Ben geldim~
Uzun aralar verebilirim ama kitabı asla bırakmam, sonunu bilmeyi hakediyorsunuz. Özellikle şu son zamanlarda olanlardan dolayı hala tam olarak toparlanabilmiş değilim. En kısa sürede düzelip size layık olmaya çalışacağım <3
İyi okumalar 🌸
Chungha'nın Ağızından
"O alt tarafı bir element kolyesi değil Chungha. O sonsuzluk şelalesini kurutacak kolye.""A-anlayamadım. Nasıl yani?" Şaşkınlıktan kelimeler birbirine girmişti. Böyle büyük bir sorumluluğun üstüme yıkılmış olması beni germişti. "Bana bu kolyeyi siz verdiniz, şelaleyi kurutmak için olduğunu biliyor muydunuz?"
"Tabiki biliyordum, tam da bu yüzden sana verdim. Ateş gibi güçlü ve zor bir elementi rahatlıkla kontrol edebiliyorsun. Su da karmaşık bir elementtir, sadece mutlak güce ulaşmış vampirler onu kontrol edebilir."
"Maria ben gerçekten dediklerini anlamıyorum ayrıca kolyeyi istemiyorum da. Benim başımda yeterince iş var, birde bunu yüklenemem." dedim kolyenin ipini çözmeye çalışırken. Ancak çözülmüyordu, kolyeyi çekerek çıkarmayı denediğimde ise elime elektrik çarpmıştı. Refleks olarak elimi çekip pörtlek gözlerle Maria'ya döndüm. "Neden çıkmıyor bu?!" diye telaşla sordum.
"Kolye seni seçti Chungha, kaderini değiştiremezsin." dedi yanıma gelip çekiştirdiğim kolyeyi düzeltirken. "İhtiyaç anında sana yardımcı olacak. Gücünden korkma, kendine güven." O beni teşvik edici sözler söylerken, ben ise bahsettiği tehlikeleri düşünüp kafamda milyonlarca senaryo kurguluyordum.
"Dikkatli kullanmazsa olacak şeyi söyle artık!" diye bağırdı Jungkook sabırsızca. Gözlerinden ne kadar endişeli olduğu, başımıza gelebileceklerden ödünün koptuğu tek görüşte anlaşılıyordu.
"Kolye hiç yoktan su oluşturmuyor, senin içindeki gücün bir parçasını suya dönüştürüyor. Bu şekilde kontrolünü sağlıyorsun."
"Suya mı dönüşecek?!" Jungkook sürekli annesinin lafını kesip ardı arkası kesilmeyen sorular sormayı sürdürüyordu.
"Jungkook!" diyerek hafifçe omuzuna vurdum. "Sakin ol ve araya girmeden sadece dinle." Ellerini ellerimin arasına aldım. Stresten dolayı sürekli titrediklerini görmek kalbimi acıtıyordu. "Lütfen direkt esas meseleye gel Maria."
"Peki madem." dedi boğazını temizleyip kendisini hazırlarken. "Şelaleyi kuruturken vücudundaki bütün gücü, enerjiyi ve suyu kullanman gerekiyor. Şelalenin suyuna karşılık bir can." O sözünü bitirmişti ancak sesi hala kafamın içinde yankılanıyordu. Bundan tek bir sonuç çıkarabilmiştim. Sanırım ölecektim.
"B-bir saniye doğru duymuş olamam. Böyle olacağını bile bile kolyeyi Chungha'ya vermiş olamazsın, değil mi?!" Jungkook'un titreyen elleri benimkilerden ayrıldı. "Cevap versene!" dedi kollarını sinirle bir sağa bir sola sallayarak.
"Kader belirlendi, kolye onu seçti. Şelaleyi kurutacak kişi Chungha olmasaydı kolye ilk baştan ona itaat etmezdi. Gücünü kullanmasına izin vermezdi." Maria'nın haklı olduğunu şimdi anlamıştım. Kolye şimdiye kadar beni hiç yarı yolda bırakmamıştı. O artık benim bir parçamdı ve ölene kadar da öyle kalacaktı.
"Hepsi senin suçun! Hayatım her daim sensiz daha güzel oldu. Ne diye birden bire çıkıverdin karşıma?!" Jungkook kontrolünü kaybetmeye başlamıştı ancak araya girmemeye karar verdim. Annesiyle ilgili çözmesi gerek bu meselelerden artık kaçmamalıydı.
"Sana inanamıyorum Jungkook... Ben aramızdaki problemleri bir kenara bırakıp tekrar anne oğul gibi olmak isterken senin dediklerine bak." Maria'nın sakinliğinin altında yatan üzüntü ve pişmanlık duygusu çok büyüktü. Küçük Jungkook'a yaptıkları için kendisinden nefret ediyor olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Okulu
Fantasy"Aydınlık olduğu sürece yeterince yürekliyiz, ama sonra? Her şey bitiyor mu, mumlar sönüyor mu yoksa sadece güneş mi batıyor? Ama belki de güneş aysız hiç batmamıştır.." Vampirlerin iblislere karşı verdiği yaşam mücadelesi.