Odamda yatağımda duruyor, ağladıkça ağlayasım geliyordu. Gözlerimi sildim ve doğruldum. 'Ağlamak artık!' dedim kendi kendime. O sırada kapıdan annemin sesini duydum.."Oğlum hemen kardeşinden özür dile!" "Ama anne.." "Caan.." "Of tamam!" dedi abim. Daha sonra kapı açıldı. Annem ve Can girdi. Daha sonra annem '' Ben sizi yanlız bırakayım." dedi ve sonra odamdan çıktı.
Abime yüzümü çevirdim ve söylendim. '' Annem nerden biliyor? '' '' Söyledim! '' ''Aferin! Aptal! '' '' E senin ağlamanın bi sebebi olması gerekti. Annem seni duymuş ve bana sordu. Bende tartıştığımızı söyledim. '' '' Yaa.. Evet tartıştık! Yalan söylemiş sayılmaşsın! ''
"Aylin tamam! Ben, özür dilerim." '' Özür mü? Cidden mi? Hiç sanmıyorum! '' '' Aylin sanki seni öldürmüşüm gibi davranıyorsun! '' "'Evet! Evet öldürdün abi! Sen.. Sen bana değil de o sür- sümüklü Arzuya inandın! Sen beni o an öldürdün abi! '' - Sürtüğü ne güzel de çevirdim.. -
'' Ahh! Fazla büyütme! '' '' Abi.. Ahh neyse ya! Ben kime ne anlatıyorum ki! Çık! Çık odamdan! '' ''..' ' '' Arzuna git sen! '' '' Aylin.. '' "'Abi çık odamdan! '' Abim bana baktı ve çıktı odadan.. Hem sinirli hem de üzgündüm..
-
Akşam yemeği için aşağı indim. Güzel kokuları alınca karnım zil çalmıştı bile! Mutfağa indim. Bütün aile oturmuşlardı. Can da tip tip baktı bana. Bir şey demedim ve oturdum yerime.. '' Ee gününüz nasıl geçti çocuklar? '' dedi babam.
'' Hiiçç. Aynı! '' '' Demek öyle.. '' dedikten sonra abime döndü annem. '' Peki senin günün nasıl geçti Can? '' ''..'' ''Caan..'' Can telefonunu çıkardı, sanırım telefonu titremişti ve mesaj gelmişti. Telefona baktı ve güldü. Sonra hızla kalktı masadan.
'' Ben çıkıyorum! '' '' Nereye? '' demeden abim evden çıkmıştı bile.. Bu yine nereye gidiyor? Dur onu takip etsem mi? Ne? Amaan! Aynı macerayı tekrar kaldıramam! Yat Aylin sen. En iyisi yatmak!
-
Gözlerimi yavaşça açtım. Her yeri aydınlık gibiydi. Sabah olmuş seni salak! Dedi iç sesim. Onunla uğraşamam şimdi! Saate baktım. Ne?! Saat altıydı! İnanıyorum. Bu kadar erken kalkmış olamam!
Uyuyacaktım ama uykum kaçmıştı resmen! Ayağa kalkıp aşağı indim. Bir şeyler atıştıracaktım. Aşağı indim ve ilerlerken birden a evin kapısından anahtar sesi geldi. Eve biri girecekti. Bu kim lan! Hırsız! Hırsız olmasın?!
Elime hemen yerdeki terliği aldım. - Terlik. Koruma kalkanı! - Ben hırsız beklerken içeri abim girdi. Ama sessiz olmaya diklat ediyordu. Onu görünce terliği indirdim. ''Nerdeydin sen sabaha kadar!" ''Ben.. Hem sanane ya! Beni önemsiyor musun ki?!' ' '' Ah! Doğru! Önemsemiyorum! '' Önemsiyorum! Ve nereye gitti çok merak ediyorum..
Neyse! Dedim ve odama çıkıp üstümü değiştirdim. Bir şeyler yedikten sonra Hakana mesaj attım..
Hakan! Buluşalım mı? Yani konuşuruz falan.. Ne dersin?
Ahh buluşma mı! Olamaz!
'Kızım sen de! İtiraf et artık kendine! Sen bu çocuğa aşıksın! Aşıksın ya!'
İç ses! Yine mi sen! Git bakiyim!
' Olmaz! Kendine Hakanı sevdiğini itiraf edene kadar gitmiyorum! '
Of sen de amma inatçısın! Aman gitmessen gitme!
' Gitmem ki! Gitmem ki! Gitmem ki!'
Sus artık! Ah! Tamam iyi! Hakanı seviyorum! Hem de deliler gibi! Ona aşığım! Oldu mu?! Oh be! Rahatladım!
'Şimdi sıra bunu Hakana söylemekte! Hen bak buluşmayı da kabul etmiş!'