Selamın Aleyküm
Tatliş bir bölüm oldu keyifli okumalar
🐘
|Derya
Derya: Ne
Derya: Tolga mı hangi Tolga
Hiç Kimse: Şaka yaptım
Hiç Kimse: O kadar da mal değilim
Derya: Bir an o kadar malsın sandım
Hiç Kimse: Olur öyle şeyler
Derya: Bir hobin var mı
Hiç Kimse: Konunun değişme hızı
Hiç Kimse: Bir hobim var
Derya: Nedir
Hiç Kimse: Dağ yürüyüşü
Derya: Ne
Hiç Kimse: Dağ yürüyüşü yapmaktan hoşlanırım
Derya: İlk defa dağ yürüyüşü yapmayı seven bir arkadaşım oldu kusura bakma
Hiç Kimse: Jdşdldjlflf
Hiç Kimse: Bu yıl hobi edindim yeniyim daha
Derya: Korkmuyor musun ya çok yüksek değil mi
Hiç Kimse: İlk başta ürküyordum ama sonra alışınca normal geliyor
Derya: Vay anasını ya
Derya: Bende daha tırnağımı keserken ete denk gelecek diye korkuyorum adam bana dağ yürüyüşü diyor
Hiç Kimse: Kfşldjdj
Hiç Kimse: Senin bir hobin ?
Derya: Ben yemek yemeyi severim
Hiç Kimse: Belli oluyor
Derya: Anlamadım ?
Hiç Kimse: Kantinde arada seni yemek yerken görüyorum da
Hiç Kimse: Tabağını dolduruyorsun bâyâ
Derya: Ha
Derya: Bende bana şişko dediğini sandım bir an
Derya: VAllahi çükünü keserim
Hiç Kimse: Yemin etme lan fkflfk
Derya: Ay tövbe
Derya: Ne işim olur benim senin çükünle aq
Derya çevrim dışı
Telefonu hızla yatağa atarak yastığı ağzıma sokup çığlık attım.
Maldım ya elin oğlunun çükünü konuşuyordum.
Çükünden bana neydi?!
Hâlâ konuşuyorsun.
"Derya delirdin mi?" diyen Sıla yatağın üstünde elinde telefon yatıyordu. Gözünü bir saniye telefondan ayırıp bana çevirmişti. "Delirdim sonunda!" diyerek yataktan kalktım ve odada dolanmaya başladım.
"Otursan mı artık, burda harcadığın eforu derslerinde harcasaydın bilim insanı olmuştun şu an," yattığı yerden bana laf yetiştiren Sıla'ya yatağımın üstündeki yastığı fırlatmadan önce telefonumu cebime soktum ve ona yastığı fırlatarak odadan kaçtım.
"Ayı, öküz, mal!" diye bağırdı o da arkamdan.
Bugünde onu sinir etmiştik şükürler olsun.
Hızla anneme yakalanmadan sokak kapısını araladım ama o sırada mutfaktan bir ses geldi. "Derya? Kızım sen misin?"
Yoo.
"Evet annem benim, bakkala gidiyorum bir şey alayım mı sana da? İster misin?" diye sordum son dakika aklıma gelen para ile. Parasız pulsuz bakkala gidiyor kıza bak.
Kapının yanındaki dolabın üstünde bulunan kutuya uzanıp içinden 10 lira alarak onu da cebime soktum. "2 ekmek alırsan akşam için güzel olur."
"Tamam,," dedim anneme ve kapıyı kapatarak bakkalın yolunu tuttum.
Bakkala giderken bir sürü sorunla karşı karşıya kaldım. Alt tarafı bakkala gidiyorsun ne sorunu.
Bizim evin yanındaki bahçede erik ağacına dalan çocuklardan erik istemiştim onlarda vermemişlerdi. Bende, "Ağaca dalan var!" diye bağırmış ve kısık sesle çocuklara, "Bana vermediğiniz erikleri tuzlayıp götünüze sokabilirsiniz!" diyip gitmiştim.
Onlarda zaten ayaklarını kıçına vura vura kaçmışlardı.
Bakkalın yanında yavru köpek görmüştüm ve sevmek istemiştim. Eğilip onu severken bir anda götümde bir acı hissederek arkamı dönmüştüm ki yavru köpeğin anasının gelip götümü ısırdığını anlamıştım.
Acı ile anırıp bakkala kaçtığımda ekmek dolabından ekmek alırken dolabın yansımasından götüme baktığımda da köpek ısırığının izi olduğunu fark etmiştim.
Altımda gri bir eşofman vardı ve o iz belliydi.
Köpek ısırığına alışıktım ve köpeklerden korkmuyordum.
KÜÇÜKKEN KÖYDE KANGAL YAVRUSU GÖTÜMÜ ISIRMIŞTI!
Köpekler benim götümden ne istiyordu?
Sinirden ve acıdan gülüp ekmek ve birkaç tane petito alarak bakkaldan çıkmıştım. Yolda hem petito yiyip hemde arabanın arkasına saklana saklana hızlı hızlı eve gitmiştim.
Bir günüm de belasız geçse şaşardım zaten.
•
Seviliyorsunuz
Mutlu kalın♡
instagram: eskimisprangalar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hiç kimse || •texting•✔️
HumorGariban Prenses Hiç Kimse ve onun Güzel Prens'i olan Derya'nın komedi??? dolu hikayesi. cringe buluyorum artik bu hikâyeyi.. karakterlerin uzulmesini istemem ama OKUMAYİN YA UTANC İCİNDE EKRANA BAKİYORUM rica ediyorum, bu hikâyede başka bir hikâyede...