Bölüm 27

97 13 0
                                    

"Evet" kelimesi çınlamıştı kulaklarımda. O an bu kelimenin anlamını düşünmüştüm bir süre. Her şeyin başlangıcı o gündü. Taşı alıp onu kurtarmamla başlamıştı. Şimdi sorularımın cevabını teker teker buluyordum. Bir şeyler yüreğimi acıtmıştı. Sebepsizce ağır gelmişti bu cevap. Beni ben olduğum için seven birisini aramıştım sanki. Ondan mıydı bu acı?
Serbest bıraktığı uzun parmakları sarı saçlarını karıştırıp geri gitmişti. Çehresinde bir ifade aramıştı gözlerim. Ne söylediğini anlayamıyordum.

- Seni hiç anlayamıyorum. Bunu bana neden yaptın? Ben sana bir iyilik yapmıştım oysa ki...

Havaya uzun bir soluk vermiştim. Titriyordum. Buz kesmiş parmaklarımı elbisemin ardına saklarken bir iki adım geriye doğru tökezlemiştim. Kaçmak istiyordum. Her zamanki gibi. Gitmek istiyordum sadece. Onunla yüzleştikçe içimdeki bir yer yaralanıyordu.

- O an... İlk gördüğüm senin bana olan bakışlarındı. Endişeliydin ve üzgün. Aklından geçen düşünceleri tek tek okumak istedim. Seni...

Sözleri yarıda kalmış ve kısılan sesi ile birlikte boğazını tutmuştu parmakları.

Arkadaki kapının cızırtılı sesi ile bedenimi hızla çevirmiştim. "Hazar" Hangi vakitten beri bizi dinliyordu? Kapı ardından bakan keskin gözlerini seçebilmiştim.

- Ahh pardon!

Hazar kapı aralığından içeriye girip kendini göstermişti. Onu fark ettiğimi anlamıştı.

- Sizi dinlemek gibi bir niyetim yoktu. Yasir'in bugün doktor randevusu var onu haber verecektim. Kulak misafiri oldum.

Hazar siyah takım elbisesine iliştirdiği kravatını sıkıp zeminde bıraktığı ayakkabı sesi ile geldiği yöne doğru  dönmüştü.

- Seninde gelmen gerekiyor Asuman.

Son söylediği söz ile gözden kaybolurken şaşkınlıkla Yasir'e kaymıştı bakışlarım. Neden benim de gelmem gerekiyordu?

- Neden bende geliyorum?

Yasir'in sıkıntılı iç çekişi kulağıma gelirken bu durumdan hoşnut olmadığını gösteriyordu.

......

Hastahane koridorlarında duran bekleme yerine oturmuştum. Ne kadar süredir buradaydım emin değildim. Belki yarım belki de bir saatti.

- Asuman Hanım.

Adımın seslenişi ile hemşireye dönüp ayaklanmıştım. Ne yapacağımdan emin değildim. İlk defa bir psikiyatriste geliyordum.

Geniş odada bir kaç resim tablosu gözüme çarpmıştı. Az ileride koltuğa oturan Yasir'e bakmıştım.

Bakışkarındaki derinlikte bir şeyler saklıydı sanki. Ve o derinliğe girince boğulacağımdan korkuyordum. Gözlerimi hızla çektiğimde doktorun gösterdiği koltuğa dopru ilerlemiştim.

- Yasir Bey siz çıkabilirsiniz.

Deri koltuğun hışırtılı sesi odada yankılanırken Yasir görüş odağımdan uzaklaşıp gitmişti. Doktor bir yandan elindeki kalemle bir şeyler karalarken diğer eliyle de kare çerçeveli gözlüğünü burun hizasına getirmişti.

- Asuman Hanım, Yasir Bey'in durumundan haberiniz vardır diye düşünüyorum.

Başımı hafifçe sallamıştım. Hap kullanıyordu ve bazen ani atakları geliyordu. Bir kaç defa şahit olmuştum.

Hazar VaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin