betrayal high school, liskook

8 - Kilit Bölüm -

She Wants Revenge - She Will Always Be A Broken Girl

''O her zaman kırık bir kızdı.''

Uzun bir süredir Jungkook'a bağırıp çağırıyordum. Söylediği şey çok mantıksızdı. Onlar Rosé ile uzun süredir arkadaş değiller miydi? Ayrıca Jimin Rosé'yi seviyordu. Arkadaşının sevdiği kıza nasıl böyle bir kötülük yapabilirdi? Nasıl isteyebilirdi bunu benden? Sinirle boş sınıfın içinde bir oraya bir buraya yürüyordum ve Jungkook rahat şekilde en ön sırada oturup benim çıldırmalarımı izliyordu.

Lisa: ''Sen kafayı mı yedin? Rosé sana ne yaptı?'' diyerek çıkıştığımda çenesi kasılmaya başlamıştı ve dilini dudaklarında gezdirdi.

Jungkook: ''Sorgulaman için söylemedim, yapman için söyledim.''

Alaylı bir şekilde dediğine güldüğümde Jungkook sinirli bir ifade ile bana bakıyordu.

Lisa: ''Yapmazsam?'' dedim başımı yana yatırarak.

Jungkook ayağa kalkıp cebinden telefonunu çıkardığında gözlerim önce telefonu ardından onun gözlerini buldu. Yavaş adımlarla önüme gelip benim yaptığım gibi başını yana yatırdı ve telefonu kaldırıp sesini sonuna kadar açtı.

Jisoo: ''Biz Lisa ile arka bahçede sanki hiç bir şeyden haberimiz yokmuş gibi oturacağız. O sırada sen herkese fotoğrafı yollayacaksın.''

Rosé: ''Mala anlatır gibi anlatıyorsun, yeter Jisoo! Halledeceğim diyorum.''

Lisa: ''Ben hala emin değilim.''

Jisoo: ''Niçin?''

Lisa: ''Çıplak fotoğrafını paylaşmak biraz... Fazla acımasızca değil mi?''

Jisoo: ''O kız yüzünden Jennie şuan okulda değil, farkında mısın? Seulgi her şeyi hak ediyor.''

Rosé: ''Jisoo haklı Lisa. Rahatla biraz, Seulgi senin gördüğünden daha da berbat bir kız.''

Lisa: ''Haklısınız, tamam. Hadi Jisoo, bahçeye gidelim.''

Jungkook'un bana dinlettiği kayıttan sonra kalbim ağzımda atmaya başlamıştı. Telaşa kapılmıştım ve bu kayıtları nasıl aldığını düşünüyordum. O sırada içeride kimse yoktu. Ne ara, nasıl yapmıştı?

Jungkook: ''Rosé'yi ifşalamazsan, sen ve Jisoo da yanacak. Ayrıca iddiayı ne çabuk unuttun Lisa? Yapmak zorundasın, istesen de istemesen de.''

Gözlerimi sıkıca kapatıp açıyordum. Bu yaptığı orospu çocukluğuydu. Onun iyi birisi olduğunu düşünmemiştim ama bunu da tahmin edememiştim. Bu çok acımasızcaydı.

Lisa: ''Jimin'e ihanet ediyorsun.'' dedim bir umut vazgeçmesini beklerken. Ama onda mimik oynamamıştı.

Jungkook: ''Buna sen karışamazsın. Şimdi sana anlatacaklarımı bir bir yap.''

***

Ertesi gün

Bayan Megan: ''Hadi çocuklar, herkes konferans salonuna. Sunum bittikten sonra derse geçeceğiz. Hızlı olun'' 

Bayan Megan'ın uyarılarını dinlerken kan yanaklarımda toplanmıştı. Çok gergin hissediyordum. Jennie olmadığı için tek başıma sınıftan inerken elimde ise Flash Bellek tutuyordum. Diğer sınıflardaki öğrenciler aşağı inerken aradan Rosé ve Jisoo'yu fark etmemle yutkundum ve onlar da yanıma geldi.

Jisoo: ''Lisa nereden çıktı bu sunum işi birden? Bize anlatmamıştın.''

Lisa: ''Önceki okulumda bu tarz işlerle ilgilenmeyi seviyordum. Burada da denemekten zarar gelmez.''

Rosé: ''Kesinlikle. Ders boşa gidiyor en azından. Hep yap bunu Lisa!'' diyerek güldüğünde yalandan gülümsedim.

Rosé: ''Konusu ne olacak?'' 

Lisa: ''Uzaylılar.''

Jisoo: ''Hah, iyiymiş.''

Kızlarla aşağı indikten sonra elimdeki Bellekle birlikte kürsüye çıkıp bilgisayar başındaki öğrenciye verdim. Koltuklarda oturan öğrencilerde göz gezdirirken Jungkook'un ciddi bir şekilde bana baktığını gördüm. Sinirlerime hakim olmak zorundaydım ama beni ve arkadaşlarımı neyin karşılayacağını bilmiyordum. Korku tüm bedenime sıçramıştı.

Bayan Megan: ''Herkes sessiz olsun. Arkadaşınız Lisa size bir sunum yapacak. Lütfen dikkatle dinleyin.''

4-5 öğretmenin gülümseyerek bana baktığını gördüğümde ben de yarım ağız onlara gülümsedim. Görevli öğrenci bana bakıp başıyla komut verdiğinde Jungkook'un seçtiği saçma sunumu anlatmaya başladım.

İlk 2 3 slaytta uzaylılarla ilgili saçma sapan teoriler varken diğer slayta geçtiğimizde siyah bir ekranda tuhaf bir video belirdi. Herkes kadar ben de şaşkındım. Karanlık ortamda bütün öğrenciler videoya odaklanırken hızlı geçen yazılara baktım merakla.

''Park Chaeyoung insanların savunmasız anlarında onları çekip şantaj yapan bir fahişe.''

''Sürtük, sen kendi bedenini ser de görelim. Seulgi'den daha tatmin edicisindir, hmm?''

''Park Chaeyoung, Seulgi'nin fotoğraflarını gizlice yaydı. Okulun örnek öğrencisi kuralları çiğnemeyi çok seviyor!''

Çıkan yazıları okurken gözlerim dolmaya başlamıştı. Görevli öğrenci videoyu durdurmak için uğraşırken kafamı Rosé'ye çevirdim. Gözlerinden yaşlar süzülürken dehşete kapılmış şekilde bana bakıyordu.

O zaman fark etmiştim. İnsanlar birbirini çıkarları için kullanmayı çok seviyordu.

***

Bölüm sonu.