Bölüm 20

151 15 2
                                    

Medyada Changbin var ~

Chungha'nın Ağızından
Müdüre Kyung'un yardım mesajı gönderdiği yere yaklaşmıştık, hızımızı yavaşlatıp ağaçların arasına saklandık.

"Bak oradalar!" diye işaret etti Jungkook. Soyeon Müdüre Kyung'a ve yanında yaralı bir şekilde yatan çocuğa durmadan büyülü toplar fırlatıyordu. "Sen onlara yardım et, okula götür ben Soyeon'u takip edeceğim. Kadehe giderse bize yolu gösterir."

"Kadeh onlarda mı, nasıl?"

Ayağa kalkıp saldırmaya hazırlanırken konuştum. "Şu işi bitirelim anlatacak çok hikayem var." O sola doğru yardıma bende sağa doğru takibe geçtim. Plan tam istediğimiz gibi ilerliyordu.

Soyeon, Kook'un geldiğini görüp kaçmaya başlamıştı.
Çok hızlı olduğundan takip etmekte zorlanıyordum. Aslında böylesi daha iyiydi ona yetişirsem beni görebilirdi.

Bir süre ormanın derinliklerine doğru aralıksız koştu ama sonra bir anda durdu. Beni hissetmiş olmalıydı. Durup kendimi çalılara attım. "Umarım görmemiştir."
Çalıların sıklığından onu göremiyordum, kafamı çıkartırsam yakalanabilirdim.

Ayak sesleri kesildiği için kafamı çıkardım. Gerçekten de gitmişti. "Onu kaybettim."

Jungkook'un Ağızından
Chungha gidince bende yanlarına koştum. Müdüre Kyung uzun süre gücünü kullanması nedeniyle yorgun düşmüştü.

"Efendim iyi misiniz?" Elimi uzatıp kaldırdım. "Biraz sarsıldım ama iyiyim teşekkür ederim Jungkook iyi ki geldiniz." Yerdeki çocuğa döndü. "Onun durumunu hiç iyi görmedim. Buraya gelmeden de yaralıydı." Çocuğun yüzünü görebileceğimiz aydınlık kısma çevirdik.

Sanki son zamanlarda başıma gelmesini istemediğim her şey tek tek gerçekleşiyor gibiydi. "Felix!"

*

"Durumu nasıl hemşire hanım?" Okul hemşiresi her yarasını dikkatle inceleyip pansuman yapıyordu. "Vücudu iblis büyüsünden dolayı hasar görmüş, bir süre kurt formuna dönüşemez ama iyileşecektir."

"Uyandığında haber verirsiniz." Onu bu halde görmeye daha fazla dayanamayarak revirden ayrıldım. "Merak etme dostum düzeleceksin." Kendi kendime dualar ederken Chungha'yı gördüm.

Chungha'nın Ağızından
"Erken dönmüşsün." diyen Jungkook'u hayal kırıklığına uğratacak olmak beni üzsede doğruyu söylemek zorundaydım. "Be-ben onu kaçırdım. Belki de kadehi bulmak için elimizdeki tek şansı kaçırdım."

"İyi ki kaçırdın." dedi hafif bir tebessümle. "Eğer yeni yerlerini bulsaydın bir anda karşında onlarca iblis olurdu. Tek başına gitmediğin için çok mutluyum." dedi ellerini omuzlarıma koyarken. "Onları birlikte avlayacağız."

Bende gülümseyerek kafa salladım. "Konuşmak için vaktin var mı?"

*

Ben Chanyeol ile ilgili gerçekleri o da Felix'i ve babasıyla olan konuşmasını anlattı. Onun için mutluydum, daha sevgi dolu bir anne hak ediyordu.

"Chanyeol'e güvendiğime inanamıyorum. Abim gibi görüp bildiğim kişi arkamızdan iş çeviriyormuş." Elini sıkıntıyla saçlarından geçirdi. "Çok aptalım."

"Keşke Irene güçlerini bana aktarırken onları nasıl kullanacağımı da söyleseydi. Bu çok işimize yarardı."

Irene'in gücü bu tarz durumlarda kullandığımız ilk güç olmuştu hep. Ama başkasının düşüncelerini okumak hareketlerini tahmin edebilmek çok yorucu ve emek isteyen bir yetenek. Aylar geçmesine rağmen henüz hiç kullanmamıştım.

Vampir OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin