Herkese tekrardan merhaba,ilham geldi atayım dedim ve bölüm başlığı ilerleyen bölümün spoisi ^^Öhöm şey mutlulukları kısa sürecek üzgünüm güzel çiftim:")
İyi okumalar!
Şatoya gelmemizin üzerinden henüz iki saat geçmişti ve ben Jisoomlyn ile içinde ateşin çokça yandığı şömineli geniş odada oturuyorduk.Oda iki kişilikti böylece gece yalnız kalmayacaktım.
Üzerimdeki elbiseyi çıkarıp daha rahat bir elbise giyerken Jisoomlyn'e "Sence fark etti mi?" Diye sormuştum.Ondan bir cevap gelmeyince başımı kıyafet paravanından uzatıp odada mı diye baktım ve evet oradaydı fakat sanki birşeyi bekliyor yada gözlüyor gibi adeta geniş pervazlı pencereye yapışmıştı.
Kıyafetimin son düğmesini'de ilikleyip yanına gitmiş ve elimi omzuna koymuştum.O bu haraketimle irkilmiş ve heyecanla "Bir şey mi oldu efendim?" Diye sormuştu.Bende gülümsemiş ve "Neler oluyor Jisoomlyn,geldiğimizden beri bir garip davranıyorsun?" Demiştim.
Bunu sormuştum çünkü buraya adımımızı attığımızdan beri gerçekten tuhaf davranıyor,sürekli etrafı kontrol ediyordu.Sanki birini görmeyi umuyordu.
Soruma karşılık iyice garip davranmaya başlamış ve yüzü kızarırken; "S-sanırım buraya henüz alışamadım." Demişti.Bende daha fazla üstelememek için bir şey dememiş ve susmuştum.
Ardından taşlık şömineye yaklaşıp ellerimi uzatırken;
"Kalbinin sesini net duyuyorum heyecanlısın." Demiş ve gülmüştüm.
Sonrasında başımı omzumun üzerinden çevirip ona bakmış ve ağzından laf almak için "Balo için olmalı herhalde?" Demiş ve tek kaşımı kaldırmıştım.O ise başını öne eğip sadece "Sanırım öyle." Demişti.
Ardından çok geçmeden Jisoomlyn oturduğu yatağından kalkmış ve "Efendim at arabalarında eşyalarım kalmış izninizle onları alıp,sadece buranın ormanında bulunan birkaç şifalı otu toplayıp döneceğim." Demişti.Bende onu gitmesi için onaylamış fakat o tam kapıdan çıkacakken "İsterseniz kalayım yada sizde gelin." Demişti.
Bende çantamdan birkaç kara kalem ve bir parşömen kağıdı çıkartırken; "Hayır çizim yapacağım,sende çabuk dönersin." Demiştim.O yüzünde anlam veremediğim kocaman gülümsemesi ile "Peki efendim hemen döneceğim!" Demiş ve adeta koşarak çıkmış bense arkasından bakakalmıştım.
~
Uzun Kahverengi saçlı kız çaldı piyanonun üstünde birden beliren ve üzerinde tanıdık bir el yazısının olduğu kağıdı heyecanla eline almış ve okumaya başlamıştı. Kağıtta kendi dilinde "A hátsó ajtó bejárata,szerelmem."
("Arka kapının girişi aşkım." )Yazıyordu.
Genç kızın elleri. Tekrar tekrar okurken titriyordu. Gelmişti beklediği gün gelmişti,sevdiği kadın gelmişti ve onu bekliyordu.
Çabucak piyanonun başından kalkmış ve kağıdı elbisesini gizli kısmına saklayıp hızla mermer merdivenleri inmeye başlamıştı.İçi içine sığmıyor yüzü sürekli gülüyordu.
Hemen odasına girmiş ve bağlı saçlarını çözüp belinden aşağıya doğru uzanmasına izin vermişti.Jisoomlyn öyle seviyordu çünkü.Ardından gene tek nefeste aşağıya inmiş ve hızlı ama temkinli adımlarla arka kapıya yönelmişti. Karşısında demir kapıyı görene dek yürüdü sonrasında kapıya iyice yaklaştığında ise durdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
entre vous et moi
Fanfiction"Krakozhia prensesi Roselia ve Valeria kraliçesi aynı zamanda azılı lanetli Jennietta Kim'in birleşimi."