Louis eve doğru sürmeye başladı. Her zamankinden yavaş sürüyordu çünkü bu sefer bir şeyler düşünüyordu. Belki o şirketin neden bu kadar ilgi gördüğünü, belki Niall'ın bu kadar sinir bozucu olmasına rağmen neden onu atamadığını, belki de o lanet Styles'in gözlerinin nasıl bu kadar yeşil olduğunu... Bilmiyordu işte,düşünüyordu. Elini refleks olarak çektiği anı hatıladı. Tam kendine tekrar küfür edecekti ki araba kornası ile kendine geldi.
Yeşil yanmıştı ama o düşünmekten bunun farkına bile varmamıştı. Arabayı sürmeye devam etti. Kafasındaki düşüncelerden kurtulmak için bir müzik açmaya karar verdi. Radyoyu açtı. Ah lanet olsun şarkı ona daha çok şey düşündürtüyordu. Onu da kapadı.
Bu kadar uğraşın sonunda eve gelmişti. Arabayı park etti ve eve doğru çıktı. Gelir gelmez üstündekileri çıkarıp kendini yatağa attı. Bir süre duvarı izledikten sonra kendini duşa attı. Yarım saat oyalandıktan sonra giyinme gereği duymadan yatağa geri yattı. Çok büyük evlerden hoşlanmıyordu o yüzden ortalama boyutta bir evi vardı. Zaten yalnız yaşıyordu. Yani artık.
Çok yorulduğu için uyumaya karar verdi.Her gece bir bölüm dizi izlerdi. Zaten izlediği diziler de bitmişti. Yarın yenisine başlarım diye düşündü.
O sırada Zayn Niall'ı evine bıraktı. Niall Zayn ve Liam'ı eve çağırdı ama ısrarlarına rağmen Zayn kabuletmedi.Çünkü o ikisinin işleri vardı:) Ne yani uzun zamandır işlerden dolayı görüşemiyorlardı...
Harry de herkes gittikten sonra oraları toparlayacak birilerini çağırdı sabah için. Öyleyse burada kalayım diye düşündü. Duş alıp kendini yatağa attı. Bu villa onun partiler için kullandığı bir yerdi sadece. Kendi yaşadığı yer şehrin ortasından, arabalardan falan uzaktı. Uyumadan önce Louis Tomlinson'u ciddi bir şekilde şirketine çağırmanın bir yolunu bulmayı kafasına yazdı. Sonuçta ikisi de çok büyük iki şirketti ama rakip olmaları gerekmezdi. Zaten o da bu kadar güzel mavilerle düşman olamazdı... Tabi bunu daha kendisi bilmiyordu.
...
Sabah olduğunda Louis gözlerini zor açtı. Sanki dünden kalma gibiydi. Halbuki çok da içmemişti. Önünde bir şişlik fark etti. Ama asıl garip olan rüyasında yeşil gözlü çocuğu görmüştü. Stilinski miydi neydi... Kimi kandırıyorum ki diye düşündü. Adını unutamıyordu ki. Hatta bir ara ikinci adının Edward olduğunu bile duymuştu. Nereden duyduğunu bilmiyordu ama nedense unutamamıştı. Neyse önündeki şişliğin onunla alakası dahi olamazdı zaten. Denk gelmiş bir tesadüf. Kesinlikle. Evet. (oBviOusLy)İşe gidecekti. Gitmeden minik problemi de halletmek üzere tuvalete gitti.
Şirkete geldiğinde, masasında bir kağıt gördü. Bakma gereği duymadı köşeye kaldırdı. Sonra bakardı kaçmıyordu ya. Niall'ın içeri dalmasını bekledi. 3...2....1
-Bay Tomlinson!
Her zamanki gibi... Louis tanıyordu artık onu.
-Eveet Nail.Bir kelebek gördün ve rengarenkti. Ama onu evine götüremezsin...Yoksa şey mi, tuvalet kağıtları bitti de aldırmak yerine bana ne yapacağını mı soruyorsun?
Niall göz devirdi.
-Hayır sadece kahvenizi getirmiştim. Ve Bay Styles'ten bir mesajınız var. Masanıza bırakmıştım. Haber vereyim dedim. Ve ben Niall. Niall Horan.
Hafif tripli hafif üzgün bir ifade ile kapıya yöneldi ve bu sefer ilk defa kapıyı düzgün ve yavaşça kapatıp çıktı. Louis onu cidden üzdüğünü anladı. Ama sorun yapmadı pek. Gönlünü alırım diye düşündü. Göz devirdi ve Niall'a kızmasına rağmen getirdiği gerçekten önemli haberle birlikte o kağıt olduğunu anladığı kağıdı eline aldı."Selamlar Bay Tomlinson. Dün kutlamama geldiğiniz için minnettarım. İki büyük şirket olarak aramızda rekabet olmaması açısından, sizi gerçekten ofisime kahve içmeye davet etmek istiyorum. Böylece daha iyi tanışmış oluruz. 2 gün sonra sizi şirkete davet ediyorum
Saygılar, Harry Styles. "Louis'ye bu mektup olayı çok komik gelmişti. Sonuçta telefon diye bir şey vardı. Neyse Louis de ona mektup yazmaya karar verdi. Kağıt ve kalem aldı eline. Başladı." Selamlar... " o da aynısını yazmasa mıydı? Çöpe attı. Yeni bir tane aldı." merhabalar, öncelikle teşekkür ederim ❤️" Neden kalp koydu ki?! Onu da attı... Onlarca kağıt attı çöpe. Mektup arkadaşı uzun uzun ne yaşadığını anlatmış da onun yaz tatili çok sıkıcı geçtiği için bir şey bulamamış çocuklar gibiydi.Belki de Louis'nin travması gibi bir şeydi.Hayır tabii ki... Yaşadığından değil... 1 saati geçmiş hala bir şey yazamamıştı. Niall gelir gelmez bir oh çekti ve ona yazmasını istedi. Niall da anlamsız bir sırıtış atıp yazmaya başladı. Kutlamada da bu bakışı sürekli ikisine atmıştı. Louis bazen bu çocuğu anlamıyordu.
"Merhaba Bay Styles, ben de kutlamanıza geldiğim için çok minnettarım. Söylediğiniz tarihte gün içinde mutlaka sizi ziyaret edeceğim."
MEDYA HARRY :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OBSESSIVELY (Larry Stylinson) (Smut!)
FanfictionLouis ve Harry'nin birbirinden üne sahip şirketleri vardır. Birbirlerinden bihaber olan Louis ve Harry, büyük bir reklam fırsatını kaçırmamak üzere karşı karşıya gelir. İşlerine bu kadar takıntılı olan mavi ve yeşil, zamanla birbirine daha çok takın...