Bölüm 19

150 17 0
                                    

Medyada Yuqi var~

Chungha'nın Ağızından
İblisler beni bağlayıp kadehi alarak ortadan kaybolduktan sonra zar zor beni bağladıkları iplerden kurtularak mağaradan dışarıya koştum.

Gerçekten de okuldan çıkabilmiştim ama bu kadehe ve Chanyeol'ün hayatına mâl olmuştu. O hain varlık umurumda değildi ama kadehi ele geçirmiş olmaları beni korkutuyordu.

Okul bölgesinden çıktığım için dikkat çekmeden portal açabilirdim. Okul etrafında portal açmak yasak olduğundan bu işi dikkatli yapmalıydım.

Büyünün sözlerini söyledikten sonra açılan portala girip gitmek istediğim yeri düşündüm. "Jungkook'un evi". Portal beni saniyeler içinde deniz kenarında bir kulübenin yanına getirdi. "Burası olmalı."

Kapıyı tıklatıp yanıt gelmesini bekledim. Ama içeriden kimsenin sesi duyulmadı. Tekrar tıklattım. "Bay Jeon, merhaba ben Chungha beni Jungkook gönderdi. Evde misiniz ?"

"Acaba dışarıda mı?" diye geçirirken evin içinden cam kırılma sesi geldi. Kapıyı zorlayarak açmaya çalıştım ancak içeriden kitlenmişti. "Ters giden bir şeyler var."

Ateş gücüm ile kapıya dokunarak erittim. Salondaki eşyalar etrafa dağılmıştı sanki fırtına kopmuş gibiydi. Ben etrafı incelerken içerideki odadan tekrar ses gelmişti. Vampir hızımla kapının yanındaki duvara koşup sığındım. Kafamı kapıya yaklaştırarak sesleri dinledim.

Sanki birisi bağırmaya çalışıyordu. "Ateş topu" gücümü hazırlayarak ayağımla kapıyı kırdım. Üstüme atlayacak bir düşman beklerken yerde sarmaşıklarla cebelleşen bir adam buldum.

"Bay Jeon siz misiniz?" Adam konuşmasını engelleyen ipler nedeniyle zorla başını salladı. Hızlıca onu çözüp ayağa kalkmasına yardım ettim.
Nefes alıp vermesi düzene girdiğinde konuştu.

"Eğer sen gelmeseydin diri diri ölecektim. Teşekkür ederim."

"Her zaman Bay Jeon ama bunu size kim yaptı onu tanıyor musunuz?" Elini alnına götürüp başını ovaladı. Hatırlamakta zorlanıyor gibiydi.

"Bunu yapan bir peri miydi?" Tekrar kafa salladı. Ayağa kalkıp mutfağa doğru gitti. Bardaktaki suyunu yavaşça yudumlarken bana döndü.

"O periyi tanıyor musun? Benden ne istiyor bilmek istiyorum."

"Taeyeon periler kraliçesi. Jungkook ile bir anlaşma yaptılar ama Jungkook'u kandırdı, sizi öldürmekle tehdit etti. Oğlunuz yanınıza gelmek istedi ama okulda işler biraz karışık bu yüzden ben geldim."

Bardağı masaya bırakıp pencerenin önüne geçti, kafasını gökyüzüne çevirdi. "Benimle görüşmek istemiyor. Yeni bahanesi de okul işleri herhalde."

O da ne demekti şimdi. Babasıyla arasının çok iyi olduğunu sanıyordum. "O sizi çok seviyor sadece gele-". Eliyle sus işareti yaptı.

"Ben onun sadece iyiliğini istemiştim. Belki sana söylemiştir, Kook daha çok küçükken annesiyle ayrıldık. Hepsi benim suçum. Maria'yı dinlemeden yargılamıştım. İnsan aklıyla düşünmüştüm, beni aldatıyor sanmıştım. Oysaki her vampir gibi iblislerle sorun yaşıyormuş." Göz yaşlarını silip devam etti.

"Kook'un da vampir olduğunu annesiyle ayrıldıktan sonra öğrendim. Bizden tamamen ayrılıp uzaklara gittiği günün sabahı söyledi. Maria' yı geri istedim bizimle kalması için ikna etmeye çalıştım ama başaramadım. Onu gün geçtikçe daha da çok özlüyorum. Jungkook'ta özlüyor o yüzden benimle konuşmak istemiyor biliyorum."

Bay Jeon Maria'nın Jungkook'u dövdüğünü, zorla büyü yaptığını bilmiyordu. Bilseydi onu geri istemezdi. Söylesem mi diye düşündüm ancak karışmamaya karar verip sustum. Konuyu dağıtmak için lafa girdim.

Vampir OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin