Bir hafta sonra...Abime hızla vurdum.. Sanırım bu beşinci veya altıncı vuruşumdu..Abim acıyla '' Ah! Kızım ne vuruyosun ya. Zaten kolum acıyo hâlâ '' ''Az bile oldu! sana! Bir daha uyuşturucucuya bulaştığını göreyim babamdan önce ben döverim seni! '' '' Yok yok.. Tövbe ettim ben artık. ''
Ah sonunda şu olaylardan kurtulduk. Abim ve Sayid hapse girmedi. En iyi şekilde kurtulduk olaydan - abimin kolundan sıyıran kurşunu saymazsak - Ah! ona hâla kızgınım nasıl böyle bir şey yapar! Her şey onun yüzünden!
Hakan nerde acaba bi haftadır görüşemedik. Abimin olayı yüzünden onla hiç ilgilenemedim.. Arasam mı acaba.? Napsam karar veremedim.. Odamda abim çıktığından beri telefonuma bakıp duruyorum..
Yok canım nedenmiş o arasın. Hıh!
Off Aylin boşver araya nolcak!
Hayır bu sefer seni dinlemeyeceğim iç ses! Beni arayan o olmalıydı.. Ne yani bir haftadır hiç mi merak etmemiş beni?
Etmiştir.. Etmez olur mu? Sadece seni rahatsız etmek istememiştir.. Hem söyle bakiyim.. Sen onu aradın mı? Demekki sende onu merak etmiyorsun..
Ahh ! Haklısın! Sürekli sen kazanıyorsun!
İç sesimle konuşmayı bıraktım ve telefonumu alıp Hakanın numarasını tuşladın.. "Alo Aylin!" "Hakan." "Selam ben.. Sen iyi misin diye aradım." "İyiyim iyiyim sen merak etme." "Tamam... " -işte konuşmanın bittiği yer-
"Hakan bugün birşeyler yapalım mı? Bir haftadır görüşemedik." dedim heyecanla.. "Tamam bana uyar!" "Tamam saat dörtte bizim evin yanındaki parkta buluşalım . " "Tamam.." "Görüşürüz. '' dedim ve telefonu kapadım..
Telefondan saate baktığımda saatin üç olduğunu gördüm.. Ahh bi saatte heyecandan ölürüm ben!
Yatağıma uzandım ve buluşmanın nasıl geçeceği hakkında hayallere daldım..
~
'' Hakan harika görünüyorsun.. '' Hakanın giydiği kısa kol onun kaslarını açığa çıkarıyordu.. Bu dar tişört bi harikaydı.. Ona hayra hayran bakarken birden parktaki fıskiyelerden biri su çıkarmaya başladı..
Su Hakanın üstüne geldi ve Hakanın üstü ıslandı. Hakan ıslandığında kasları ve baklavaları ortaya çıkmıştı.. Hakan elini tişörtüne uzattı ve tişörtünü çıkardı..
İnanmıyorum! Hakanın kasları düşündüğümden daha fazlaymış.. Parkta hiç kimse yoktu.. Her yerde çiçekler böcekler açmaya şarkı söylemeye başlamıştı.. Hakanla göz göze geldik o an..
Hakan bana doğru yaklaştı.. Ben onu beklerken birden Hakan kolunu belime doladı.. Hakan bana muhteşem gözleriyle bakıyordu.. Hakan bana doğru iyice yaklaştı.. Dudaklarımız yakınlaşıyordu..
~
Ah! Tam güzel yerinde olmak zorunda değil mi?! Ahh! Çalan telefonumu aldım.. Arayan Elifti.. Açtığımda Elif hızla sorusunu sordu. "Aylin noldu? Hakanı aradın değil mi? '' Evet.. '' "Ne konustunuz?!'' '' Hiçç öyle havadan sudan, bi haftadır konuşmadık çocukla beni merak etmiş,öyle yani.."
Elif inanır mı? O ne hınzırdırr.. '' Tabi tabi! Kesin! Tamam olabilir ama konuşma bu kadarla kalmamıştır.. '' '' Ahh tamam.. Biz buluşacağız.. '' '' Ne nerede? Şık bi restorant mı? '' '' Bizim evin yanındaki parkta! '' '' Ay çok romantik(!) "