Öncelikle herkese merhaba,evet ani bir karar alıp ve çokta istediğimden bunu yayınlamak istedim.Gothic tarzı her zaman sevmiş ve yazmak istemiştim.Bu süreci beraber deneyimleyeceğiz.Ve birde bu benim ilk g+g kitabım olucak ^^
Umarım seversiniz iyi okumalar!
"Uzun ve mermer beyazı parmaklarını nazikçe bana uzatmış ve tutmamı istediğini açıkça belirtmişti.Bende bu isteğini elbette geri çevirmemiş ve uzattığı elleriyle ellerimi birleştirmiştim.İç içe geçmiş olan parmaklarımıza mor ve büyük gözleriyle adeta büyülenmişçesine bakmış ve bir iç çekmişti.Bende bir iç çekmiş ve gözlerimi onun gözlerine dikmiştim.Ardından halkın çoşkulu bağırışları ve alkışları birbirine karışırken dudağımı onun koyu vişne renkli dudağına bastırmıştım."
"Dudakları bana anında uyum sağlamış ve yumuşakça nazik olan türden bir karşılık vermişti.Ardından ondan yavaşça ayrılmış ve ellerimiz hala birleşikken biz dudaklarımızı birleştirdikten sonra daha sesli olan halka dönmüştüm.Şimdi yan yana duruyorduk.Sonrasında halkın içinden "Yaşasın kraliçe Jennietta,yaşasın prenses Roselia!" Sesleri duyulmaya başlanmıştı."
"Evet ben Krakhozia prensesi Roselia,korkutuculuğu ve gaddarlığıyla nam salmış,karşı ülke kraliçesi olan aynı zamanda birde lanetli olan Jennietta ile gönül birliğine düşüp hiç olmayacak,asla yapmayacağım şeyler yapıp olduracaktım.Bu onlardan sadece biri ve en önemlisiydi..."
Uzun dar ve has kadifeden yapılma siyah elbisesinin eteklerini toplayarak ayağa kalkmış ve odasında bulunan makyaj aynasının karşısına geçip oturmuştu.Önce gerçek gümüşten yapılma işlemeli aynadan kendini şöyle bir süzmüş ardından ince uzun ve bembeyaz parmaklarını beline kadar gelen siyah buklelerine uzatmıştı.Parmakları nazik bir biçimde buklelerle oynamış,sonrasında mor gözleri tekrar aynadaki yansımasıyla buluşmuştu.
Ani bir hız ve kıvraklıkla koyu gül kurusu renkli boyayı parmağının ucuyla almış ve dudaklarında gezdirmişti.Sonrasında dudağına sürdüğü boyanın yanında duran kapkara renkli boyayı almış ve yine aynı insan üstü hızda iki göz kapağını bu iç karartan boyayla kaplamıştı.Tekrar aynaya baktığında dudakları yukarıya kıvrılmıştı.
Tekrardan ayağa kalktığında odasının kapısı tıklatılmış ve nefret ettiği insan ırkından bir hizmetçi odaya girmişti.Onun yüzüne bile bakmaya tenezzül etmemiş ve işini yapmasını beklemişti.Hizmetçi dolabından onun için bir korse ve birde pelerin çıkarırken o uzun tahta pervazlı cama yönelmiş ve dışarıyı seyretmeye başlamıştı.
Hava onun ve onun türünden olan herkesin en sevdiği gibi kara bulutlu,cansız.bunaltıcı türdendi.Hizmetçiyi arkasında hissedince daha o söylemeden önüne dönmüş ve işini yapmasına izin vermişti.Hizmetçisi asla onun yüzüne özelliklede gözlerine bakmazdı,bakamazdı.Cesaret gerektirirdi çünkü ve ne yazık ki kimse Valeria kraliçesi Jennietta Kim'in gözüne bu zamana kadar bakmaya cürret edememişti.Hoş etselerde isimleri namının anılmasına yardımcı olacak derecede kötü duyulmuştu.
"Valeria ve diğer tüm ülkelerin korkutucu rüyası Jennietta Kim bir insan değildi.O tüm zamanın gelmiş geçmiş tüm sıradışı ve akıl almaz vahşetlerin azılı suçlusu,yedi cihanın hakimi,büyük güç sahibi,akıl oyunlarıyla her zaman önde olan,bizzat öldürmekten keyif alan bir katildi."
Hizmetçi işini bitirmiş ve yavaşça selam vererek fakat korkudan neredeyse küçük dilini yutacak bir biçimde odadan çıkmıştı.Bu durum ise onun hoşuna gidiyordu,ondan korktuklarını bilmek ve gücüne güç katmak.
Hizmetçi odadan çıktıktan sonra kapıya iğrenerek bakmış ve hemen ardından yüzük parmağını odanın diğer ucunda bulunan boy aynasına yöneltmiş ve bununla birlikte siyah mat boyalı,kenarlarında siyah ve kan kırmızımsı gül motiflerinin bulunduğu ayna yükselerek hemen önüne,tahta kaplamalı yere inmişti.
Yine memnuniyetle belini sıkı sıkıya saran ve güzel fiziğini ortaya çıkaran korseye bakmıştı.Korse önden irili ufaklı siyah elmaslarla kaplı,yine kadife ve beyazdı.Siyah elbisesinin üzerinde çok hoş duruyordu.
Her zamanki gibi siyah olan pelerinini hiç zorlanmadan az önce yaptığı büyüyü yine kullanarak üzerine geçirmiş ve başına geçirdiği cüppemsi şapkası yüzünden uzun siyah saçları omzundan korsesine kadar uzanmıştı.
Ardından kapıya yönelmiş ve tam gri renkli kapıdan çıkacağı sırada gözüne çarpan şeyle duraksamıştı.Sonrasında hızla oraya yani makyaj masasına yönelmiş ve masanın üzerindeki minik sandık şeklinde,kapağı açık olan tahta kutunun içinde duran iri bordo elmas küpeleri eline almış ve kulaklarına takmıştı.
Bu sefer mor parlak gözlerinde anlık bir kırmızılık belirmiş ve hala kendine bakarken ince ama aynı zamanda dolgun dudaklarını tekrardan bir kıvrılma ele geçirmiş ve küpeleriyle oynarken;
"Ah bunu çok net hatırlıyorum.Beşyüz yıl evvel onu öldürmeden önce Krakhozia'nın başındaki kaltaktan ödünç almıştım."
Sonra gülüşü iyice büyürken;
"Şimdiki varisinde teyzesi gibi tam bir kaltak olduğunu duydum,aile mirası demek ki." Demiş ve derin bir kahkaha atıp aynanın karşısından ayrılıp hızla odadan çıkmıştı.
Bölüm sonu.
Umarım hoşunuza gitmiştir,desteklerinizi bekliyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
entre vous et moi
Фанфик"Krakozhia prensesi Roselia ve Valeria kraliçesi aynı zamanda azılı lanetli Jennietta Kim'in birleşimi."