entre vous et moi

Dream is a harbinger,of longing

Herkese yeniden merhabalar!

Başlığa iyi bakın derim:)

İyi okumalar!

Üzerimdeki mavi saten elbiseyi ellerimle düzeltmiş ve şatomuzdan bizimle gelen yardımcılarımdan biri saçımı topuz haline getirirken kendime bakmıştım.

Dün gelmiştik ve direkt odalarımıza çekilip dinlenmiştik. Pek bir şey olmamıştı, asıl olaylar bugün başlayacaktı. Saçımda bittikten sonra birazcık makyaj yapılmıştı. Sonrasında ise aşağıya inip baloya katılmak için hazırdım. Çıkmadan güzel bir koku sürecektim ve o koku taa o zamandan beri onu delirten yegane şeylerden biri olacaktı.

Cam şişeyi açmış ve kokuyu boynuma doğru parmaklarımla sürmüştüm. O esnada kapım tıklatılmış ve içeriye Jisoomlyn girmişti.Üzerinde beyaz bir elbisesi vardı başında ise bir çiçek tacı. Çok zarif ve güzel gözüküyordu içinde,"Hoşsun." Demiştim.

O ise başını önüne eğmiş ve "Teşekkürler sende öyle." Demişti kibarca.Sonra lafını devam ettirmişti;

"Hazırsanız inelim balo başlamak üzere."

Onu onaylamış ve tahta kapıyı açıp dışarıya çıkmıştım.Koridorda ilerlerken salona yaklaştıkça gelen ses beni adeta büyülemişti.Jisoomlyn'e dönmüş ve "Sesi duyuyor musun,söyleyen kişi beni mest etti." Demiştim.

Buna karşılık o duraksamış ve aniden gözlerini açıp; "E-evet buranın ses sanatçısı sanırım." Demişti. Bu ani hareketlerine anlam verememiştim. Salonun yine yılan simgeli kapısında durmuş ve kapıyı Jisoomlyn büyüsü yardımıyla açmış böylelikle bende kendimi kalabalığın arasında bulmuştum.

Gözlerim ilk olarak babamı aramış ve onu diğer ülke yöneticileri ile sohbet ederken görmüş ve  açıkçası rahatlamıştım. Sonrasında babamlara yakın bir masaya geçmiştik tam karşımızda ise o sesini duyduğum kız vardı. Sade su yeşili bir elbise giyiyordu uzun parlak saçları aşağıya doğru süzülüyordu.

Jisoomlyn'e döndüğümde çoktan o tarafa baktığını fark etmiştim.Ama bakışları çok farklıydı,ben bile garip hissetmiştim. Sanki 300 kişilik davette sadece o şarkıcı kızı varmış gibi ona odaklanmıştı. Onu kolumla dürtmüş ve o şiddetle bana dönmüştü; "B-birşey mi istediniz?" Demişti.

Ben de basımı sağlamış ve piyona çalan kızı gösterip;  " Sesi gibi kendide çok güzelmiş." Demiştim.Buna karşılık o anlık bozulmuş fakat hemen toparlayıp;

"E-evet." Demişti sadece.

Ben de çok umursamamıştım çünkü gözlerim mor gözlerin sahibini arıyordu. Tam o sırada salonun kapısı ağır bir gıcırtıyla birlikte açılmış ve herkes o tarafa  dönmüştü.

Gelen oy'du. Siyah elbisesi son derecede yakışmış ve vücudunu ortaya çıkartmıştı.Ağır adımlarla içeriye geçmiş ve tam bizim önümüzde dururken kalabalığa karşı;

" Geldiğiniz için teşekkürler beyler ve bayanlar iyi eğlenceler, tadını çıkarın lütfen!"  Demişti.

Sonra gözleri beni bulmuş,yüzü gülerken bana eğilip; "İlk dansınızı alma cüretinde bulunacağım sevgili Roselia." Demiş ve elini bana uzatmıştı. Ağzım şokla açılırken önce babama baktım ardından Jisoomlyn'e.İkiside benden farksızdı.

Şu an bana açılış dansı teklifi sunmuştu. Her şeyden önce bir kadın benimle dans etmek istemişti ve bu oldukça garibime gitmişti. O hala beni beklerken tekrar babama bakmıştım ve babam gerçekten istemeyerek başını olumlu anlamda sallamıştı çünkü mor gözleri babamın üzerindeydi.