Hemen evin kapısını açtım ve içeri girdim.. Odama çıktım ve kapıyı kapadım yatağıma uzandım.. Yaşadığım olayları birbirine bağlamaya çalışıyordum ..
Tamam beni kırtasiyede izleyen çocuk otobüsteki çocuktu.. Otobüsteki çocuk beni instagramdan takip eden çocuk.. Beni instagramdan takip eden çocuk Elifle yanımızdan arabasıyla fotoğrafımızı çeken çocuk..
Off yemin ederim beynim ağrıdı ya! Ben böyle karışık olaylara gelemem! Ben ne güzel yaşayıp gidiyordum bu çocuk nerden çıktı ya?
'Çocuk' sürekli ona böyle hitap ediyorum acaba adı ne? Derken aklıma dank etti.. İnstagramda kullanıcı adı 'Hakann462' olduğuna göre adı Hakan..
Hmm artık ona Hakan demeye başlasam iyi olur.. Ahh aklıma yine okulda aşık olduğum Hakan geldi.. Şansa bak ya isimleri aynı! Ama sevdiğim Hakanla hiç konuşmadık, görüşmezdik bile neredeyse..
Ama bu çocukla maşallah Allahın her günü karşılaşıyoruz! Beni Hakanları düşünürken birden içeri Can girdi. Şaşırdım Allah Allah bu çocuk hiç odama gelmezdi.. Demekki birşey olmuş..
Abim içeri gelip yanıma oturdu " Aylin, ben bugün akşam dışarı çıkmama lazım.. Ama annem ve babam konuşurlarken duydum bugün film izliceklermiş oturma odasında evden çıkarken beni görürler! Bir şeyler yap oyala onları.." dedi soğukkanlı bir şekilde .
Merakla abime baktım. "Senin ne işin var akşam söyle bakıyim.." "Önemli değil..Sen onları oyalayabilir misin oyalayamaz mısın??" Abime şöyle bi baktım '' Peki benim çıkarım ne olacak? '' '' Hmm.. On lira? ''
'' On lira mı? On liraya şurdan şuraya gitmem! '' '' Yirmi? '' '' Çık'' '' E ne istiyorsun? Elli diyorum başka arttırmam!'' dedi sinirli bi şekilde..
'' Hmm olabilir! Anlaştık.. '' abim yanımdan kalktı ve kapıya doğru yöneldi.. '' Hey nereye? '' '' Aşağı. '' '' Öyle olmaz önce para sonra iş.. '' Abim cebinden elli lira çıkarıp bana verdi.. '' Akşam ili hallediyosun.. '' '' O iş bende! ''
Güldüm.. Çünkü şuan sanki çok gizli işler yapıyoruz gibi geliyor.. Ben gülerken abim çoktan odamdan çıkmıştı.. Bende yatağıma uzandım telefonla oynuyordun..
Birden telefonum titredi mesaj geldi.. Hemen kimden geldiğine baktım.. İsim yoktu.. İsimsiz mesajda şöyle yazıyordu ' ben hakan hani senin hayatını kurtaran yakışıklı çocuk :) Aşağı in seni bekliyorum.'
Heyecanla pencereden baktım kimse yoktu.. - En azından görünmüyordu. - hemen aşağı indim. Ceketimi aldım ve giydim. Annem "Tatlım nereye böyle?'' "Hiç anne ya öylesine bi hava alıcam, gelirim birazdan." dedim ve annemin bir şey söylemesine izin vermeden dışarı çıktım.
Dışarda kimsecikler yoktu.. Ben etrafa bakınırken birden çocuk arkamda belirdi "Selam! " dedi. Korkuyla arkama döndüm.. '' Korkuttun beni! '' '' Korkma Aylin! Isırmam! '' dedi ve güldü.
'' Ya sen neden bana mesaj atıyorsun? Hem sen benim telefon numaramı nereden biliyorsun? '' ''Iıı.. Sen onu bunu boşver ya.. '' '' Ne boşverin.. Ben daha seni tanımıyorum bile! '' '' E tanışalım o zaman ben Hakan.. '' '' Benim adımı zaten biliyorsun.. ''
'' Evet yıllardır.. '' '' Ne? '' '' Yok bişi.. Ne güzel ismin var.. Aylin.. '' '' Yaa evet.. Senin ki de güzel.. Hakan! '' dediğimde yine aklıma aşık olduğum çocuk geldi.. Hakan Yılmaz..
Bi dakika ya bu çocuk oysa.. Ya Hakan bu çocuksa.. Dur hemen soyadını öğrenmem lazım.. '' Soyadın ne??'' dedim heyecanla, o mu başkasımı anlamam lazım..
Hakan " Yılmaz.. Hakan yılmaz adım." dediğinde şık olmuş bi şekilde ona döndüm.. '' Ne?! '' Nasıl ya? Bu.. bu gerçekmi bu o aşık olduğum çocuk olabililir mi yoksa isim ve soyisim benzerliği mi?
İnanmıyorum ne yani? Eğer o Hakansa yani aşık olduğum çocuksa.. Tabi ya bu pek çok şeyi açıklıyor. Beni tanıması.. Elifi, kardeşlerimi bilmesi.. Tabi ya..
Aklımda yüzlerce şey varken Hakan "Sonunda tanışabildik.." dedi.. Onun sesiyle irkilip ona döndüm.. Ona 'Sen o sun! Sen Hakansın! Benim aşık olduğum çocuksun' demek istiyordum bağırarak..
Ama diyemedim tabi.. Hiç bir şey diyemedim.. Çareyi kaçmakta buldum. '' Be.. benim gitmem lazım..'' dedim ve hızla koşarak eve girdim..
Hâlâ şoktayım.. Bu nasıl olur?! Derken babam beni farketti.. Televizyonun başında, elinde CDlerle bana baktı.. '' Kızım.. Gel film seçelim.. Şöyle ailecek bir filn izleyelim.. '' dedi..
Babamın yanına gittim ve film seçmeye başladık.. Babamla film bakarken " Annem nerde baba?" diye sordum.. "Mutfakta.." '' Ben bi anneme bakayım. Sen devam et seçmeye.. '' dedim ve mutfağa gittim.
Annem buradaydı.. Patlamış mısır yapıyordu. "Patlamış neredeyse hazır!'' '' Mm çok güzel olacak.. '' '' Aynen canım.. Güzel bi filmle harika olur.. '' Anneme bakıp gülümsedim.. Daha donra mutfaktan çıktım..
Ben hâlâ olayın şokunu - Hakanın bizim Hakan çıkması olayı - atlatamamıştım.. Babam ve annemlede konuşmakda işe yaramadı. En iyisi odama çıkayım..
Yukarı doğru giderken birden abim beni durdurdu.. '' Aylin hana bana yardım edecektin? '' '' Ne yardımı? '' '' Unuttun mu ben dışarı çıkacağım.. Babam izin vermez. O yüzden sen onları oyalarken ben evden çıkıcam.. Bunlar sana tanıdık geliyor mu? ''
Abimin ukala tavırlarına dayanamıyorum.. '' Haa evet şu iş.. '' dedim.. '' Evet o iş. Hadi bana yardım et! '' '' Of tamam! Sen bekle burda ben sana mesaj atınca sessiz sessiz gidersin."
Can "Tamam hadi." dedi. Bende aşağı indim ve annemin yanına mutfağa gittim. Annemde tam patlamış mısır dolu kaseyle mutfaktan çıkıyordu. İkimiz birden çarpıştık ve patlamış mısırlar yere saçıldı.
"Ahh çok özür dilerim anne yanlışlıkla oldu." "Önemli değil canım." o sırada sesi duyan babam "Noldu? " diyerek yanımıza geldi ve yerdeki patlamış mısırları görünce bize yardım etmeye başladı..
Üçümüz patlamış mısırları toplarken birden telefonum titredi. "Ben şuna bakayım önemli bir şeydir." dedim. Elimi çırptım ve telefonumu aldım elime.. Mesaj abimdendi ' Aylin naptın? Bu arada o ses neydi?'
Hmm abimi nasul evden çıkaracağım.. Diye düşünürken birden önümdeki dökülmüş patlamış mısırlar aklıma bir fikir getirdi.. Bu mısırlar abimin evden çıkmasına yardım edebilir..
Elime telefonu aldım ve abime mesaj attım.. 'Çabuk çabuk ben hallettim! Sen yavaşça çık evden' daha sonra telefonu cebime attım, annemlere yardım etmeye devam ettim.
Biz toplarken birden bi tahta gıcırdaması duyuldu. Arkamı döndüğümde abimin koltuğun arkasına saklandığını gördüm.. Babam '' O ses neydi? '' dedi.
'' Hiç.. Sanırım tahta gıcırdadı önemli değil.. '' hepimiz mısırları toplarken abim koltuğun arkasından doğruldu.. Kapıya yaklaştı ve kapıyı yavaşça açtı ve kapıyı kapadı.. Annem '' Peki bu ses neydi? Kapı örtüldü sanki! '' dedi..
'' Ne kapısı anne? Baksana kapılar kapalı, Selin ve Pelin uyuyor abim desen çoktan uyumuş.. '' '' Abin uyumuş mu? '' '' Evet evet! Az önce odasında mışıl mışıl uyuyordu.. Hem pemcere çarpmıştır belki.. Boşverin! ''
Yerdeki son patlamış mısır alıp kaba koydum.. '' Evet.. Hadi tekrar patlamış mısır yapalım da şu filmi izleyelim artık! '' Annem gülümsedi '' Tamam gel hadi!'' diyip mutfağa girdik..
Daha donra yaptığımız yeni patlamış mısırı alıp koltuğa oturduk ve üçümüz filmi izlemeye başladık..
Filmi izlerken sürekli kafamda şu soru dolanıyordu..
Abim nereye gitti?
**
Oy ve yorum yapmayı unutmayın..