Selam böyle bir kurgum varmış evet-
İyi okumalar diliyorum sis!
Lisal bana o ayrılık mektubunu iletmesinin ve saraydan ayrılmamızın üstünden tamı tamına 26 gün geçmişti.
Ve ben bu 26 gün boyunca sürekli ona büyülerim yoluyla ulaşmaya çalışmıştım.Tabii ki hiçbir sonuç elde edememiştim.
Anlamsız ayrılığı beni afallatmıştı.Nereden nasıl geldiğini anlayamamış ve ne yapacağımı da haliyle bilememiştim.
Tek isteğim onu geri getirmek ve sebebini anlayabileceğim bir açıklama yapması ve sonra isterse yine gitmesiydi.Giderse bende gidecektim çünkü yaşayamayacaktım.
Bu yüzden ona 2 gün sonraya buluşmak istediğimi söylemeyi amaçladığım bir mektup yazmaya başladım.Ama bu sefer onun dilinde değildi.Normal orada yaşayan yerli halkın kullandığı dille yazmaya koyuldum.
29 Mayıs 1523
Lisal asıl konuyu sana izah etmeden önce ihanetinin ve senin başlattığın acının üzerimdeki etki ve ağırlığını bu satırlara döküp de rahatlamak istiyorum.Fakat yüzünü görmeden bende bir gram eksilmeyecek bununda ziyadesiyle farkındayım.
Bana asla cevap vermedin bunca zamandır yığınla not gönderip büyü yardımı ile sana davet'de bulundum ve hissediyorum ki sen hepsini görmezden geldin.
Lisal'ım madem ki beni son zamanlarda olduğu gibi görmezden geleceksin bilmiyor musun ben dört kıtanın büyü meclisi başkanıyım,olan her şeyden haberim var..Onu'da geçtim bizim gönüllerimiz bağlı hissediyoruz birbirimizi güz yağmurum..
Öyleyse neden yapıyorsun soruyorum neden kesip attın beni?
Yada buna mecbur muydun,zorunlu mu kıldılar seni bensizliğe?
Bana mecbur olduğunu söylerken yoksa yalan mıydı her hecen?
Asla susmayacaktın hep şakıyacaktın o bülbülleri kıskandıran sesinle.Ne değişti kim susturdu seni,bu suskunluğun bana mı has bilemedim gitti.
Eğer sebep bensem söyle tek kelimen ile dilim kırdıysa gönlünü dilimi keseyim.
Söyle Lis..yalvarırım konuş bana.
Kalbimi daha da yok sayacak olsa bile diyeceklerin söyle,susma.
Bir yandan da bende bir pişmanlık var.Yüzünü öyle özledim ki yanındayken gözlerimi kırptığım için kızgın ve pişmanım.
Ve sen Lisal!
Beni yaşarken öldüren suskunluğunu üzerime toprak niyetine örten.
Sen ki güzümün gözümün yağmuru!
Sen beni asla tanımayan bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden,bir taşa basarcasına üzerime basan.Hep ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen!
Sen hala kızmaya kıyamadığım kız çocuğu.
Seni sonum gelene kadar beklerim velakin 2 gün sonra tanıştığımız yerde seni yine bulamazsam işte asıl kıyamet o zaman kopar içimde ve ümit denizim kurur.
Hasretlerimle.
-J.
Ardından bir parmak hareketim ile kağıt gözümün önünde yanarak kayboldu.Ben ise kalbimdeki ağırlık ve merakla birlikte oturduğum sandalyeden uzunca bir süre kalkamadım.
•Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
entre vous et moi
Fanfic"Krakozhia prensesi Roselia ve Valeria kraliçesi aynı zamanda azılı lanetli Jennietta Kim'in birleşimi."