OBSESSIVELY (Larry Stylinson) (Smut!)

24-Don't let me go

Bölüm şarkısı- Louis Tomlinson -Kill My Mind

Harry hala Louis'nin yakalarından tutmuş onu sertçe öpüyordu. Louis'yi bir saniyeliğine kapıdan çekip üzerindeki ceketi dudaklarını ayırmadan tek hamlede indirdi. Ardından hemen tekrar kapıya sırtını yapıştırdı.

Harry'de üzerindeki ceketi çıkardıktan sonra Louis'nin dudağına minik ama sert bir ısırık bırakıp orayı kanattı. Louis ona kısık bir inleme bahşedince Harry sonrasında kapıya yasladığı ellerini Louis'nin boynuna koyup onu yavaş yavaş çekerek yürüttü. Harry geri geri salonu da geçerek onu yatak odasına yönlendirdi.

Yatağın ucunda ikisi de ayakta öpüşmeye devam ederken Harry elini Louis'nin pantalonuna attı. Görünüşe bakılırsa Louis hala sertti ve sanki imkanı varmış gibi her saniye daha da çok sertleşiyordu. Gün boyunca tahrik edilmiş olarak dolanıp bir kez bile sevişememiş olmanın hıncını çıkarıyor aynı zamanda zorluğunu yaşıyorlardı.

Henüz soyunmamış olmalarına rağmen her öpücükte ikisi de kendisini tutamadan inliyordu. Harry oyalanmak istemedi ve Louis'nin pantalonunun hala açık olan fermuar kısmından parmağını penisin altına yerleştirdi ve altından okşamaya başladı.

"Uhhmm Harr...Ah...Hrrr" Louis saatlerin verdiği açlıkla Louis'nin inlemelerinin arasına hırlamalar kaçmıştı.

"Penisini istiyorum bebeğim... Ahmm... İznim var mı acaba?" Louis ses çıkaramadığı için hızlıca kafasını aşağı yukarı sallayıp dudaklarını hızlıca Harry ile birleştirince Harry mesajı almıştı. 

Harry hızla pantalonu Louis'nin bileklerine doğru indirdi. Sonra dudaklarını ayırıp göz göze geldiler. Birkaç saniye birbirlerinin yüzlerinde ifadesiz kilitli kaldıktan sonra Harry gülümsedi. Öpüşürlerken Louis'nin sonradan değiştirdiği gömleğinin düğmelerinden baştan birkaç tanesini açtı. Sonra aşağıda bir yerlerdeki düğme boşluklarından parmağını geçirip Louis'yi kendine çekerek yatağa oturdu. Oturduğu yatakta bacaklarından pantalonunu çıkardı.

O da ne? Harry bir tanga giymişti. Siyah-beyaz ipleri olan bir tanga. Louis'nin gözleri açıldı. Sonrasında da üzerine doğru çıktı.

Onlar tekrar dudaklarını birleştirdikten sonra Louis Harry'nin sıcak vücudunu hissetmek istedi. O kadar hızlı davranıyordu ki gömleğini pek umursamadan iki tarafından tuttu ve son kalan düğmelerini kopararak çıkardı. Hızlı olmak istiyordu.

Harry'nin üstündekinin altından Harry'i okşuyordu. Harry de doğrulup kendi üstündekini çıkarmıştı. Louis hemen onu omuzlarından geri yatırdı. Kafasını boyun girintisine sokup orayı dişlerinin arasına alıp bırakmaya başladı. Harry'nin tadını çok seviyordu. Şey gibiydi... Bi ara dediği gibi... Tuz ve sirke?

Artık gece olmak üzereydi ve odayı sadece sıcak renkli bir lambader aydınlatıyordu. Louis birden Harry'nin üstünden kalktı. Yatağın yanındaki masada hoparlör vardı. Düğmeye bastı.

You're nightmare on the dance florr.
Dans pistinde bir kabussun.

Harry'nin üzerine tekrar çıktı. Boynundaki işine devam etti. Her seviştiklerinde ertesi birkaç gün o izlerin gözükmesi onları mutlu ediyordu. Herkes görmeli ve hissetmeliydi o anları. Özellikle ikisinden biri tekrar gördüğünde de sertleşmesine yardımcı oluyordu.

And you hate me ,and I want more.
Ve benden nefret ediyorsun,ve bense daha fazlasını istiyorum.

Harry boynundaki dişleri sürekli aynı yere sürtüp orayı uyuşturan çocuğun büyüsüne kapılıp kafasını geri attı. "ohhm..." ağızı açık kalmıştı. Louis açık ağızın içine dilini gönderdi.