkartmıştı. "Şu kapıyı bir yaptırın ya! O kadar para nereye gidiyor?" diye fısıldayarak bağırdı Solar.
Ben ise duvarın arkasından bizi izleyen kişinin kim olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ama zaten kendisi benim işimi kolaylaştırmak için olduğu yerden çıkıp vargücüyle koşarak yanımıza geldi.
Bu Chungha'ydı. Gerçektende oydu ve iyiydi. Ve sarışındı. Ve mavi ile kahverengi arası gözleri vardı.
Küçük bir beyin yanmasının ardından bende ona doğru koştum ve boynuma atlamasına izin verdim. Onu gerçekten de özlemiştim.
Mutluluktan konuşmayı unutmuştum. Sadece anın tadını çıkartıyordum.
"Bize yok mu?" Rose yalandan trip atınca beni bırakıp ona sarıldı. Ardından Solar'a ve Tae'ye.
Sıra Baekhyun'a gelince biraz durdu. Baekhyun'un şaşkınlıktan ağızına giden ellerini indirmesini bekliyor gibiydi. Baekhyun normale dönünce ona da sıkıca sarıldı.
"Sarışınlık yakışmış, ama gözlerini nasıl yaptın?" Baek Chungha'yı hafifçe geri iterek süzdü. "Noldu sana böyle ?"
Gerçekten de ona ne olmuştu ?
Chungha'nın Ağızından
Hepsi Baekhyun'un sorusuna cevap bekliyordu.Ama ben cevabı onlara verebilecek gücü kendimde bulamıyordum.Sonra söylersem herşey daha da kötü olabilir diye korkuyordum. Korkuma yenik düştüm ve bekledikleri cevabı verdim.
"Irene güçlerini bana verince vücudum tepki verdi."
"Irene güçlerini sana mı verdi, nasıl?!" diye sordu Solar, bir yandan da etrafımda turlayarak beni inceliyordu.
Artık söylemeliydim. "Irene öldü."
Müdüre Kyung'un Ağızından
"Kadehe senin büyü yaptığını biliyorum. İtiraf et!""Sana söyleyecek hiçbir şeyim yok." diyerek Soyeon'a bağırdım.
"Birine mi yaptırdın, söylesene!" Boğazıma yapışıp sıkmaya başladı, önceki dakikalarda da yaptığı gibi.
"Eğer gerçekten aradığım yanıtın sende olduğunu bilmeseydim işin bitmişti." dedi sıkmayı bırakırken.
"Öldür beni, boşa zaman kaybediyorsun."
"Ben öyle düşünmüyorum." Kapının çalmasıyla ayağa kalktı ve kapıyı açtı. Gelen Minnie'ydi. "Ne var?"
"Mahkumlar kaçmış. Kalkan parçalanmış." dedi kız. Sanki korkudan sesi çıkmıyordu.
Soyeon sinirle elini saçlarına götürdü. "Ne demek kaçmışlar, siz beni delirtecek misiniz?!" Masaya attığı tekme ile üstündeki her şey yere düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Okulu
Fantasy"Aydınlık olduğu sürece yeterince yürekliyiz, ama sonra? Her şey bitiyor mu, mumlar sönüyor mu yoksa sadece güneş mi batıyor? Ama belki de güneş aysız hiç batmamıştır.." Vampirlerin iblislere karşı verdiği yaşam mücadelesi.