on beş

2.6K 164 426
                                    

Selamın Aleyküm

Tatliş bir bölüm oldu keyifli okumalar

🐘

|Derya

Derya: Ne

Derya: Tolga mı hangi Tolga

Hiç Kimse: Şaka yaptım

Hiç Kimse: O kadar da mal değilim

Derya: Bir an o kadar malsın sandım

Hiç Kimse: Olur öyle şeyler

Derya: Bir hobin var mı

Hiç Kimse: Konunun değişme hızı

Hiç Kimse: Bir hobim var

Derya: Nedir

Hiç Kimse: Dağ yürüyüşü

Derya: Ne

Hiç Kimse: Dağ yürüyüşü yapmaktan hoşlanırım

Derya: İlk defa dağ yürüyüşü yapmayı seven bir arkadaşım oldu kusura bakma

Hiç Kimse: Jdşdldjlflf

Hiç Kimse: Bu yıl hobi edindim yeniyim daha

Derya: Korkmuyor musun ya çok yüksek değil mi

Hiç Kimse: İlk başta ürküyordum ama sonra alışınca normal geliyor

Derya: Vay anasını ya

Derya: Bende daha tırnağımı keserken ete denk gelecek diye korkuyorum adam bana dağ yürüyüşü diyor

Hiç Kimse: Kfşldjdj

Hiç Kimse: Senin bir hobin ?

Derya: Ben yemek yemeyi severim

Hiç Kimse: Belli oluyor

Derya: Anlamadım ?

Hiç Kimse: Kantinde arada seni yemek yerken görüyorum da

Hiç Kimse: Tabağını dolduruyorsun bâyâ

Derya: Ha

Derya: Bende bana şişko dediğini sandım bir an

Derya: VAllahi çükünü keserim

Hiç Kimse: Yemin etme lan fkflfk

Derya: Ay tövbe

Derya: Ne işim olur benim senin çükünle aq

Derya çevrim dışı

Telefonu hızla yatağa atarak yastığı ağzıma sokup çığlık attım.

Maldım ya elin oğlunun çükünü konuşuyordum.

Çükünden bana neydi?!

Hâlâ konuşuyorsun.

"Derya delirdin mi?" diyen Sıla yatağın üstünde elinde telefon yatıyordu. Gözünü bir saniye telefondan ayırıp bana çevirmişti. "Delirdim sonunda!" diyerek yataktan kalktım ve odada dolanmaya başladım.

"Otursan mı artık, burda harcadığın eforu derslerinde harcasaydın bilim insanı olmuştun şu an," yattığı yerden bana laf yetiştiren Sıla'ya yatağımın üstündeki yastığı fırlatmadan önce telefonumu cebime soktum ve ona yastığı fırlatarak odadan kaçtım.

"Ayı, öküz, mal!" diye bağırdı o da arkamdan.

Bugünde onu sinir etmiştik şükürler olsun.

Hızla anneme yakalanmadan sokak kapısını araladım ama o sırada mutfaktan bir ses geldi. "Derya? Kızım sen misin?"

Yoo.

"Evet annem benim, bakkala gidiyorum bir şey alayım mı sana da? İster misin?" diye sordum son dakika aklıma gelen para ile. Parasız pulsuz bakkala gidiyor kıza bak.

Kapının yanındaki dolabın üstünde bulunan kutuya uzanıp içinden 10 lira alarak onu da cebime soktum. "2 ekmek alırsan akşam için güzel olur."

"Tamam,," dedim anneme ve kapıyı kapatarak bakkalın yolunu tuttum.

Bakkala giderken bir sürü sorunla karşı karşıya kaldım. Alt tarafı bakkala gidiyorsun ne sorunu.

Bizim evin yanındaki bahçede erik ağacına dalan çocuklardan erik istemiştim onlarda vermemişlerdi. Bende, "Ağaca dalan var!" diye bağırmış ve kısık sesle çocuklara, "Bana vermediğiniz erikleri tuzlayıp götünüze sokabilirsiniz!" diyip gitmiştim.

Onlarda zaten ayaklarını kıçına vura vura kaçmışlardı.

Bakkalın yanında yavru köpek görmüştüm ve sevmek istemiştim. Eğilip onu severken bir anda götümde bir acı hissederek arkamı dönmüştüm ki yavru köpeğin anasının gelip götümü ısırdığını anlamıştım.

Acı ile anırıp bakkala kaçtığımda ekmek dolabından ekmek alırken dolabın yansımasından götüme baktığımda da köpek ısırığının izi olduğunu fark etmiştim.

Altımda gri bir eşofman vardı ve o iz belliydi.

Köpek ısırığına alışıktım ve köpeklerden korkmuyordum.

KÜÇÜKKEN KÖYDE KANGAL YAVRUSU GÖTÜMÜ ISIRMIŞTI!

Köpekler benim götümden ne istiyordu?

Sinirden ve acıdan gülüp ekmek ve birkaç tane petito alarak bakkaldan çıkmıştım. Yolda hem petito yiyip hemde arabanın arkasına saklana saklana hızlı hızlı eve gitmiştim.

Bir günüm de belasız geçse şaşardım zaten.


Seviliyorsunuz

Mutlu kalın♡


instagram: eskimisprangalar

hiç kimse || •texting•✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin