Bölüm 11

337 27 2
                                    

Medyada Baekhyun var~

Taehyung'un ağızından

"Kadehe hangi büyüyü yaptınız,söyle!" dedi ve bir tokat daha attı. "Biz büyü falan yapmadık!" Adının Changbin olduğunu öğrendiğimiz çocuk oturduğu sandalyesinden kalktı ve yüzüme sağlam bir yumruk daha geçirdi. "Soyeon'un dudağını yakan da ninemdi zaten!"

Solar dayak yemekten yorulmuş bedenini zorla doğrulttu ve konuşmaya çalıştı. "Soyeon da kim?" Diğer erkek yani Woojin sırıtarak cevap verdi. "Kendisi iblislerin başı olur merak etmeyin zaten yakında tanışırsınız.Tabi sizi o zamana kadar yaşatırsak."

Dikkatleri dağılmışken Baekhyun'un kulağına fısıldadım. "Dudağını yakmak derken neyden bahsediyor bunlar?" Baekhyun'un da pek bir fikri yoktu. "Emin değilim ama bence son iki gündür okulda pek iyi şeyler olmuyor."

"Kapatın çenenizi!" diye kükredi -Lisa'nın katili-
"Senden iğreniyorum Minnie!" Ne kadar dövülsem de önemli değildi. Lisa'nın acısı hala bütün herkesin içini yakarken susamazdım. "Zavallı küçük arkadaşınızı öldürdüm diye bir anda düşman kesildiniz. Bir kaç saat sonra bana yaşamak için yalvarırken bu dediklerinizi size hatırlatıcam!"

"Yapmayın yeter!" Müdüre Kyung uzun saatler sonrasında uyanmıştı. Minnie'nin damarına enjekte ettiği zehirler ancak etkisini kaybetmişti. "Sen sus seni bunak!" dedi ve Woojin boynuna bıçakla bir çizik daha attı. "Konuşmaya devam ederseniz size de aynısından yaparım!"

Changbin ellerine aldığı bıçaklarla bize yaklaştı. "Baştan başlayalım,kadehe ne yaptınız?" Rose sinirle bağırarak bağlı olduğu sandalyede tepindi. "Biz büyü falan yapmadık daha neyden bahsettiğinizi bile bilmiyoruz!" Rose'nin sağır edici gücü yükselmeye başlamıştı. Biraz daha sinirlendirirlerse odadaki herkes uzun bir süre duyamayacaktı.

Woojin bıkkın bir şekilde Rose'nin yanına gidip yüzüne yaklaştı. "Bak salak şey,Soyeon sizin tatlı müdürenizin şeklini alıp okulunuza gitti ve kadehi buldu." Müdüre Kyung'un gözleri şaşkınlıktan yuvalarından fırlayacak gibiydi.

"Hayır bu imkansız. Onu bir tek ben ve profesörler bulabilirdi. Ama nasıl?" Minnie duvara arkasını yasladı. "Bütün okul sizi ararken profesörler hiçbir önlem almadan ve kimseye söylemeden kadehi kontrol etmek için okulun gizli koridorlarına gittiler. Bu sırada Yuqi onları gizlice takip etti ve yerini öğrendi sonra da Soyeon'a söyledi. Yani o kadar zor değil."

"Bizi niye kaçırdınız?" Changbin Solar'a dönüp pis pis sırıttı. "Güzel rehinelere her zaman ihtiyacımız var."

"Seni uvuzlarına kadar emerim!" Tehdidim işe yaramamıştı. Changbin'in sandalyeme tekme atmasıyla sırtüstü yere düştüm. "Emsene bakalım!" Tam bıçağını kaldırmıştı ki sertçe kapı açıldı ve içeri liderleri girdi.

"Tanrı aşkına Yuqi nerede kaldın?" dedi Woojin kapıyı kapatırken. Kız derin nefesler alarak masaya oturdu. "Jungkook biliyor..."

"Neyi biliyor?" Minnie sabırsızlanmıştı. "Neyi biliyor cevap versene?"

"Müdüre Kyung'un gerçekten o olmadığını, aslında bir şekil değiştiren iblis olduğunu biliyor..." Hepsi Yuqi'nin etrafına toplanmıştı. "Kim söyledi?"

"Chenle ve Tzuyu diye iki tane 1. sınıf vampir araştırma yapmışlar,onlar söyledi. Kütüphanede onları gördüm ve takip ettim. Tam saldıracaktım ki Jungkook'un odasına girdiler. Camdan onları dinledim. Ama Jungkook beni gördü. Hemen ormana kaçtım,peşimden aşağı indi. En son ormana giriyordu. Bende hemen buraya geldim." Yuqi başını eğmiş duruyordu.

"Yakalandığına inanamıyorum! Bide buraya gelmişsin,ya seni takip ettiyse! Bunları düşünemiyor musun? Sen nasıl lidersin!" Changbin sinirle duvara yumruk attı. Biz ise nefes bile almadan sadece onları izliyorduk. "Yeni bir lider istiyorum." dedi Yuqi'yi süzerken.

Vampir OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin